12 Şubat 2022, 10:19 tarihinde eklendi

SEGEM TEKNİK PERSONEL YETERLİLİK EĞİTİM SLAYTLARI ÖZETİ

SEGEM TEKNİK PERSONEL YETERLİLİK EĞİTİM SLAYTLARI ÖZETİ

RİSK
-
Zarara yol açan,zarar verme kapasitesi olan kişi,nesne,olay.
- Bir tehdidin bir kıymetle zarar oluşturma olasılığıdır.

RİZİKO
*  Kişiye  * Mala  * Sorumluluğa

RİSK ANALİZİ
- Risklerin ortaya konması ve yorumlanmasıdır.
- Sigortalı kıymetleri etkileyebilecek tüm tehditler ortaya konulur.        

RİSK YÖNETİMİ
-
Analiz sonucunda belirlenen risklere karşı etkin önlemler alınır.
- Risk analizi,değerlendirilmesi ve yönetim süreçleri birbirini takip eder.

RİSK YÖNETİMİNİN AŞAMALARI
- Riskin tanımlanması
- Risk analizi ve değerlendirilmesi
- Riskle mücadele edilmesi
- Risk yönetim türüyle ilgili karar verilmesi (Riskten kaçmak,Riski üzerinde tutmak,Riski azaltmak,Riski transfer etmek)

RİSK TRANSFERİ
-
Risk gerçekleştiğinde oluşan maddi kayıpların başka bir kişi, kurumla paylaşılmasıdır.
- Riskin gerçekleşmesi nedeniyle uğranılacak zarar sigortacıya sözleşme ile devredilebilir.

SİGORTA
Birbirine benzeyen aynı olan muhtelif rizikolara uğrayacak olan kişilerin, sigorta şirketlerine belirli bir prim ödeyerek, kararlaştırılan vade içersinde teminat altına alınan risklerin gerçekleşmesi halinde ortaya çıkan zararın giderilmesi için bir talep hakkına sahip olunmasıdır.

DÜNYADA SİGORTACILIĞIN TARİHSEL GELİŞİMİ
* BABİLLER
-
Sigortacılığa benzer ilk uygulama
- 4000 yıl önce
- Kervan tüccarları soyulduğunda zararı aralarında bölüştüler.

* KRAL HAMMURABİ YASALAŞTIRMIŞTIR.
-
Kervanların zararları diğer kervanlar arasında paylaştırılmıştır. (Tarihteki sigortaya benzer ilk örnek)

*HİNDULARIN KREDİ ANLAŞMALARI YAPMALARI
- Mö 600 yıllarında
- Basit içerikli sigorta özelliği taşıyordu.
- Toplumda sigorta kavramını geliştirdi.

Bu tarz uygulamalar deniz ticaretinin geliştiği yerlerde görülmüştür.
Deniz ödüncü ilk Kartaca,Roma,Yunanistanda görüldü.

-Geminin limana varamaması riskini üstlenen tüccarların riziko karşılığında faiz niteliğinde pay almasıdır. Alınan faizlerin yüksek olması sebebi ile yasaklandı.
-Prim Esaslı Sigorta MS 1250 yılında Venedik,Floransa,Cenova da görüldü.

Modern anlamda Sigorta kavramına ilk defa 14,yy da rastlandı.

14.yy dan sonra ekonomik koşulların değişmesi ile birlikte ticaret gelişmeye başladı.
Sigortacılık kavramı ilk olarak deniz ticaretiyle önde gelen İtalyada ortaya çıktı.
İlk sigorta poliçesi 23 Ekim 1347 tarihinde İtalyanın Genova limanından Mallorcaya  Santa Clara gemisinin yükünü temin etmek amacıyla düzenlendi.
İlk sigorta şirketi 1424 yılında Cenovada kuruldu.
İlk mevzuat 1435 Barselona Fermanı.
Denizde başlayan sigortacılık daha sonra hayat sigortalarının doğmasına zemin hazırladı.
Gemi ve yükünün sigorta edilmesi ile birlikte kaptan,tayfa ve yolcuların da sigorta edilmesi fikri doğdu.

17.yy da İtalyan bankeri Tontin, belirli bir kişilerin bir araya gelerek belirli bir süre için ortaya belirli bir para koyarak süre sonunda hayatta kalanların parayı paylaşabileceği bir sistem geliştirdi ve buna Tontines dendi.
İnsanların çoğu başkalarından daha çok yaşayacağını düşünerek epey rağbet gösterdiği bu sistemde erken ölenler için ölüm rizikosu karşılığı prim ödemesi düzenlendi.Hayat sigortalarına geçiş bu şekilde başladı.Ayrıca 1666 da Londra yangını 17.yy da sigortacılık fikrinin gelişmesini sağladı.13.000 ev 100 kilise yandı.

Lloyd’s – İngiltere
1688 yılında Londra da gemi/gemi yükü teminatı veren kişilerce kuruldu. Londrada Edward Lloyd’s adında bir kişinin işlettiği kahvehanede gemi sahipleri,iş adamları ve tüccarların deniz ticareti ile ilgili bilgi alışverişi yaptıkları mekandı.
Sefere çıkan bir gemi veya sefere çıkan geminin yükü üzerine teminat veren kişiler underrighter sıfatıyla belgeler düzenleyerek faaliyette bulunmaya başlamış, Edward Lloyd’s un ölümünden sonra kendi aralarında Lloyd’s adında topluluk kurmuşlardır.Lloyd’s 1871 yılında İngiltere de parlementonun çıkardığı bir kanunla birlik haline gelmiştir.
Lloyd’s ilk yıllarında deniz alanında sigorta faaliyetindeyken sonraları kara alanı sigorta faaliyetlerine geçmiştir.
Günümüzde her türlü sigortanın yapıldığı bir kuruluş haline gelmiştir.
Lloyd’s dünyada başka benzeri olmayan kendine has bir sigorta kuruluşudur.Bir sigorta şirketi değil,kişilerden oluşan bir birlik,gemicilik istihbaratı konusunda bir merkezdir.
Lloyd’s un en belirgin özelliği Lloyd’s üyeleri oluşan hasarlardan 300 yılı aşkın süredir bütün malvarlıklarıyla sorumluydular.
Ancak yüksek sigorta bedelleri ve yaşanan kadastrofik hasarlar nedeniyle , Lloyd’s üyelerinin sınırsız sorumlulukları bazı risk grupları sınırlı sorumluluk olarak değiştirilmiştir.

Sigortacılığın Dünyada ki Yaygınlaşma Evreleri ;
19.yy da yangın sigortaları İngiltereden Avrupaya ve Birleşik Amerika ya yayıldı.Amerika Birleşik Devletlerinde 1752 tarihinde Londra sisteminden hareketle sigortacılık etkinliği zaten başlamıştı.
İlk ciddi sigorta kuruluşu; İnsurance Company Of North America’dır.
1786 yılında Fransada ilk yangın sigorta şirketi L’incendie kuruldu.
Sigorta Prusya ve Fransa napolyon kanunlarında geçmiştir.Sigortayı kumardan ayıran kurallar getirildi ve sigorta şirketlerinin denetimiyle ilgili kanunlar çıktı.
19.yy ın başlarında Alman,Avusturya,İngiliz kanunlarını diğer ülkeler de takip etti.Hatta 1864 tarihli Ticareti Bahriye kanunumuzda da bazı düzenlemeler yapıldı.

Osmanlı döneminde 1850 yıllarında acentelikler bulunuyordu.Ancak sigorta acentelikleri tamamen azınlıklar tarafından yönetiliyordu.Poliçeler genellikle fransızca yazılıyordu.Primler hiçbir tarife ve sisteme bağlı değildi.Sigortayı satın alanlar da çoğunlukla azınlıklardı ve burada oturan yabancı kişilerdi.
O tarihlerde geniş ölçüde ahşap ev kullanımı ve meydana gelen yangınlar bu sigortacıların sayısını ve iştahını artırmış hiçbir kontrole ve izne tabi olmadan faaliyete geçen sayıları 150 ye varan acentelerin arasına sahteleri bile katılmıştı.
O dönemde Osmanlı devletinin yabancı ülkelere olan borçlarının idaresi ve tasfiyesi için kurulan Duyun-i Umumiye ve kapitilasyonlar yabancı acentelerin çalışmasını daha da kolaylaştırmıştı.

Sigortacılık Osmanlı da 1870 tarihli Beyoğlu Yangını ile başladı. Osmanlı İmparatorluk döneminde sigorta sektörü yabancıların elindeydi.Kurulan ilk şirket 1893 tarihli Osmanlı Umum Sigortaydı.


 

 

Cumhuriyet döneminde Cumhuriyet’in ilanı ile yerel sermayenin güçlendirilmesi hedeflendi.Yerli güvenilir bir sigorta şirketine ihtiyaç vardı.Kamu kesimide yeni doğan sanayi tesislerini yabancı sermayeli sigorta şirketlerine emanet etmek istemiyorlardı.
Atatürk’ün talimatı , Türkiye İş Bankası ve İttihatı Milli Sigorta Şirketi ortaklığı tarafından  500,000 TL sermayeli Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi 1925 yılında kuruldu.Aynı dönemde yabancı menşeili sigortalar ünvanlarını Türkçe’ye çevirdiler. Bunlardan biri 14 Mart 1925 yılında kurulan ve Güneş Sigorta adını alan Soleil’di. Ancak bu günümüzde faaliyet gösteren Güneş Sigorta ile farklı bir oluşumdu.
1926 Assurence Gles de Paris şirketide 19 Eylül 1926 yılında adının değiştirerek Bozkurt Türkiye Umum Sigorta şirketi oldu.
1927 yılında Sigorta Şirketlerinin Teftiş ve Murakabesi kanunu yürürlüğe girdi.Amaç yerli ve yabancı sigorta şirketlerinin denetlenmesi,döviz çıkışının önlenmesi idi. Bu kanunla birlikte sigortacılık gelişmeye,yerli sermaye ile kurulan şirketlerin sayısı artmaya başladı.
1929 yılında Milli Reasürans T.A.Ş kuruldu.
Tüm sigorta şirketlerinin topladıkları primlerin bir kısmını Milli Reasüransa devretmesi zorunlu tutuldu. Bu şirket sigortacılığın millileşmesine zemin hazırlamak,yabancı şirketlerin egemenliğini kırmak,rasürans birimlerinin olabildiğince ülke içinde kalmasını sağlayarak döviz tasarrufunda bulunmak,hazineye ,devlete gelir yaratmak amacındaydı.
Ayrıca bu sayede hükümetin toplumsal ve ekonomik politikalarında araç olarak kullanabileceği tekeller oluşturulmasıda amaçlanmıştı.1959 yılında 7397 sayılı Sigorta Murakabe kanunu yürürlüğe girdi.

1980 den itibaren sigorta sektöründe libarelleşme çalışmaları başladı.Piyasaya giriş çıkışların daha serbest hale gelmesi ile mali bünyeyi güçlendirici önlemler alınmaya başlandı.
2007 yılında artık günümüz ihtiyaçlarını karşılamaya yetmeyen 7397 sayılı kanun yürürlükten kaldırıldı,5684 sayılı sigortacılık kanunu yasalaştı.Sigorta sektörü günümüze gelene kadar pek çok aşamadan geçmiştir.

SİGORTANIN İŞLEVLERİ
- Ekonomik/Sosyal hayatta öngörülebilirlik ve emniyet sağlar.
- Kredi teminine yardım eder.
- Tasarrufu geliştirir,sermaye oluşumuna katkı sağlar.
- Huzur ve güven tesis eder,dayanışmayı sağlar.
Ayrıca Sigorta;
- Uluslar arası ilişkileri geliştirir.
- Finansal istikrarı artırır.
- Girişimcileri destekler , iş sürekliliği sağlar.
- Sosyal güvenlik programlarının üzerindeki baskıyı hafifletir.
- Risklerin etkin yönetilmesini sağlar.
- Finansal sistemin etkinliğini artırır.

SİGORTA SÖZLEŞMESİ
TTK’ya göre Sigortacı Şunlardan Sorumludur:

- Riziko meydana gelirse tazminat öder.
- Kişi/kişilerin hayat süreleri /hayatlarında gerçekleşen bazı olaylar nedeniyle para öder.
- Diğer edimlerde bulunur.

Tazminat Sorumluluğunun Ortaya Çıkması İçin Riziko Şu Şartlarda Gerçekleşmelidir:
-
Sözleşmede belirtilen sürede
- Coğrafi yerde
- Sigortacının sorumluluğa girdiği beyan ve kabul olunan hallerde
- Genel şartlara ekli özel şartlar dahilinde
Ayrıca;
- Sigorta sözleşmesinde sözleşmenin kurulmasından önceki bir tarihten itibaren sigorta yaptırılabilir.
- Sigortacı, sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan sorumludur.
- Kanunla yasak edilmiş / ahlaka aykırı fiilden doğabilecek bir zarara karşı sigorta yapılamaz.

Sigorta Poliçesinde Bulunması Gereken Unsurlar;
-Sigortacının,sigorta ettirenin/sigortadan faydalanacak kişinin adı/soyadı/ticari ünvanı/ikametgahı
- Sigorta konusu
- Teminat süreleri
- Sigorta bedeli,prim tutarı,ödeme zamanı,yeri
- Teminat kapsamındaki rizikoların gerçek niteliklerini belirleyen tüm haller
- Poliçe düzenlenme tarihi
- Hazine Müsteşarlığından onaylanmış Sigorta genel şartları

Sigortanın Tarafları

- Sigortacı: Sigortacılık faaliyetinde bulunan yetkili kişi.
- Sigorta Ettiren: Sigortalının menfaatini sigortacı nezdinde prim ödeyerek teminat altına alan kişi.
- Sigortalı: Riziko ile karşı karşıya olan kişi.
Ek olarak ;
- Lehtar: Riziko gerçekleştiğinde sigorta tazminatını sigortacıdan isteme hakkına sahip olan kişi.
- İpotekli Alacaklı: Sigortalı kıymet üzerinde kanunen tanınmış öncelikli bir hakka sahip olan taraf ve gerçek hak sahibi.
- Zarar Gören Üçüncü Şahıs

Sigortalanabilirlik Kavramı

Bir Riskin Sigortalanabilir Olma Kriterleri
- Homojenlik
- Ölçülebilir Risk
- Ödenebilir Prim
- Dengeli Frekans ve Hasar Olasılığı
- Maddi Olarak Hesaplanabilir Zarar

Azami İyi Niyet Prensibi
Taraflar birbirlerine karşı mutlak iyi niyetle davranmalıdırlar.
Sigortalı beyanı doğru olmalıdır.
Bu ilkenin ihlalinde sigortacı poliçeyi iptal edebilir/ödemeyebilir.
Riziko Gerçekleşirse;
- Sigortalı,zararın azaltılmasına yardımcı olmalıdır.
- Sigorta şirketi,saptanan hasarı kısa sürede ödemelidir.

Sigortalanabilir Menfaat Prensibi
- Sigorta konusu değerin korunmasında sigortalının yasal bir menfaati olmalıdır.
- Sigortalının, sigortalı kıymetin hasara uğramasından dolayı yasal olarak geçerli parasal bir kaybının olması gerekir.
- Kişi,hayatını istediği meblağa kadar sigorta ettirebilir.

Tazminat Prensibi
- Sigortalı malı hasardan önceki değerine getirecek tutar ödenir.
- Zarar görenin ekonomik durumu zarardan önceki düzeye getirilir.
- Can sigortalarında tazminat bir zararla sınırlı değildir.
Aşkın Sigorta Poliçedeki sigorta bedeli gerçek değerin üzerindedir.
Eksik Sigorta – Poliçedeki sigorta bedeli gerçek değerin altındadır.

Halefiyet Prensibi
-
Sigortacı sigortalıya ödediği tazminat oranında,hukuken sigortalının yerine geçer.
- Sigortalının uğradığı zarar nedeniyle üçüncü kişilere dava hakkı,tazmin edilen zarar oranında sigortacıya devredilir.
- Sigortacı zararı kısmen tazmin ettiyse, sigorta ettiren kalan kısımla ilgili üçüncü şahıslara karşı haiz olduğu haklarını saklı tutar.

Yakın Sebep Prensibi
-
Prim hangi teminatın karşılığında alındıysa,tazminat da o riziko gerçekleşirse ödenir.
- Bir hasarın meydana gelmesine neden olan en etkili ve hakim sebeptir.
- Hasar poliçede teminat altına alınmış olan bir tehlikeden ileri gelmelidir.
- Yakın sebep tek başına belirleyicidir.

Örnek; Zincirleme olaylar sonucunda meydana gelen bir hasarın yakın sebebinin açıklanmasına bir örnek:
- Fırtına,ahşap binanın çatı duvarını yıkar.
- Çöken duvar,binanın elektrik kablolarını kopartır.
- Kopan elektrik kabloları kısa devre nedeniyle kıvılcım çıkartır.
- Kıvılcımlar ahşap binada yangına neden olur.
- İtfaiyenin sıktığı su,evdeki yanmış eşya ve komşu binalarda zarara neden olur.
Zararın kaynağı su olsada zincirleme olayın başlangıcının fırtına olması ve tüm zincirleme olayını başlatması sebebiyle örnek olayda hakim ve yakın sebep fırtınadır.

Hasara Katılım Prensibi
- Sigorta konusu birden çok sigortacıya sigorta ettirilebilir.
- Hasara katılım prensibine göre hasarı ödemiş olan bir sigortacı aynı hasardan dolayı diğer sigortacıları hasarı paylaşmaya davet edebilir.

Reasürans: Sigorta edilmiş riskin belli bir kısmının /tamamının yeniden sigorta edilmesidir.
Reasürans anlaşmasının tarafları Reasürör ve Sigortacı (Sedan) dır.
* Riski devralan sigorta şirketine Reasürör , riski devreden sigorta şirketine de Sedan adı verilir.

İhtiyari Reasürans
- Bireysel riskler bağımsız olarak değerlendirilir.
- Sigorta şirketinin devir,reasürans şirketinin ise kabul zorunluluğu yoktur.
- Uygulamadaki en eski reasürans yöntemidir ve isteğe bağlı olarak yapılır.
Zorunlu (Trete) Reasürans
- Sedan şirketin reasürör ile imzaladığı anlaşma uyarınca tanımlanmış riskler anlaşma çerçevesinde reasüröre devredilir.
- Reasürörün kabul zorunluluğu vardır.

Bölüşmeli Reasürans Anlaşmalarında, sigorta primi ve hasarlar belli bir oranda sigorta şirketi ile reasürör arasında paylaşılır.Sigortacıyla reasürörün devredilen risklerden elde edeceği kar veya zararlar bu oranda etkili olur.
Türleri;
- Belirli Paylı Reasürans (Kotpar)
- Aşkın Bedel Reasürans (Eksedan)

Bölüşmesiz Reasürans Anlaşmalarında, reasürör sigortacının zararı belli bir tutarı geçerse , sadece aşan kısmı ödemekle yükümlüdür.Sigortacının zararı belli bir tutarı geçerse sadece aşan kısmı ödemekle yükümlüdür.Sigortacıya ödenen hasarla reasüröre devredilen prim arasında oransal bir bağlantı bulunmadığı anlaşmalardandır.Genellikle bölüşmeli anlaşmaların ardından sigortacının sorumluluğuna kalan saklama payının korunması amacıyla kullanılır.
Türleri;
- Hasar Fazlası Reasürans (Excess Of Loss)
- Toplam Hasar Fazlası Reasürans (Stop Loss)

Reasüransın Faydaları
- Riskin dağıtılmasını sağlar.
- Sigortacının iş kabul kapasitesini ve esnekliğini artırır.
- Sigorta şirketinin mali yapısını destekler.
- Katatstrofik hasarları kontrol eder.
- Bilgi paylaşımını artırır.

5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu
-Son yıllarda mali sektördeki gelişmeler nedeniyle sigortacılıkta büyük atılımlar gerçekleştirildi.Sigorta işletmeleri finans sektörü içinde önemli bir paya sahip oldu.Avrupa birliğine uyum sürecinde sigorta sektörünün artan ihtiyaçlarına cevap verecek , rekabet gücünü artıracak düzenlemelerin yapılması artık büyük bir ihtiyaçtı.
Amaçları;
- Sigortacılık faaliyetlerinin güven içerisinde sürdürülmesi
-  Kamunun doğru bilgilendirilmesi
-  Denetim ihtiyacı

Bu nedenle 7397 sayılı kanun değiştirilerek Acentelere ve Türk sigorta sektörüne yönelik özel düzenlemeler 5684 sayılı Sigortacılık kanunu ile yapıldı.

- Bu kanun çerçeve kanun niteliğindedir.
- Öncelikle ana ilkeler belirlenmiştir,ayrıntılar 2.mevzuata bırakılmıştır.

5684 sayılı kanundaki düzenlemeler ;
-
Sigorta şirketleri
- Reasürans şirketleri
- Aracılar (Brokerler ve Acenteler)
- Sigorta eksperleri
- Aktüerler
- Sigortacılık faaliyeti gösteren diğer organizasyonlar (Havuz vb.)
- Sigortacılıkla ilgili meslek kuruluşları

5684 sayılı kanunun kapsamı dışındaki kurumlar;
- Sosyal güvenlik kurumları
- Türkiye ihracat kredi bankası anonim şirketi
- Özel kanunlarına göre sigortacılık faaliyetinde bulunan diğer kuruluşlar

* Ancak denetimle ilgili uygulamalar bu kurumlara uygulanır.

5684 Sigortacılık Kanunu 2.Md Göre Aracı , Sigorta acentesi ve Broker’ı ifade eder.

Sigorta Acentesi;
Sözleşmeye dayanarak belirli bir yer veya bölge içinde sürekli olarak sigorta şirketlerinin nam veya hesabına sigorta sözleşmelerine aracılık eder veya bunları sigorta şirketleri adına yapar.Ayrıca sözleşmenin akdinden önce hazırlık çalışmalarını yürütür ve sözleşmenin uygulanmasıyla tazminatın ödenmesine yardımcı olur.
Sigorta acenteliği gerçek veya tüzel kişilerce yapılır.Sigorta acenteliği yapmak isteyenlerin TOBB tarafından tutulan levhaya kayıtlı olması gerekir.
* Bankalar ile özel kanunla kurulmuş ve kendisine sigorta acenteliği yapma yetkisi tanınan kurumlar hariç olmak üzere, sigorta acenteleri bireysel emeklilik işlemleriyle ilgili aracılık ile müsteşarlığın uygun göreceği sigortacılıkla bağlantılı diğer aracılık faaliyetleri dışında başka bir ticarei faaliyette bulunamaz.

Acentelere ilişkin diğer özel hükümler ;
- Sigorta şirketleri , Brokerlar, Sigorta eksperlerinin yönetim ve denetiminde bulunan kişiler, bunlar adına imza atmaya yetkili olanlar ;
- Acentelerin yönetim ve denetim kurullarında görev alamazlar.
- İmzaya yetkili olarak çalışamazlar.
- Bu şirketlere ortak olamazlar.
- Ücret karşılığı herhangi bir iş kabul edemezler.
- Bu düzenleme eş ve çocuklar için de geçerlidir.



Cezai Hükümler
- Kanuna aykırı ticarei faaliyette bulunanlar, 100 günden az olmamak üzere adli para cezası
- Kanuna aykırı olarak acentelik yetkilerini başka kişilere kullandıranlar/kullananlar 500 günden az olmamak üzere adli para cezası
- Acentelik yaptığı izlenimini uyandıranlar 100 günden az olmamak üzere adli para cezası
- Hazine müsteşarlığına yanlış ya da gerçeğe aykırı bilgi veya belge verenler 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ve 300 günden az olmamak üzere adli para cezası
- İtibar zedeleyecek davranışta bulunanlar ile bu yolda asılsız haber yayanlar 1 yıldan 2 yıla kadar hapis cezası ve 200 günden az olmamak üzere adli para cezası
- Bu fiilin yazılı araçlarla ya da radyo,televizyon,video,internet,kablolu yayın veya elektronik bilgi iletişim araçları ve benzer yayın araçlarından biri ile işlenmesi halinde hapis cezası iki yıldan dört yıla kadar uygulanır.
- İsimleri belirtilmese dahi bu kanuna tabi kuruluşların güvenilirliği konusunda kamuoyunda tereddüte yol açarak bu kuruluşların mali bünyelerinin olumsuz etkilenmesine neden olabilecek nitelikte asılsız haberleri yukarıda belirtilen araçlarla yayanlar dörtyüz günden az olmamak üzere bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
- Sigorta acenteliği için levha kaydı bulunmayan kişilerle acentelik sözleşmesi yapan sigorta şirketi yetkililerine en az 500 gün adli para cezası
- Hazine müsteşarlığından uygunluk belgesi almadan sigorta acenteliği yapanlar 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ve 400 günden az olmamak üzere adli para cezası
- İyi niyet kuralına aykırı biçimde sigorta tazminatı ödemesini geciktiren sigorta şirketinin sorumlularına en az 300 gün adli para cezası uygulanır.

Sigorta Acenteleri  Yönetmeliği
- 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 23.Maddesinin İkinci fıkrası sigorta acenteliği yapacakların niteliklerine ilişkin usul ve esasların yönetmelik ile belirleneceğini öngörmüştür.
Bu çerçevede, Sigortacılık Kanununa dayanılarak çıkarılan 22 Nisan 2014 tarih ve 28980 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sigorta Acenteleri Yönetmeliği ile 14.04.2008 tarih ve 26847 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır.

Sigorta Acenteleri Yönetmeliğinin Amaçları
Yönetmeliğin amacı, sigorta acenteliği faaliyetlerinin sigortacılık sektörüne olan güveni artırıcı biçimde sürdürülmesini ve sözleşme taraflarının hak ve menfaatlerinin korunmasını teminen acentelik sisteminin kurumsallaşmasının sağlanması, acentelik faaliyetlerinin çerçevesi ile bu faaliyetlere ilişkin temel ilkelerin belirlenmesidir.

Acentelik Yapmak İsteyenlere İlişkin Nitelikler
Kuruluş ve teşkilata ilişkin hükümler ve gerçek ve tüzel kişi acentelerde aranılan nitelikler, Sigorta Acenteleri Yönetmeliği’nin ikinci bölüm ve 4. İle 5. Maddesinde düzenlenmiştir.
Buna göre 4.maddede acentelik faaliyetinde bulunarak gerçek lişilerde aşağıdaki nitelikler belirtilmiş olup bu nitelikler ;

Gerçek kişi acenteler açısından;
a) Teknik personel  ünvanını taşıması,
b) Türkiye’de yerleşik olması
c) Kasten işlenen bir suçtan dolayı affa uğramış olsalar dahi 5 yıldan fazla hapis, sigortacılık mevzuatına aykırı hareketlerden dolayı hapis veya birden fazla adli para cezasına mahkum edilmemiş olması , devletin güvenliğine,
Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, milli savunmaya ve devlet sırlarına karşı suçlar ile casusluk , zimmet , irtikap , rüşvet,hırsızlık , dolandırıcılık, sahtecilik , güveni kötüye kullanma , hileli iflas,ihaleye fesat karıştırma, edimin iflasına fesat karıştırma, bilişim sistemini engelleme, bozma,verileri yok etme veya değiştirme, banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması , suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, terörün finansmanı , kaçakçılık , vergi kaçakçılığı veya haksız mal edinme suçlarından hüküm giymemiş olması,
ç) 9.maddede belirtilen asgari mal varlığı şartını yerine getirmiş olması,
d) Fiziki şartlar, teknik ve idari altyapı ile insan kaynakları bakımından yeterli donanıma sahip olması,
e) Ek 1 de yer alan öğrenim düzeyleri ile bu öğrenim düzeylerinin karşısında yer alan mesleki deneyim süresini tamamlaması.


Tüzel Kişi Acenteler Açısından ;
1
-Diğer yandan Sigorta Acenteleri Yönetmeliği’nin 5.maddesinin birinci fıkrasında ise acentelik faaliyetinde bulunacak tüzel kişilerde aşağıdaki nitelikler belirlenmiş olup bu nitelikler;
a) Merkezleri’nin Türkiye’de bulunması ve anonim şirket veya limited şirket şeklinde kurulmuş olmaları,
b) Asgari ödenmiş sermaye şartını yerine getirmiş olması,
c) Fiziki şartlar, teknik ve idari altyapı ile insan kaynakları bakımından yeterli donanıma sahip olması.
2-Tüzel kişi acente müdürlerinde 4.maddenin birinci fıkrasının (a),(b),(c) ve (e) bentlerinde sayılan nitelikler aranır.
3-Tüzel kişi acentelerin gerçek kişi ortaklarıyla tüzel kişi ortaklarının gerçek kişi ortaklarında 4.maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen şart aranır.
4- Tüzel kişi sigorta acentelerinde , müdür dışında en az bir teknik personel istihdam edilir.

Teknik Personel
Acenteler tarafından yürütülecek sigorta ürünlerine yönelik pazarlama,bilgilendirme ve satış işlemlerinin yalnızca acentelerin teknik personeli tarafından yapılması esastır.
Teknik Personel Ünvanının Kazanılabilmesi İçin;
- Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olunması,
- 4. Maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen suçlardan hüküm giyilmemiş veya ceza alınmamış olması,
- Ek-1 de yer alan öğrenim düzeyleri ile bu öğrenim düzeylerinin karşısında yer alan mesleki deneyim süresinin tamamlanması,
- Segem tarafından yapılacak teknik personel yeterlilik sınavının kazanılması gerekir.
Teknik personelin yürüttüğü mesleki işlemlerden dolayı üçüncü kişilere verecekleri zararlardan teknik personel ve bağlı bulundukları acenteler sorumludur.
Sigorta Acentesi Çalışanları Öğrenim Düzeyi ve Asgari Mesleki Deneyim Süreleri Ek- 1


Görev Tanımları


Öğrenim Düzeyi


Mesleki Deneyim Süresi




Teknik Personel

Lise ve dengi okul

1 yıl

Lise ve dengi okul (müfredatında sigortacılıkla ilgili konulara yer verilen lise dengi mesleki ve teknik )


6 Ay

Lise ve dengi okul (teknik personel kamu istihdam)


6 Ay

İki yıllık yüksekokul

İki yıllık yüksekokul (sigortacılıkla ilgili bölümler)

Aranmaz

Dört yıllık yükseköğretim kurumları

Aranmaz

 

 

 


Gerçek Kişi  – Tüzel Kişi
Acente Müdürü

İki yıllık yüksekokul (sigortacılıkla ilgili bölümler)

2 yıl

Dört yıllık yükseköğretim kurumları

1 yıl 6 ay

Dört yıllık yükseköğretim kurumları  (sigortacılıkla ilgili bölümler)


Aranmaz

 

 

 

Genel Müdür
(Şube şeklinde faaliyet gösteren acenteler için)

İki yıllık yüksekokul (sigortacılıkla ilgili bölümler)

7 yıl

Dört yıllık yükseköğretim kurumları

6 yıl

Dört yıllık yükseköğretim kurumları (sigortacılıkla ilgili bölümler)

5 yıl

 

 

 

Genel Müdür Yardımcısı
(Şube şeklinde faaliyet gösteren acenteler için)

İki yıllık yüksekokul (sigortacılıkla ilgili bölümler)

5 yıl

Dört yıllık yükseköğretim kurumları

4 yıl

Dört yıllık yükseköğretim kurumları (sigortacılıkla ilgili bölümler

3 yıl


- Sigortacılık ile ilgili bölümler sigortacılık, bankacılık ve sigortacılık, risk yönetimi ve aktüerya bölümleridir.
- Bireysel emeklilik mevzuatı çerçevesinde aracılık yapma yetkisine sahip kişiler 6ncı maddenin ikinci fıkrasının (ç) bendinde belirtilen yeterlilik sınavını kazanma şartıyla teknik personel olarak kabul edilir.
- 14.04.2008 tarihinden önce sigorta acentesi ortaklığı bulunanların gerçek kişi acente ya da tüzel kişi acente müdürü olmak istemeleri halinde bu kişiler 14.04.2008 tarihli ve 28980 sayılı resmi gazetede yayımlanan Sigorta Acenteleri Yönetmeliği’nin geçici 1. Maddesi çerçevesinde anılan tarihten önce gerçek ve tüzel kişi acente yöneticiliği yapanlara tanınan öğrenim düzeyi şartından muaf tutulacaktır.
İnsan Kaynakları
-Acentelerde, ilgisine göre teknik personel,müdür,genel müdür yardımcısı ve genel müdür marifetiyle faaliyet yürütülür.
Genel müdür,müdür yardımcısı ve müdürlerde 4. Maddenin birinci fıkrasının (a),(b),(c) ve (e) bentlerinde sayılan nitelikler aranır.
İcra komitesi, genel müdür ve genel müdür yardımcıları için 4. Maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde sayılan niteliğin aranmamasına karar verebilir.
İcra komitesi acentenin niteliğini,faaliyet konusunu, hacmini ve diğer unsurları dikkate alarak Ek-1 de yer alan görev tanımları çerçevesinde hangi kategoride ve sayıda personelin faaliyet yürüteceğini belirler.

Acentelerin Teşkilatı
- Acenteler,merkezleri dışında şube açabilir.
- Acente şubeleri, şube olduğu belirtilmek şartıyla acente ile aynı ünvanı taşır.
- Şube açarak teşkilatlanmak isteyen acentelerin 9 uncu maddede belirtilen şartları sağlaması ve açılacak şubelerin fiziki şartlar , teknik ve idari altyapı ile insan kaynakları bakımından aranan şartları sağlaması gerekir.
- Her ne isimle olursa olsun içeriği itibarıyla şube ile aynı niteliğe sahip her türlü yapılanma şubeler için getirilen esaslara tabidir.

Asgari Ödenmiş Sermaye ve Malvarlığı
Şube açarak teşkilatlanacak acentelerin merkez için en az 300.000 TL ve her bir şube için en az 25.000 TL sermayeye sahip olması gerekir.Şube açmaksızın sadece mesafeli satış yapmak isteyenler için asgari sermaye de 300.000 TL’dir.
Şube açarak teşkilatlanan veya mesafeli satış yapan acenteler, yılsonları itibariyle satışına aracılık ettikleri prim tutarının en az %4 ü kadar özkaynağa sahip olmak zorundadır.Bu tutar her durumda 300.000 TL den az olamaz.İlave sermaye ihtiyacının ortaya çıkması halinde , eksik kalan sermaye en geç ilgili yılın Haziran ayı sonuna kadar tamamlanır.
Asgari ödenmiş sermaye ile beyan edilecek malvarlıklarının en az %50’sinin nakit , mevduat ya da devlet içi borçlanma senedi gibi nakde kolay dönüşebilir yatırım araçlarından oluşması gerekir.

Uygunluk Belgesi ve Levhaya Kayıt
Uygunluk belgesi ve levhaya kayıt konusunda yapılan düzenleme gereği levhaya kayıt olunmadan acentelik faaliyetinde bulunulamaz.Sigorta acenteliği yapacak gerçek veya tüzel kişilerin levhaya kayıt öncesinde müsteşarlıktan uygunluk belgesi almaları gerekmektedir.Uygunluk belgesi başvurusu TOBB tarafından görevlendirilecek odalara yapılır.
Başvurularda , İcra komitesi tarafından belirlenen ve bu yönetmelikte aranan şartları teşvik edici belgeler aranır.
Belgeleri tamamlanmış olan acentelerin başvuruları TOBB tarafından müsteşarlığa intikal ettirilir.Müsteşarlıkça yapılan değerlendirmede duruma uygun görülenler levhaya kaydedilmek üzere TOBB’a bildirilir.Bu bildirim, bildirime konu olan acenteler bakımından uygunluk belgesi niteliğindedir.Levhaya kayıtlı olan acenteler TOBB internet sitesinde duyurulur.
Bu kapsamda yer alacak bilgiler müsteşarlığın uygun görüşüyle TOBB tarafından belirlenir.

Mesleki Sorumluluk Sigortası
Acenteler,mesleki faaliyetleri nedeniyle verebilecekleri zararlardan sorumludur.
Mesleki sorumluluk sigortası konusunda yapılan yeni düzenlemeye göre , mesleki sorumluluk sigortası zorunluluğu kaldırılmış, ancak bu sorumluluğu karşılayacak bir teminat ya da sigorta istemeye Müsteşarlık yetkili kılınmıştır.

Unvan
Acente ünvanlarında ‘’sigorta aracılığı’’ ya da ‘’sigorta acenteliği’’ ifadelerinden birisi kullanılır.Acenteler mevzuata aykırı olmamak şartıyla ünvanlarında ilave ifadeler de kullanabilir.

Bankalar ve Özel Kanunlarına İstinaden Acentelik Yapan Kurumlar
Sigortacılık kanununun 23.maddesinin 3. Fıkrası uyarınca acentelik faaliyeti yapacak olan bankalar ile özel kanunla kurulmuş ve kendisine sigorta acenteliği yapma yetkisi tanınan kurumlar için bu yönetmeliğin 5,7,8,9,10,12 ve 16ncı maddeleri ile 14.maddesinin ikinci,üçüncü ve dördüncü fıkraları uygulanmaz.
6361 sayılı Finansal kiralama,faktoring ve finansman şirketleri kanunu uyarınca sigorta acenteliği yapma yetkisi tanınan finansal kiralama ve finansman şirketleri sigorta acenteliği faaliyetinde bulunabilmelerini teminen bu yönetmelikte 5,8,9 ve 12. Maddelerdeki hükümler hariç olmak üzere aranan şartları yerine getirmek suretiyle levhaya kaydedilir.Bu kurumlar iştigal konularına giren işlere ilişkin sigorta sözleşmelerinin yapılmasına aracılık dışında sigortacılık işlemleriyle iştigal edemez.
İcra Komitesi Tarafından Belirlenecek Hususlar
Merkez ve şubeler için uygulanacak fiziki şartlar,teknik,idari altyapı ile insan kaynakları; acentelerin teşkilatı ; teknik personel nitelikleri ; unvan ; değişikliklerin bildirilmesi ve güncelleme ; ilan,reklam,afiş ve pano ; sürekli eğitim ; bilgi kayıtları ve kayıtlara erişime ilişkin genel düzenleyici işlemler dahil tüm işlemler bu yönetmelikte belirtilen şartlara uygun olmak koşuluyla ilgisine göre İcra komitesi veya TOBB tarafından tesis ve icra edilir.
Müsteşarlık , mevzuata ve sigortacılık sektörünün genel menfaatlerine aykırılık tespit etmesi halinde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinden sigorta acentelerine ilişkin yapılan düzenlemelerinin iptal edilmesini veya düzenlemelerde değişiklik yapılmasını isteyebilir.Bu durumda gerekli düzenlemeler en fazla 3 ay içinde yapılır.

Faaliyete İlişkin Hükümler
Acentelik Yetkilerinin Verilmesi
Acentelik yetkisi sigorta şirketlerince hususi bir vekaletnameyle verilir.Bu yetkiler acente tarafından başka acentelere veya kişilere devredilemez.Acentelik yetkisi verilen vekaletnamelerde faaliyette bulunulacak sigorta dalları ve bu dallar kapsamında tanınacak yetkiler belirtilir.Vekaletnameler usulü dairesinde tescil ve ilan ettirilir.Acentelik yetkilerinin kapsam ve sınırında yapılacak değişiklikler ile bu yetkilerin kısmen veya tamamen kaldırılması da aynı merasime tabidir.
Sigorta şirketlerinin, bu tescil ve ilanı müteakip onbeş iş günü içinde,levhaya işlenmek üzere TOBB’a bildirmesi gerekmektedir.Sigorta şirketleri tarafından acentelik yetkisi verilen levhaya kayıtlı acenteler,bu yetkinin kapsam ve sınırı belirtilmek suretiyle elektronik ortama işlenir.Sigorta şirketleri tarafından levha kaydı bulunmayanlara acentelik yetkisi verilmez ve bunlarla acentelik sözleşmesi yapılamaz.Acentelik sözleşmesinin tesciline ilişkin işlemlerde Levha kaydı görülmeden kayıt yapılmaz.Levha kaydını takip eden altı ay içinde en az bir sigorta şirketiyle acentelik sözleşmesinin yapılarak poliçe düzenlemeye başlanmış olması, kanunun 23.maddesinin dördüncü fıkrasının ( c) bendi uygulamasında acentelerin faaliyete geçtiğinin göstergesi olarak değerlendirilir.

Acentelik Sözleşmesi
Yönetmeliğin 15. Maddesinin birinci fıkrasında sigorta şirketleriyle acenteler arasında yapılacak acentelik sözleşmelerinde şu hususların değerlendirilmesi gerekmektedir;
- Sözleşmenin Tarafları,
- Sözleşmenin süresi,yenileme ve fesih şartları,
 - Acenteye verilen yetkinin sigorta branşları itibarıyla kapsamı ve coğrafi sınırı,
- Levha kayıt numarası veya bankalar ve özel kanunlarına istinaden acentelik yapan kurumlar kurum ve kuruluşlar için kayıt numarası,
- Branş bazında ödenecek komisyon ve sağlanacak diğer menfaatlere ilişkin usul ve esaslar,
-Tarafların hak ve yükümlülükleri,
- Poliçe düzenlenmesine , primin tahsiline ve sigorta şirketine intikaline ilişkin hükümler,
- Hesap mutabakatına ilişkin hükümler,
- Tesis edilecek teminata ilişkin hükümler,
Acentelik sözleşmelerinde, 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, bu yönetmelik ve diğer ilgili mevzuata aykırı olmamak kaydıyla birinci fıkradaki hükümlere ilave hükümler yer alabilir.
Belirsiz bir süre için yapılmış olan acentelik sözleşmesini,taraflardan her biri üç ay önceden ihbarda bulunmak şartıyla feshedebilir.
Sözleşme belirli bir süre için yapılmış olsa bile haklı sebeplerden dolayı her zaman fesih olunabilir.
Sözleşmenin feshine neden olan haklı sebepler acentelik sözleşmesinde açıklanır.
Sigorta şirketi sözleşmede yer vermediği bir hususu haklı sebep olarak dayanak gösteremez.
Fesih sonuçlarını doğuran uygulamalar da fesih ile aynı hükümlere tabidir.
Sözleşmenin feshinin taraflarının hak ve yükümlülüklerine etkisine ilişkin usul ve esaslar sözleşmede açıklanır.
Sözleşme kapsamında yer alan hükümlerin acente aleyhine olacak şekilde değiştirilmesine ilişkin düzenlemeler, değişikliğin yapılmasından itibaren asgari 2 ay sonra yürürlüğe girer.
Müsteşarlık bu süreyi yarısına kadar uzatabilir.

Değişiklilerin Bildirilmesi ve Güncelleme
Bu yönetmelik çerçevesinde meydana gelecek her türlü değişikliği, ilgisine göre acenteler veya sigorta şirketleri değişikliği takiben en geç 15 iş günü içinde ve elektronik ortamda levhaya işlenmek üzere uygunluk belgesi başvurusunda bulundukları odaya bildirir.Bu değişiklikler müsteşarlıkça belirlenecek usul ve esaslara göre TOBB tarafından levhaya kaydedilir.Acentenin levha kayıt bilgilerinde yer alan iletişim bilgileri 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu uygulaması bakımından tebligata esas alınır.
Sigorta Poliçelerinin Düzenlenmesi ve Primlerin Tahsili
Sigorta sözleşmesi akdetme ve/veya prim tahsil etme yetkisi sigorta şirketlerine aittir.Bu yetki, acentelik vekaletnamesinde belirtilmek kaydıyla,sigorta acentelerine devredilebilir.Sigorta şirketlerince sözleşme yapma ve/veya prim tahsil etme konularında yetkilendirilmemiş acenteler poliçe düzenleyemez ve/veya prim tahsilatı yapamaz.
Acentelerce düzenlenen poliçeler kapsamında sigortalı tarafından acentelere yapılan ödeme sigorta şirketine yapılmış sayılmaktadır.
Acenteler tarafından düzenlenen poliçeler kapsamındaki tazminat ödemelerinin sigorta şirketlerince doğrudan hak sahibine yapılması gerekmektedir.
Ancak sigorta şirketlerince tazminat ödemesi kapsamında acenteye ödeme yapılması durumunda,yapılan ödeme hak sahibi tarafından tahsil edilmedikçe ödenmiş sayılmaz.
Sigorta şirketleri sigorta poliçelerine aracılık eden acentenin ünvanı , levha kayıt numarası veya bankalar ve özel kanunlarına istinaden acentelik yapan kurum ve kuruluşlar için kayıt numarasının poliçelerde yer alması için gerekli düzenlemeleri yapar.
Sigorta şirketleri ve acentelerin , teknik personel olmayan kişilerin tahsis edilen kullanıcı adı ve şifreleri kullanmamaları için gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür.
Acente ile sigorta şirketi arasındaki komisyon ve diğer menfaatler hakkında, sigorta ettiren veya sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayanlara yapılacak bilgilendirmeye ilişkin usul ve esaslar müsteşarlıkça belirlenir.
Acenteler bilgi işlem altyapılarını müsteşarlıkça belirlenecek usul ve esaslara uygun hale getirir.

Hesap Planı ve Hesap Mutabakatı
Sigorta şirketleri ve acentelerin hesap ve kayıt düzenlerini üçer aylık dönemler itibariyle mutabakat çalışmasına uygun olacak şekilde oluşturmaları ve en geç ilgili dönemi takiben bir ay içinde mutabakat sağlamaları gereklidir.
Acenteler, aracılık ettikleri prim tutarları ve tahakkuk eden komisyonu çalıştıkları şirketler bazında takip eder.
Sigorta şirketleri, ilgili acentenin ulaşabileceği şekilde,acentelerin düzenlediği poliçelerle ilgili olarak prim,hasar ve müsteşarlıkça uygun görülecek diğer bilgilere ilişkin altyapıyı kurar.
Acenteler hesaplarını ve mali tablolarını müsteşarlıkça belirlenecek usul ve esaslara uygun olarak tutmak zorundadır.

İlan,Reklam,Afiş ve Pano
Acentelerin ve şubelerinin antet,afiş,reklam ve tabelalarında unvanına yer verilmesi gerekmektedir.
Acente ünvanı ile levha kayıt numarasını içeren bir plaka acentelik faaliyeti gösterilen mekanların girişinde gözle görünür şekilde asılır.
Bankalar ve özel kanunlarına istinaden acentelik yapan kurum ve kuruluşlar acentelik faaliyeti gösterilen birimlerinde, adına acentelik yaptıkları sigorta şirketlerinin ünvanları müşterilerince görünebilecek bir yerde yazılı olarak yer vermekle yükümlü olduğu ifade edilmiştir.
Acenteler sözleşme yaptırmak isteyenlere müsteşarlıkça belirlenecek esaslara göre aracılık ettikleri sigorta şirketlerini ve bu şirketlerce kendilerine tanınan yetkileri bildirir, varsa internet sitelerinde yayımlar.

Sürekli Eğitim
Teknik personel, mesleki yeterliliklerinin, bilgi ve becerilerinin devamlılığını sağlamak amacıyla usul ve esasları müsteşarlığın uygun görüşü alınmak şartıyla icra komitesi tarafından belirlenecek ve SEGEM tarafından verilecek eğitime katılır.Eğitimi süresi içinde tamamlamamış olan teknik personelin faaliyeti bu eğitim tamamlanıncaya kadar durdurulacak olup faaliyeti durdurulan teknik personele ilişkin bilgiler TOBB ve Türkiye Sigorta Birliği’ne İletilir.

Bilgi Kayıtları ve Kayıtlara Erişim
TOBB nezdinde tutulan levhaya ilişkin bilgiler, bilgilere erişim tanınacak yetkili kullanıcılar ve kullanıcıların erişebilecekleri kayıtların içeriği ile erişim şekli TOBB’un görüşü alınarak müsteşarlıkça belirlenir.
Elektronik ortamda TOBB’a veya odalara bildirim yapılmasına ilişkin usuller TOBB tarafından belirlenir.
Müsteşarlık talimatlarıyla icra komitesince gerekli görülen karar ve duyuruların acentelere iletilmesi için TOBB tarafından gerekli işlemler yapılır.



 

Faaliyetin Sona Ermesine İlişkin Hükümler
- Acentelik Faaliyetinin Sona Erdirilmesi ve Acentelik Yetkilerinin Kaldırılması

Acentelerin kendi talepleriyle faaliyetlerine son vermek istemeleri durumunda faaliyetin sonlandırılmasına ilişkin kararın alındığı tarihten itibaren en geç beş iş günü içinde levha bilgilerine işlenmek üzere TOBB’a bildirilmesi gerekmektedir.
Sigorta şirketlerince acentelik yetkilerinin tamamının veya bir kısmının kaldırılması veya acentelik sözleşmelerinin feshedilmesi halleri en geç beş iş günü içinde levha bilgilerine işlenmek üzere TOBB’a bildirilmesi gerekmektedir.
Gerekli işlemlerin tamamlanmasını takiben, faaliyeti sona eren acentenin levha kaydı silinir.
Levha kaydı silinen acenteler listesinde,levha kaydının silinme gerekçesine yer verilir.
Mahkeme kararıyla kesinleşmiş prim borcunun ödenmemesi nedeniyle şirketlerince acentelik yetkileri kaldırılanlar müsteşarlığa bildirilir ve acentelik faaliyetleri bu borçları ödeyinceye kadar müsteşarlıkça geçici olarak durdurulur.
Bu husus levhaya işlenmek üzere TOBB’a bildirilir.
Levha kaydı silinen ya da acentelik yetkileri geçici veya sürekli olarak kaldırılan acentelerin mevcut portföylerine ilişkin devam eden işlemler bakımından sigortalıların , hak sahiplerinin ve acentelerin menfaatlerinin korunması için ilgili sigorta şirketlerince gerekli tedbirler alınır.

Uygunluk Belgesinin İptali
Yönetmeliğin 24. Maddesinin birinci fıkrası gereğince, müsteşarlıkça yapılan izleme,inceleme veya denetim sonucunda, Sigortacılık Kanununun 32. Maddesi hükümlerine uygun hareket etmediği tespit edilen acentelerin faaliyetleri müsteşarlıkça yapılacak uyarıya rağmen durumlarını düzeltmemeleri halinde altı aya kadar geçici olarak durdurulabilir.
Faaliyetleri geçici olarak durdurulanlar, durumları levhaya kaydedilmek üzere müsteşarlıkça TOBB’a , ayrıca çalıştıkları şirketlerce de bu acenteler aracılığıyla poliçe düzenlenmesinin durdurulmasını teminen Türkiye Sigorta Birliği’ne bildirilir.
Müsteşarlıkça yapılan izleme, inceleme veya denetim sonucunda mali durumlarının bağlı bulundukları sigorta şirketi üzerinde olumsuz sonuçlara yol açabileceği anlaşılan acenteler için gerekli tedbirlerin alınması amacıyla müsteşarlıkça ilgili sigorta şirketlerine bildirimde bulunulur.Alınan tedbirlere rağmen durumlarında bir iyileşme olmayan acentelerin faaliyetleri müsteşarlıkça altı aya kadar geçici olarak durdurulabilir.
Acentelerin, yönetmeliğin 24. Maddesinin birinci fıkrasına istinaden faaliyetlerinin geçici olarak durdurulması sonrasında faaliyete başlangıcı takip eden bir yıl içinde aynı fiili tekrar etmeleri halinde uygunluk belgeleri müsteşarlıkça iptal edilir.
Gerek bu madde hükümlerine göre müsteşarlıkça uygunluk belgesinin iptal edilmesi ve gerekse icra komitesince alınan kararlar çerçevesinde hakkında meslekten çıkarılmasına karar verilenler İcra komitesi tarafından levhadan silinir.Bu hususa ilişkin bilgiler TOBB’da ayrı bir liste halinde tutulur ve elektronik ortamda TSB’ye iletilir.
Yönetmeliğin uygunluk belgesinin iptaline ilişkin 24. Maddesinde acenteler için öngörülen tedbirler, teknik personel için de uygulanır.Teknik personelin faaliyetlerinin geçici olarak durdurulması, işlem yapma yetkisinin iptali şeklindedir.
Yönetmeliği uygunluk belgesinin iptaline ilişkin 24. Maddesinde belirtilen tüm bu husular ilgili acentenin levha kayıtlarına işlenir.

Sigortacılık Kapsamında Değerlendirilecek Faaliyetlere, Tüketici Lehine Yapılan Sigorta Sözleşmeleri İle Mesafeli Akdedilen Sigorta Sözleşmelerine İlişkin Yönetmelik
Amaç-Kapsam

Sigortacılık faaliyeti ile bu kapsama girmeyen işlerin sınırlarının tespiti,tüketici lehine yapılan sigorta sözleşmeleri ve tarafların karşı karşıya gelmeden akdettikleri sigorta sözleşmelerine ilişkin usul ve esasların belirlenmesi amacıyla oluşturulan, 25 Nisan 2015 tarih ve 28982 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sigortacılık Kapsamında Değerlendirilecek Faaliyetlere, Tüketici Lehine Yapılan Sigorta Sözleşmeleri ile Mesafeli Akdedilen Sigorta Sözleşmelerine İlişkin Yönetmelik ,
Sigorta şirketleri,reasürans şirketleri ve sigorta teminatı veren emeklilik şirketleri ile çeşitli isimler altında teminat sağlayan kişileri kapsamaktadır.
Başka Faaliyet Yasağı
Sigortacılık Kanunu’nun 3. Maddesi gereği sigorta şirketleri,sigortacılık işlemleri ve bunlara doğrudan bağlantısı bulunan işler dışında başka işle iştigal edemez.
Sigorta şirketi ile sigortacılık yapan emeklilik şirketleri yapmış oldukları sözleşmenin konusu ile bağlantılı şekilde borçların iflasına yönelik yardımcı hizmet sunmaları durumunda , sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayanlar,sözleşmenin konusuna dahil edilmediği sürece bu hizmetleri kullanma konusunda zorlanamaz.
Sigorta şirketi ile sigortacılık yapan emeklilik şirketleri, akdettiği sigorta sözleşmesinin asli edim borcunu oluşturan risk taşıma ve riziko gerçekleştiğinde tazminat ödeme borcunu başkasına devredemez.Reasürans şirketleri hakkında da başka faaliyet yasağı maddesindeki hükümler uygulanır.

Sigortacılık Kapsamında Değerlendirilemeyecek Sözleşme ve Faaliyetler
Hizmet sözleşmesi,eser sözleşmesi veya abonelik sözleşmesinde olduğu gibi konusu,karşı tarafın zararının giderilmesi yerine,bedeni veya fikri insan emeği olan ve belli bir ücret karşılığında iş görmeyi amaçlayan sözleşmeler,sigorta sözleşmesi ve bu kapsamda yapılan faaliyetler de sigortacılık faaliyeti değildir.
Garanti belgesi uygulama esaslarına dair yönetmelik kapsamında verilen bakım,onarım ve kullanıma ilişkin garanti ile bu garantinin kapsamını genişleten veya süresini uzatan sözleşmeler ya da garanti belgesi muafiyetine girmekle birlikte üretici veya ithalatçı tarafından verilen söz konusu hizmetler bir bedel karşılığında yapılıyor olsa bile sigorta sözleşmesi olarak kabul edilemez.

Sigortacılık Kapsamında Değerlendirilecek Faaliyetler
Her ne ad altında olursa olsun 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1401. Maddesi kapsamında teminat verilmesine yönelik faaliyetler sigortacılık faaliyetidir.Sigortacılık faaliyeti,sigorta şirketleri ,sigortacılık yapan emeklilik şirketleri ve reasürans şirketleri ile özel kanunları gereği sigortacılık yapan kişi ve kurumlar tarafından yürütülür.
Bu faaliyetlerin ilgili kişiler tarafından yürütülmesi,Sigortacılık Kanunu’nun 5.maddesi gereği ruhsatsız sigortacılık faaliyeti olup, aynı Kanunun 35.maddesi uyarınca cezai müeyyide tabidir.

Tüketici Lehine Yapılan Sigorta Sözleşmeleri
Belirli bir sözleşme ilişkisine bağlı olarak tüketici lehine yapılan sigorta sözleşmelerinde sigorta ettiren,hiçbir şekilde tüketiciye sigorta teminatının kendisi tarafından verildiğini gösteren veya bu izlenimi yaratan davranışlarda bulunamaz, tüketici ile yaptığı sözleşmede de bu yönde ifadelere yer veremez.
Sigorta sözleşmesinin yapılmasına esas teşkil eden sözleşmede, tüketiciye,sigorta teminatının hangi şirket tarafından verildiği ile rizikonun gerçekleşmesi halinde sigorta tazminatının, riski üstlenen şirket tarafından sigortacılık mevzuatı uyarınca ödeneceği açıkça belirtilir.Tüketici lehine sigorta sözleşmesi yapan kişiye,şirket ile yapılan sigorta sözleşmesinin bir örneği verilir ve ilave bilgilere nereden ulaşılacağı konusunda tüketici bilgilendirilir.
Tüketici lehine yapılan sigorta sözleşmelerinde, sigorta ettiren,yaptığı sözleşme karşılığında sigorta şirketinden ya da emeklilik şirketinden ücret ya da komisyon veya benzeri menfaat temin edemeyeceği gibi bu şirketler arasındaki herhangi bir hukuki ilişki nedeniyle, sigorta şirketine ya da sigortacılık yapan emeklilik şirketine prim geliri sağlamak amacıyla tüketici lehine sigorta sözleşmesi akdedemez.

Mesafeli Akdedilen Sigorta Sözleşmeleri
Sigorta sözleşmeleri, ister doğrudan ister sigorta acentesi vasıtasıyla olsun,tarafların bir araya gelmeksizin uzlaşmalarına imkan sağlayan her türlü iletişim araçları kullanılarak akdedilebilir.Bu yönetmelik kapsamında mesafeli sözleşme akdetmek isteyenlerin,işi yürütebilecek şekilde gerekli organizasyon ve teknik alt yapıya sahip olması gerekir.
Mesafeli sigorta sözleşmesi akdedecek olanlar,uygulamaya başlamadan önce, gerekli organizasyon ve teknik alt yapılarına ilişkin olarak müsteşarlığa bilgi vermek zorundadır.
Sigorta sözleşmelerinde bilgilendirmeye ilişkin yönetmelik hükümleri, mesafeli akdedilen sigorta sözleşmeleri hakkında da uygulanır.
Elektronik ortamda yapılan sigorta sözleşmelerinde, bilgilendirmenin yapılmış sayılması, elektronik ortamda teyit edilmesine bağlıdır.Ancak bilgilendirmeye esas hususların mesafeli sigorta sözleşmesi akdedecek olanların internet sitesinde yayımlanması ve sigorta sözleşmesinde yer almak isteyen kişilerin de bu bilgileri kendi hakimiyet alanı içindeki herhangi bir elektronik ortama aktarma imkanının verilmesi durumlarında, bilgi verme yükümlülüğü yerine getirilmiş sayılır.
Türk ticaret kanununun 1424.maddesinde öngörülen poliçe verme yükümlülüğü devam eder.
Sigorta sözleşmesinin elektronik ortamda akdedildiği hallerde,TTK’nın 1425. Maddesine uygun olmak kaydıyla, sigorta ettirenin kendi hakimiyet alanı içindeki herhangi bir elektronik ortama aktarma ve çıktı almasına imkan sağlayacak surette elektronik ortamda da poliçe düzenlenebilir.
Bu durumda sigorta genel şartları bağlantı adresi göstermek suretiyle de verilebilir.
Poliçelerin elektronik ortamda düzenlendiği hallerde, şirketin poliçeyi imzalama yükümlülüğü elektronik imza ile yerine getirilir.Reasürans sözleşmeleri de mesafeli olarak akdedilebilir.
Bu durumda Reasürans şirketi hakkında da gerekli organizasyon ve teknik alt yapı ile müsteşarlığın bilgilendirilmesine ilişkin bu madde hükümleri uygulanır.

Herkese Açık Öneri
Ürün teşhiri gibi yöntemlerle herkese açık öneride bulunmak suretiyle sigorta sözleşmeleri akdedilebilir.
Ancak, bu halde sigortanın konusu, kapsamı ve Türk Borçlar Kanunu’nun 8.maddesi gereği prim miktarı açık ve net olarak gösterilir.Herkese açık öneriye konu teşkil edecek sigorta sözleşmeleri ve önerinin uygulama şekli hakkında, uygulamaya geçilmeden bir ay önce müsteşarlığa bilgi verilmesi zorunludur.
Müsteşarlık sunulan bilgiler çerçevesinde gerekli değişikliklerin yapılmasını talep edebilir.
Ürün teşhirinin yapıldığı yerlerde teknik personel dışındaki kişiler, ürün tanıtımı yapamaz ve satışına yönelik faaliyetlerde bulunamaz.Müsteşarlık herkese açık öneride bulunabilme esaslarını tespite yetkilidir.

6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun Birinci Kitap, Yedinci Kısmında Şu Hususlar Hükme Bağlanmıştır;

Acente: Ticari mümessil,ticari vekil,satış memuru veya işletmenin çalışanı gibi işletmeye bağlı bir hukuki konuma sahip olmaksızın, bir sözleşmeye dayanarak, belirli bir yer veya bölge içinde sürekli olarak ticari bir işletmeyi ilgilendiren sözleşmelerde aracılık etmeyi veya bunları o tacir adına yapmayı meslek edinen kimseye acente denir.
Bu kısımda yüküm bulunmayan hallerde aracılık eden acentelere Türk Borçlar Kanununun simsarlık sözleşmesi hükümleri,
sözleşme yapan acentelere komisyon hükümleri ve bunlarda da hüküm bulunmayan hallerde vekalet hükümleri uygulanır.
Özel kanunlardaki hükümler saklı olmak üzere, bu kısım hükümleri şunlar hakkında da uygulanır:
- Sözleşmeleri yerli veya yabancı bir tacir hesabına ve kendi adına yapmaya sürekli olarak yetkili bulunanlar.
- Türkiye Cumhuriyeti içinde merkez veya şubesi bulunmayan yabancı tacirler ad ve hesabına ülke içinde işlemlerde bulunanlar.
Yazılı olarak aksi kararlaştırılmadıkça, müvekkil,aynı zamanda ve aynı yer veya bölge içinde aynı ticaret dalı ile ilgili olarak birden fazla acente atayamayacağı gibi, acente de aynı yer veya bölgede, birbirleriyle rekabette bulunan birden çok ticari işletme hesabına acentelik yapamaz.

ACENTENİN YETKİLERİ
Genel

 Acente,aracılıkta bulunduğu veya yaptığı sözleşmelerle ilgili her türlü ihtar,ihbar ve protesto gibi hakkı koruyan beyanları müvekkili adına yapmaya ve bunları kabule yetkilidir.
Bu sözleşmelerden doğacak uyuşmazlıklardan dolayı acente, müvekkili adına dava açabileceği gibi,kendisine karşı da aynı sıfatla dava açılabilir.
Yabancı tacirler adına acentelik yapanlar hakkındaki sözleşmelerde yer alan, bu hükme aykırı şartlar geçersizdir. Acentelerin ad ve hesabına hareket ettikleri kişilere karşı Türkiye’de açılacak olan davalar sonucunda alınan kararlar acentelere uygulanamaz.
 Özel ve Yazılı Yetki Gerektiren Haller
Müvekkilinin özel ve yazılı izni veya vekaleti olmadan acente,bizzat teslim etmediği malların bedelini kabule ve bedelini bizzat ödemediği malları teslim almaya yetkili olmadığı gibi bu işlemlerden doğan alacağı yenileyemez veya miktarını indiremez.
Sözleşme Yapma Yetkisi
Özel ve yazılı bir yetki almadan acente,müvekkili adına sözleşme yapmaya yetkili değildir.Acentelere müvekkilleri adına sözleşme yapma yetkisi veren belgelerin, acente tarafından tescil ve ilan ettirilmesi zorunludur.
Yetkisizlik
Acente,yetkisi olmaksızın veya yetki sınırlarını aşarak, müvekkili adına bir sözleşme yaparsa müvekkili bunu haber alır almaz icazet verebilir ; vermediği taktirde acente sözleşmeden kendisi sorumlu olur.

ACENTENİN BORÇLARI
Acente,sözleşme uyarınca kendisine bırakılan bölge ve ticaret dalı içinde,müvekkilinin işlerini görmekle ve menfaatlerini korumakla yükümlüdür.
Acente,kusursuz olduğunu ispat etmediği taktirde özellikle,müvekkili hesabına saklamakta olduğu malın veya eşyanın uğradığı hasarlardan sorumludur.



Haber Verme Yükümlülüğü
Acente,üçüncü kişilerin kabule yetkili olduğu beyanlarını, bölgesindeki piyasanın ve müşterinin finansal durumunu, şartlarını, bunlarda meydana gelen değişiklikleri ve yapılan işlemlere ilişkin olarak müvekkilini ilgilendiren bütün hususları ona zamanında bildirmek zorundadır.
Acente,müvekkilin açık talimatı olmayan konularda, emir alıncaya kadar işlemi geciktirebilir.Ancak, işin acele nitelik taşıması nedeniyle durum müvekkilinden talimat almaya müsait olmazsa veya acente en yararlı şartlar çerçevesinde harekete yetkiliyse, basiretli bir tacir gibi kendi görüşüne göre işlemi yapar.
Önlemler
Acente,müvekkili hesabına teslim aldığı eşyanın taşınma sırasında hasara uğradığına dair belirtiler varsa,müvekkilinin taşıyıcıya karşı dava hakkını teminat altına almak üzere,hasarı belirttirmek ve gereken diğer önlemleri almak , eşyayı mümkün olduğu kadar korumak veya tamamen telef olması tehlikesi varsa, Türk Borçlar Kanununun 108. Maddesi gereğince yetkili mahkemelerin izniyle sattırmak ve gecikmeksizin durumu müvekkiline haber vermekle yükümlüdür.
Aksi taktirde,ihmali yüzünden doğacak zararı tazmin eder.
Satılmak üzere acenteye gönderilen mallar çabuk bozulacak cinsten ise veya değerini düşürecek değişikliklere uğrayacak nitelikteyse ve müvekkilden talimat almaya zaman uygun değilse veya müvekkil izin vermede gecikirse, acente yetkili mahkemenin izniyle Türk Borçlar Kanununun 108. Maddesi gereğince eşyayı sattırmaya yetkili ve müvekkilin menfaatleri bunu gerektiriyorsa zorunludur.
Ödeme Borcu
Acente,müvekkiline ait olan parayı göndermekle veya teslim etmekle yükümlü olup da bunu yapmazsa, yükümlülüğün doğduğu tarihten itibaren faiz ödemek ve gerekirse ayrıca tazminat vermek zorundadır.

Acentenin Hakları

Ücrete Hak Kazandıran İşlemler

-Birinci fıkrada , acente,acentelik ilişkisinin devamı süresince kendi çabasıyla veya aynı nitelikteki işlemler için kazandırdığı üçüncü kişilerle kurulan işlemler için ücret isteyebilir.Bu ücret hakkı , üçüncü fıkra uyarınca önceki acenteye ait olduğu halde ve ölçüde doğmaz.
-İkinci fıkrada, acenteye belli bir bölge veya müşteri çevresi bırakılmışsa, acente, acentelik ilişkisinin devamı süresince bu bölgedeki veya çevredeki müşterilerle kendi katkısı olmadan kurulan işlemler için de ücret isteyebilir.Bu ücret hakkı, üçüncü fıkra uyarınca önceki acenteye ait olduğu halde ve ölçüde doğmaz.
-Üçüncü fıkrada acentelik ilişkisinin bitmesinden sonra kurulan işlemler için acente;
a) İşleme aracılık etmişse veya işlemin yapılmasının kendi çabasına bağlanabileceği ölçüde işlemi hazırlamış ve işlem de acentelik ilişkisinin bitmesinden sonra uygun bir süre içinde kurulmuşsa,
b) Birinci veya ikinci fıkraların birinci cümleleri uyarınca ücret istenebilecek bir işleme ilişkin olarak üçüncü kişinin icabı, acentelik ilişkisinin sona ermesinden önce acenteye veya müvekkile ulaşmışsa, ücret isteyebilir.
Bu ücretin hal ve şartlara göre paylaşılması hakkaniyet gereği ise,sonraki acente de uygun bir pay alır.
- Dördüncü fıkrada ise acente , ayrıca müvekkilinin talimatına uygun olarak tahsil ettiği paralar için de tahsil komisyonu isteyebilir hükmü amirdir.

Ücrete Hak Kazanma Zamanı
Acente, kurulan işlem yerine getirildiği anda ve ölçüde ücrete hak kazanır.Taraflar bu kuralı acentelik sözleşmesiyle değiştirebilir,; ancak müvekkil işlemi yerine getirince, acente,izleyen ayın son günü istenebilecek uygun bir avansa hak kazanır.Her halde acente,üçüncü kişi kurulan işlemi yerine getirdiği anda ve ölçüde ücrete hak kazanır.
Üçüncü kişinin işlemi yerine getiremeyeceği kesinleşirse , acentenin ücret hakkı düşer ; ödenmiş tutarlar geri verilir.
Aracılık eden sözleşmeyi müvekkilin kısmen veya tamamen yahut öngörüldüğü şekliyle yerine getirmeyeceği kesinleşse bile, acente ücret isteyebilir.Müvekkile yüklenemeyen sebeplerle sözleşmenin yerine getirilmediği halde ve ölçüde acentenin ücret hakkı düşer.
Ücretin Miktarı
Sözleşmede hüküm yoksa ücretin miktarı , acentenin bulunduğu yerdeki ticari teamüle, teamül de mevcut değilse halin gereğine göre o yerdeki asliye ticaret mahkemesince belirlenir.
Ücretin Ödeme Zamanı
Acentenin hak kazandığı ücretin,doğumu tarihinden itibaren en geç üç ay içinde ve her halde sözleşmenin sona erdiği tarihte ödenmesi gerekir.

Ücret istemi , muacceliyeti ve hesaplanması bakımından önemli olan bütün konular hakkında acente bilgi istediği taktirde müvekkil bu bilgileri vermek zorundadır.
Ayrıca acente, ücrete bağlı işlemlere ilişkin defter kayıtlarının suretlerinin de kendisine gönderilmesini müvekkilinden isteyebilir.
Müvekkil, defter suretini vermekten kaçınırsa ya da defterlerin doğruluğu ve tamlığı konusunda kuşku duymayı gerektiren haklı nedenler varsa, acente ticari defter ve belgelerin ilgili kısımlarını ya kendisi inceler ya da bir uzmana inceletebilir.
Müvekkil buna izin vermezse sorunu mahkeme duruma en uygun şekilde karara bağlar.
Bu hükümlerin aksinin kararlaştırılması acentenin aleyhine olduğu ölçüde geçersizdir.

Olağanüstü Giderlerin Karşılanması
Acente,yükümlülüklerini yerine getirmek için yaptıklarından ancak olağanüstü giderlerin ödenmesini isteyebilir.

Faiz İsteme Hakkı
20. Madde de ise tacir verdiği avanslar ve yaptığı giderler için ,ödeme tarihinden itibaren faize hak kazanır hükmü amirdir.

Hapis Hakkı
Acente, müvekkilindeki bütün alacakları ödeninceye kadar, acentelik sözleşmesi dolayısıyla alıp da gerek kendi elinde gerek özel bir sebebe dayanarak zilyet olmakta devam eden bir üçüncü kişinin elinde bulunan taşınırlar ve kıymetli evrak ile herhangi bir eşyayı temsil eden senet aracılığıyla kullanabildiği mallar üzerinde hapis hakkına sahiptir.
Müvekkile ait mallar acente tarafından sözleşme veya kanun gereği satıldığı taktirde, acente bu malların bedelini ödemekten kaçınabilir.
Müvekkil aciz halinde bulunduğu taktirde, acentenin henüz muaccel olmamış alacakları hakkında da birinci ve ikinci fıkra hükümleri uygulanır.Bu çerçevede Türk medeni kanununun 950. Maddesinin ikinci fıkrasıyla 951 ila 953.maddeleri hükümleri saklıdır.

Müvekkilin Borçları
a) Mallarla ilgili belgeleri vermek,
b) Acentelik sözleşmesinin yerine getirilmesi için gerekli olan hususları ve özellikle iş hacminin acentenin normalde bekleyebileceğinden önemli surette düşük olabileceğini bildirmek,
c) Acentenin yaptığı işleri kabul edip etmediğini ya da yerine getirilmediğini uygun bir süre içinde bildirmek,
d) Acentenin istemeye hak kazandığı ücreti ödemek,
e) Ücret,avans ve olağanüstü giderler hakkında 20.madde hükümlerine göre faiz ödemek,zorundadır.
Bu maddeye aykırı şartlar ,acentenin aleyhine olduğu ölçüde geçersizdir.

Acentelik Sözleşmesinin Sona Ermesi
Sebepleri

Belirsiz bir süre için yapılmış olan acentelik sözleşmesini, taraflardan her biri üç ay önceden ihbarda bulunmak şartıyla feshedebilir.
Sözleşme belirli bir süre için yapılmış olsa bile haklı sebeplerden dolayı her zaman fesih olunabilir.
Belirli süre için yapılan bir acentelik sözleşmesinin , süre dolduktan sonra uygulanmaya devam edilmesi halinde, sözleşme belirsiz süreli hale gelir.
Müvekkilin veya acentenin iflası , ölümü veya kısıtlanması halinde, Türk Borçlar Kanununun 513. Maddesi hükmü uygulanır.
Haklı bir sebep olmadan veya üç aylık ihbar süresine uymaksızın sözleşmeyi fesheden taraf, başlanmış işlerin tamamlanmaması sebebiyle diğer tarafın uğradığı zararı tazmin etmek zorundadır.
Müvekkilin veya acentenin ölümü, ehliyetini kaybetmesi veya iflası sebebiyle acentelik sözleşmesi sona ererse, işlerin tamamlanması halinde acenteye verilmesi gereken ücret miktarına oranlanarak belirlenecek uygun bir tazminat acenteye ya da burada yazılı hallere göre onun yerine geçenlere verilir.





Denkleştirme İstemi
Sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra;
a) Müvekkil, acentenin bulduğu yeni müşteriler sayesinde, sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra da önemli menfaatler elde ediyorsa,
b) Acente, sözleşme ilişkisinin sona ermesinin sonucu olarak,onun tarafından işletmeye kazandırılmış müşterilerle yapılmış veya kısa bir süre içinde yapılacak olan işler dolayısıyla sözleşme ilişkisi devam etmiş olsaydı elde edeceği ücret isteme hakkını kaybediyorsa ve
c) Somut olayın özellik ve şartları değerlendirildiğinde, ödenmesi hakkaniyete uygun düşüyorsa , acente müvekkilden uygun bir tazminat isteyebilir.
Tazminat acentenin son beş yıllık faaliyeti sonucu aldığı yıllık komisyon veya diğer ödemelerin ortalamasını aşamaz.
Sözleşme ilişkisi daha kısa bir süre devam etmişse, faaliyetin devamı sırasındaki ortalama esas alınır.
Müvekkilin,fesih hakkı gösterecek bir eylemi olmadan, acente sözleşmeyi feshetmişse veya acentenin kusuru sebebiyle sözleşme müvekkil tarafından haklı sebeplerle feshedilmişse, acente denkleştirme isteminde bulunamaz.
Denkleştirme isteminden önceden vazgeçilemez.
Denkleştirme istem hakkının sözleşme ilişkisinin sona ermesinden itibaren bir yıl içinde ileri sürülmesi gerekir.
Bu hüküm, hakkaniyete aykırı düşmedikçe , tek satıcılık ile benzeri diğer tekel hakkı veren sürekli sözleşme ilişkilerinin sona ermesi halinde de uygulanır.

Rekabet Yasağı Anlaşması
Acentenin ,işletmesine ilişkin faaliyetlerini, sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonrası için sınırlandıran anlaşmanın yazılı şekilde yapılması ve anlaşma hükümlerini içeren ve müvekkil tarafından imzalanmış bulunan bir belgenin acenteye verilmesi gerekir.
Anlaşma en çok, ilişkinin bitiminden itibaren iki yıllık süre için yapılabilir ve yalnızca acenteye bırakılmış olan bölgeye veya müşteri çevresine ve kurulmasına aracılık ettiği sözleşmelerin taalluk ettiği konulara ilişkin olabilir.
Müvekkilin, rekabet sınırlaması dolayısıyla, acenteye uygun bir tazminat ödemesi şarttır.
Müvekkil, sözleşme ilişkisinin sona ermesine kadar, rekabet sınırlamasının uygulanmasından yazılı olarak vazgeçebilir.
Bu halde müvekkil,vazgeçme beyanından itibaren altı ayın geçmesiyle tazminat ödeme borcundan kurtulur.
Taraflardan biri, diğer tarafın davranışı nedeniyle haklı sebeplerle sözleşme ilişkisini feshederse, fesihten itibaren bir ay içinde rekabet sözleşmesiyle bağlı olmadığını diğer tarafa yazılı olarak bildirebilir.
Rekabet yasağına aykırı şartlar, acentenin aleyhine olduğu ölçüde geçersizdir.

Sigorta Acenteleri Sektör Meclisi İle Sigorta Acenteleri İcra Komitesinin Kurtuluş ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik
Sigortacılık kanununda düzenlenen TOBB sigorta acenteleri icra komitesi ile ilgili olarak Sigorta Acenteleri Sektör Meclisi ile Sigorta Acenteleri İcra komitesinin kuruluş ve çalışma usul ve esasları hakkında yönetmelik 10/09/2008 tarihli resmi gazete’de yayımlanmıştır.
Anılan yönetmeliğin özellikle 5-14. Maddelerinin getirdiği düzenlemeler acenteler açısından önem taşımaktadır.
İcra komitesi tarafından yerleşim birimleri bazında, en küçük birim olarak taşrada köy,şehirlerde ise mahalle muhtarlıkları seviyesinde yetkili ve yetkisiz acentelerle ilgili listeler oluşturulabilir.
Yeterli sayıda yetkili acentenin bulunduğu yerleşim birimlerinde, İcra Komitesi’nin önerisi üzerine, müsteşarlıkça yetkisiz acentelerin faaliyetleri kısıtlanabilir veya kaldırılabilir.
TOBB nezdinde, Oda üyesi sigorta acentelerinden oluşan kırk kişilik sektör meclisi oluşturulmuş olup, Sektör meclisinin görev süresi dört yıldır ve yılda bir defa toplanır.
Sektör meclisi, TOBB genel sekreterinin gözetiminde gerçekleştirilen ilk toplantıda, kendi üyeleri arasından bir başkan ve bir başkan yardımcısı seçer.Sektör meclisi başkan ve başkan yardımcısı üye tam sayısının çoğunluğuyla seçilir.
- Çoğunluk sağlanamadığı taktirde, seçim için yeni bir toplantı günü belirlenir.
- Sektör meclisi, yaptığı çalışmaları rapor halinde icra komitesine sunar.
- Sektör Meclisi’nin , icra komitesi seçimi dışındaki diğer görevleri, istişari niteliktedir.
Sektör meclisinin görevleri arasında;
a) Politika ve stratejiler oluşturulmasına yönelik önerilerde bulunmak,
b) Mesleğe ilişkin sorunları tespit etmek ve çözüm önerileri geliştirmek,
c) Sigorta acenteleri icra komitesini seçmek sayılır.

 

Sektör Meclisi Üyesi Olabilmek İçin Sigorta Acentesinin ;

a) Levhaya kayıtlı bulunması,
b) En az on yıl bilfiil sigorta acenteliği yapması,
c) Mesleğinde itibar sahibi olması gerekir.
Sektör meclisi üyelerinde aranacak itibar, vergi borcu bulunmaması ve sosyal güvenlik prim borcu olmaması hususları dikkate alınarak değerlendirilir.

Dokuz üyeden oluşan icra komitesinin görev süresi ise dört yıldır.Dokuz üyenin yedisi sektör meclisi üyeleri arasından seçilirken iki üye TOBB tarafından atanır.Atanan üyelerden biri, TOBB yönetim kurulu üyesi, diğeri ise TOBB genel sekreteri veya görevlendireceği yardımcısıdır.İcra komitesinin seçim usulüne ilişkin esaslar, Müsteşarlık ve TOBB tarafından belirlenir.Yeni seçilen İcra Komitesi’nin yapılacak ilk toplantısına kadar, eski İcra Komitesi görevine devam eder. İcra komitesi, yönetmelikte belirtilen görevleri yerine getirir.
İcra komitesi en az 2 ayda bir defa toplanır.Toplantının gündemi, günü,yeri ve saati İcra komitesi Başkanının görüşü alınarak , TOBB genel sekreteri tarafından belirlenir.İcra komitesi üyelerinden birinin teklifi ve en az bir üyenin bu teklife katılması ile gündeme ek gündem maddesi ilave edilebilir.Birliğe maddi yükümlülükler getiren hususlara ilişkin karar alınabilmesi ancak İcra Komitesi tarafından atanmış üyelerin olumlu görüşüne bağlıdır. İcra Komitesi toplantılarına ilişkin karar tutanakları, Sigortacılık Müdürlüğünce tutulur.İcra Komitesi Toplantıları, Ankara’da TOBB merkezinde veya gerekli hallerde TOBB Genel Sekreterinin onayı ile farklı bir yerde yapılır.
Diğer taraftan 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 27.Maddesinin birinci fıkrasında, ‘’Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği nezdinde Sigorta Acenteleri Sektör Meclisi oluşturulur.
Kırk kişiden oluşturulan Meclis üyeleri, mesleğinde itibar ve tecrübe sahibi ticaret odası veya ticaret ve sanayi odası mensubu sigorta acenteleri arasından, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğince ve Müsteşarlıkça ortaklaşa belirlenen usül ve esaslara göre seçilir.’’ hükmü yer almaktadır.
Bu kapsamda, Hazine Müsteşarlığı ile TOBB tarafından ortaklaşa belirlenmiş olan ‘’Sigorta Acenteleri Sektör Meclisi ile Sigorta Acenteleri İcra Komitesi Seçimlerine Dair Usul ve Esaslar ‘’ 06.04.2009 tarihinde TOBB internet sitesinde duyurulmuştur.

Yanlış Sigorta Uygulamalarının Tespiti,Bildirimi,Kaydı ve Bu Uygulamalarda Mücadele Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik
Bu yönetmelik 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 32. Maddesi ile 4632 sayılı bireysel emeklilik tasarruf ve yatırım sistemi Kanunu’nun 1.maddesine dayanılarak hazırlanmış ve 1/6/2011 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Yönetmelikte,yanlış sigorta uygulamaları ile etkin mücadele için yanlış sigorta uygulamalarının tespiti,bildirimi, değerlendirilmesi ve raporlanması ile ilgili usul ve esaslar ile bu çerçevede sigorta ilişkisi ile ilgili tüm tarafların yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasları belirlemek amaçlanmış; sigortalılar, sigorta ve reasürans şirketleri ,sigorta aracıları ile sigorta ilişkisi içerisindeki taraflar bu ilişkide rol oynayan kişiler, yönetmelik kapsamına alınmıştır.

Aşağıda sayılan durumlar yanlış sigorta kapsamında değerlendirilir;
- Şirket içi yanlış sigorta uygulamaları: Şirketin her kademedeki personelinin tek başına veya şirket içi ve/veya şirket dışından üçüncü şahıslarla birlikte şirket aleyhine gerçekleştirdiği uygulamalar,
- Sigortalı yanlış sigorta uygulamaları ve tazminat sürecindeki yanlış uygulamalar: Sigortalının, sigorta ilişkisi içerisindeki ilgili tarafların tazminat takip aracıları,hasar tedvir ve tasfiyesini yürütenler,sigorta eksperleri gibi bu ilişkide rol oynayanların sigorta sözleşmesinin kurulması ve yürürlüğü ile sigorta tazminatının tekemmülü aşamalarında şirkete karşı gerçekleştirdikleri yanlış sigorta uygulamaları,
- Aracı yanlış sigorta uygulamaları: Sigorta aracılarının şirketlere, sigortalılara veya sigorta ilişkisi içerisindeki ilgili kişilere karşı gerçekleştirdikleri yanlış sigorta uygulamaları,
- Sigorta aracılarının sigorta konusuna ilişkin bariz şekilde bilinmesi gereken özellikleri yanlış girerek sigorta şirketinin hak ettiği primi azaltıcı poliçe istihsal işlemleri bu kapsamda değerlendirilir.
- İlgili diğer durumlardır.






Yanlış Sigorta Uygulamaları Karşısında Tarafların Bazı Yükümlülükleri Bulunmaktadır.Bunlar;
- Şirketler ve aracılar, iş dürüstlüğünü yüksek standartlara ulaştırmak için gerekli tedbirleri alır.
- Şirketler ve aracılar yanlış sigorta uygulamalarının önlenmesi,tespiti,kayıt altına alınması , ortadan kaldırılması ve ilgili mercilere bildirimi için etkin usuller tesis ederler ve bu amaçla gerekli kaynağı tahsis ederler.
- Şirketler yanlış sigorta uygulamalarına karşı potansiyel riskleri tespit etmek, yanlış sigorta uygulamaları yapılabilecek süreçleri kontrol altına almak için gerekli tedbirleri alırlar.
- Şirketler, yönetim kurulu dahil tüm çalışanlarının yanlış sigorta uygulamaları hakkında içeriği Müsteşarlık tarafından belirlenen eğitimleri almalarını sağlarlar.
- Şirketler, sigortalı,lehtar ve hak sahiplerini sigorta tazminatını etkileyecek konularda yanlış bilgi vermelerinin sonuçları hakkında bilgilendirir.
- Sigorta şirketleri yanlış sigorta uygulaması şüphesi nedeniyle tazminat talebini reddettiklerinde durumu ilgiliye yazılı olarak bildirmek ve Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nde bu amaçla hazırlanan veri tabanına işlemek zorundadırlar.
- Yanlış sigorta uygulamalarına doğrudan veya dolaylı sebebiyet veren aracılar ve teknik personel hakkında ilgisine göre, Sigorta Acenteleri Yönetmeliği kapsamında sigorta şirketlerince acentelik yetkilerinin tamamının veya bir kısmının kaldırılması veya acentelik sözleşmelerinin feshedilmesi hallerinde TOBB’a bildirimde bulunulması , geçici olarak faaliyetlerinin durdurulması , uygunluk belgesinin iptal edilmesi, İcra komitesince meslekten çıkarılması ve levhadan silinmesi işlemleri ile Sigorta ve Reasürans Brokerleri Yönetmeliği kapsamında uyarılması, geçici olarak faaliyetlerinin durdurulması veya ruhsatlarının iptal edilmesi işlemleri tesis edilebilir. ( Örnek Olaylar Slayt 123-124)
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Aracı Yanlış Sigorta Uygulamaları
Yanlış sigorta uygulamalarının tespiti, bildirimi,kaydı ve bu uygulamalarla mücadele usul ve esasları hakkında yönetmelikte aracı yanlış sigorta uygulamaları, ‘’Sigorta aracılarının şirketlere,sigortalılara veya sigorta ilişkisi içerisindeki ilgili kişilere karşı gerçekleştirdikleri yanlış sigorta uygulamalarıdır.’’ Şeklinde tanımlanmıştır.
Sigorta aracılarının sigorta konusuna ilişkin bariz şekilde bilinmesi gereken özellikleri yanlış girerek sigorta şirketinin hak ettiği primi azaltıcı poliçe istihsal işlemleri bu kapsamda değerlendirilir.
Aracı yanlış sigorta uygulamalarına en yaygın örnek, aracının sigortalıdan aldığı primi sigortacıya aktarmaması ve bunun sonucunda da sigorta teminatının başlamamasıdır.Özellikle aracının devredilen yetkilerinin bulunduğu durumlarda, bu durum bir hasar oluşana kadar sigortalı tarafından fark edilmeyebilecektir.
Diğer bir yaygın örnek de, sigorta primini artıran aracının belirlenen primi sigortacıya aktardıktan sonra,artırdığı prim ile belirlenen prim arasındaki farkı aldığı komisyona ek olarak kendi bünyesinde tutmasıdır.
Ayrıca,aracının primleri düşürüp müşteriyi kazanabilmek için riski yanlış biçimde aktarması da sık görülen aracı yanlış sigorta uygulaması örneklerindendir.
Aracının,sigorta ile hileli işe ortak olarak sigortacıya yanlış bilgi vermesi, örneğin işlemlerde eski tarih kullanması gibi durumlar da önemli suistimal örneklerindendir.
Aracı yanlış sigorta uygulamaları çerçevesinde aracılar,şirketlerle sigortalılar arasındaki işlemlere ilişkin faaliyetlerde bulunduklarından genelde tahsilat,hatalı tanzim, yanlış ve/veya gerçeğe aykırı poliçe tanzimi,eksik teslimat,komisyon ödemeleri vb. nedenlerden kaynaklanan suistimallere rastlanabilmektedir.

Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi
Tramer:
Trafik Sigortaları Bilgi ve Gözetim Merkezi
Sagmer: Sağlık Sigortaları Bilgi ve Gözetim Merkezi
Haymer: Hayat Sigortaları Bilgi ve Gözetim Merkezi

Sigorta Sözleşmelerinde Bilgilendirmeye İlişkin Yönetmelik
6102 Türk Ticaret Kanununa göre risk üstlenen tüm kurum ve kuruluş acenteleri kapsar.
Amacı , sigorta işlemlerine taraf olacak kişilerin sigorta sözleşmesinin değerlendirilmesi,kurulması aşamalarında sözleşme konusu teminat kapsamı ve benzeri konularla ilgili bilgi eksikliklerini gidermektir.
Diğer bir amaçta sözleşmenin devamı süresince sigorta ettireni,sigortalıyı ve lehtarı etkileyecek değişiklik ve gelişmelerden haberdar etmektir.
- Bilgilendirme yazılı olmalıdır.
- Uygulamada sözlü bilgilendirme de yapılır.
- Sigortacı, asgari bilgilendirmenin yapıldığını ispatla yükümlüdür.

Sigorta Ettirene Karşı Sigortacının Yükümlülükleri;
- Sigorta ile ilgili teknik konularda yardımcı olmak
- Teminat ve işleyişle ilgili her türlü bilgiyi vermek
- Sigorta ettireni yanıltıcı her türlü durum ve davranıştan kaçınmak
- Sigortacının bilgilendirme yükümlülüğü sözleşmenin kurulmasından önce başlar ve yürürlükte kaldığı süre boyunca devam eder.
- Yönetmelikteki yükümlülükler sigortacının acentelerini de kapsar.
- Sigortacıların kurumsal internet sitesi kurma zorunluluğu bulunur.
- Sitede sigorta ürününe ilişkin bilgi,belge ve formlar yer alır.
- Sigortacının, sigortadan yararlanacak kişilere karşı da bilgilendirme yükümlülüğü bulunur.

Sigorta Ettiren;
- Bilgilendirme yükümlülüğünün gereğince yerine getirilmemesi
- Sigortacı ile ilgili olarak yanıltıcı bilgi verilmesi
- Bilgi formunun teslim edilmemesi veya formdaki bilgilerin yanlışlığından etkilenmesi halinde sigorta sözleşmesini feshedebilir / tazminat talep edebilir.

Bilgilendirme Formu ve İçeriği
- Bilgilendirme formunun bir örneği sigorta sözleşmesine taraf kişilere verilir.
- Geçici bilgilendirme formları, şikayet ve bilgi talepleri ile tahkim üyeliğine ilişkin bilgileri içermelidir.
- Müsteşarlık, Bilgilendirme formlarının kapsam ve içeriğini değiştirebilir.

Sigortacı Asgari Olarak Şu Bilgileri Vermelidir ;
- Sigortacı / Acente unvan ve iletişim bilgileri
- Sözleşmeye ilişkin genel uyarılar
- Sözleşme ile verilen teminatlar
- Teminatın istisnaları
- Ek sözleşmeyle teminat kapsamına alınabilecek kıymetler (Poliçede ayrıca belirtilmelidir.)
- Rizikolar,özel hükümler, klozlara ilişkin bilgiler
- Tazminata ilişkin genel bilgiler ve tazminat ödeme kuralları

Sigortacı;
- Bilgilendirme formlarını en az iki nüsha düzenler.
- Sigorta sözleşmesi kurulmadan önce kaşe-imza sonrası sözleşmeye taraf kişiye imza karşılığı iletir.
- Formun bir örneğini saklamak zorundadır.
- Sözlü/yazılı olarak sağlanacak bilgiler yanıltıcı,yanlış ve eksik olmamalıdır.
Sigortacı sözleşmeye taraf kişilere;
-Bilgilendirme formu,
- Talep halinde,Sigorta genel şartları ve rizikonun gerçekleşmesi durumunda,
- Sigorta ettirenin tazminat talebinde bulunabileceği bilgi/belgelerin listesini iletmelidir.
Sigortacı;
- Bilgilendirme formlarını basmalı, elektronik ortamda bulundurmalıdır.
- Elektronik ortamdaki formlara ulaşım için alt yapıyı oluşturmalıdır.
- Bilgilendirme formlarını elektrik ortamda bastığında yükümlülüğünü yerine getirmiş sayılır.
- Formları, acentelerine yeterli sayıda ve zamanında iletmelidir.

2007/18 Sayılı Genelge yürürlükten kaldırılmıştır, 2012/8 sayılı genelge yayınlanmıştır.Buna göre;
- Bilgilendirme yükümlülüğü kapsamı dışındaki zorunlu sigortalar,
- Devlet destekli sigortalar bilgilendirme yükümlülüğü kapsamına alınmıştır.

Genelgeye göre;
- Yapılması zorunlu ve devlet destekli sigorta sözleşmeleri için bilgilendirme formları,sigorta şirketleri tarafından hazırlanır.

 

Sigorta Ettiren / Sözleşmeden Yararlanan Kişilere İletilmesi Gerekenler;
- En geç 10 iş günü içerisinde bildirmekle yükümlüdür.
- Sigortaya ilişkin,mevzuatta oluşabilecek değişiklikler,
- İflas ve tasfiye durumu,
- İlgili branşlarda gerçekleştirilen ruhsat iptalleri,
- Tüm branşlarda sözleşme yapma yetkisinin kaldırıldığı bilgisi,
- Hak,borç ve yükümlülükleri etkileyecek her türlü değişim ve gelişme.

Sigortacı;
-
Taahhütlü mektup,faks,elektronik posta,telgraf,güvenli elektronik imza vb. iletişim araçlarından biri ile bilgilendirmelidir.
- Sigortacı bilgilendirme yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmelidir ve bunu ispatla yükümlüdür.
- Telefon/Çağrı merkezi ile bilgilendirmede,manyetik/dijital ortam kaydı alınmalıdır.

* Sigortalının Sigortacı hakkında şikayeti olsa ve bunu bildirirse 15 iş günü içinde yanıtlanmalıdır.

Bilgi talebi ile takip edilebilecek konular;
- Şikayetler
- Ödemeler
- Sözleşmeye ilişkin her türlü bilgi takip edilebilir.
Ayrıca şikayet ve bilgi taleplerini değerlendirerek sonuçlandırmak,sigortacıya ulaşan tüm şikayetlerle ilgili kayıt ve istatistikleri tutmak ve raporlamak üzere sigortacı, asgari 2 kişiden oluşan şikayet birimi kurar.

Sigortacı,sigorta ettireni,sigortalıyı ve lehtarları bilgilendirecek kurumsal bir internet sitesi oluşturmalıdır.
Bilgi/Belgeler  Okunabilir bir puntoda tüm kamuoyuna duyurulmalıdır.


Bireysel Kredilerle Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliği
Bu yönetmelik şu amaçla hazırlanmıştır.
Kredi kuruluşları tarafından verilen bireysel kredilerle bağlantılı olan zorunlu veya ihtiyari sigorta ürünlerinin sunumunda birlik ve güvenilirliği sağlamak, ilgililerin hak ve menfaatlerini korumak ve verilecek hizmete ilişkin usul ve esasları düzenlemek.
Zorunlu Sigortalar; Kredi kuruluşları verdikleri kredilerle ilgili olarak kredi kullandırılması esnasında, zorunlu sigortaların yaptırılması hususunu kontrol eder.
İhtiyari Sigortalar; Kredi ile bağlantılı olarak yapılacak ihtiyari sigortalarda, kredi ilgilisinin menfaatinin sigorta edilmesi, sigorta sözleşmesi ile sunulan teminatların kredi konusu ve kredi kullanan ihtiyaçları ile uyumlu olması esastır.

Bilgilendirme Yükümlülüğü
Kredi ile bağlantılı olarak yapılacak sigortalar konusunda,kredi sözleşmesi yapılmadan önce, kredi kuruluşu tarafından kredi kullanana bilgi verilir.Söz konusu bilginin verilmesine ilişkin usul ve esaslar müsteşarlıkça tespit edilir.
Kredi kuruluşunun aracı olduğu kredi bağlantılı sigorta sözleşmelerine ilişkin bilgilendirme yazılı olarak yapılır.
Kredi kullanan tarafından imzalanan bilgi formunun bir örneği kredi kuruluşu veya şirket tarafından saklanır.
Ancak,kişilerin fiziki olarak karşı karşıya gelmesinin  söz konusu olmadığı hallerde veya işin mahiyetinin gerektirdiği durumlarda elektronik ortamda veya ilgilinin bilgi formuna erişimini mümkün kılan benzeri araçlarla bilgilendirme yapılabilir.Bu durumda, ispat yükümlülüğü kredi kuruluşuna aittir.
Kredi kuruluşunun aracı olduğu kredi bağlantılı sigortalarda verilecek olan bilgi formunun şekil ve asgari içeriği müsteşarlıkça tespit edilir.Şirket, kredi kuruluşunun bu yönetmelik kapsamındaki bilgilendirme yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmesini temin etmek üzere her türlü tedbiri alır.
Kredi kuruluşunun aracı olduğu kredi bağlantılı sigortalarda 28/10/2007 tarihli 26684 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan sigorta sözleşmelerinde bilgilendirmeye ilişkin yönetmelik kapsamında düzenlenen bilgilendirme formları verilmez.
Kredi kuruluşunun aracı olmadığı poliçelerde Sigorta sözleşmelerinde bilgilendirmeye ilişkin yönetmelik kapsamında işlem tesis edilir.
Katılım Sertifikası ve Poliçenin Verilmesi
Kredi kuruluşunun aracı olduğu kredi bağlantılı sigorta sözleşmelerinde, poliçe veya katılım sertifikasının bir örneği kredi kuruluşu tarafından kredi kullanana verilir.Katılım sertifikası veya poliçe imza karşılığı verilir ,imzalı bir örneği kredi kuruluşunda veya şirkette saklanır.Ancak, kişilerin fiziki olarak karşı karşıya gelmesinin söz konusu olmadığı hallerde veya işin mahiyetinin gerektirdiği durumlarda elektronik ortamda veya ilgilinin erişimini mümkün kılan benzeri araçlarla sözleşmenin yapılmasından itibaren on beş  gün içinde katılım sertifikası veya poliçe verilebilir.Bu durumda ispat yükümlülüğü kredi kuruluşuna aittir.

Katılım Sertifikası ve Poliçenin İçeriği
Kredi kuruluşunun aracı olduğu kredi bağlantılı sigorta sözleşmelerinde verilecek olan katılım sertifikası veya poliçenin asgari olarak aşağıda yazılı hususları içermesi gerekmektedir.
- Kredi kuruluşunun,şirketin,sigorta ettirenin,sigortalının ve varsa lehtarların adı,soyadı veya ticaret ünvanı ve iletişim bilgileri,
- Sigortanın türü,başlangıç ve bitiş tarihleri,sigorta ile sağlanan teminatlar ve tutarları ile varsa muafiyetler,
- Sigorta priminin miktarı,
- Sigorta priminin bir defada peşin olarak tahsil edilmediği durumlarda, taksitlerin ödenme dönemleri ve tahsil yöntemi,
- Riskin gerçekleşmesi durumunda nereye,hangi belgelerle ve hangi sürede başvurulacağı,
- Şikayet ve bilgi talepleri ile şirketin Sigorta Tahkim Komisyonuna üyeliğine ilişkin bilgiler,
- Müsteşarlıkça belirlenecek diğer hususlar.

Teminat Tutarı ve Sigorta Süresi
Kredi bağlantılı yapılan meblağ sigortalarının kredi kalan borç tutarıyla uyumlu olmasını teminen, sigorta teminat tutarları, sigorta konusuna dahil olan anapara ile faiz ve benzeri fer’i yükümlülükler de dikkate alınarak, yıllık azalan tutarlı veya aylık, üç aylık gibi kredi borcu ödeme periyoduna bağlı azalan tutarlı şekilde belirlenir.
Kredi bağlantılı yapılan meblağ sigortaları; sigorta süresi kredi vadesine uyumlu olacak biçimde uzun süreli veya yenilemeli şekilde akdedilir.Sigorta süresinin kredi vadesine eşit olmadığı ve yenilemeli şekilde akdedilen sigortalarda,son yenileme döneminde kredi vadesinin bitimine kalan süre dikkate alınarak kredi vadesiyle, sigorta süresinin uyumlu olmasını teminen bir yıldan kısa süreli sigorta sözleşmeleri düzenlenir.
Kredi bağlantılı yapılan meblağ sigortalarında kredi borcunun belirlenen vadeden önce geri ödenmesi veya kredi borç yapısında değişiklik olması durumlarında, kredi kullananın kredi kuruluşu tarafından bilgilendirilmesi ve onayının alınması koşuluyla ; poliçe mevcut koşullarıyla devam ettirilebilir, sonlandırılabilir veya kredi borç yapısında gerçekleştirilen değişikliğe göre mevcut sigorta poliçesi teminat tutarları ve sigorta süresi revize edilebilir.
Konut finansmanı kapsamında kullandırılan kredilerle ilgili olarak kredi konusu konut için yapılan sigortanın bedeli kredi tutarından bağımsızdır.Bu sigortalarda, sigorta bedeli konutun yeniden yapım maliyeti esas alınarak belirlenir, ancak bu maliyetin tespitinde arsa değeri dikkate alınmaz.

Yeni Poliçe İbrazı,Prim Hesabı ve İadesi
Kredi kuruluşunun aracı olduğu kredili bağlantılı sigortalarda; kredi kullanan,kredi kuruluşu tarafından talep edilen teminat ile süre şartlarını sağlayan ve dain-i mürtehini kredi kuruluşu olan yeni bir sigorta poliçesini, mevcut poliçenin veya katılım sertifikasının başlangıç tarihinden itibaren bir ay içinde kredi kuruluşuna ibraz edebilir.
Bu durumda, ilk poliçe başlangıç tarihinden itibaren iptal edilerek, ödenen primler ibraz tarihinden itibaren beş iş günü içinde kesintisiz olarak iade edilir.
Aynı koşulların sağlanması kaydıyla sonraki tarihlerde yapılacak iptal taleplerinde gün esası üzerinden prim iadesi yapılarak veya ayrılma değeri ödenerek poliçe sonlandırılır ve ödemeler aynı gün içinde yapılır. 13/1/2011 tarih ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun ilgili maddeleri ve zorunlu sigortaların sonlandırılmasına ilişkin hükümler saklıdır.
Bu esaslar, kredi vadesi boyunca yapılacak yenilemeler için de geçerlidir.
Bu yönetmelik kapsamında yapılan hayat sigortalarında risk primi hesabında gerçek yaş veya ortalama yaş kullanılabilir.

Yenileme ve Bildirim
Kredi bağlantılı sigortalarda, kredi vadesi boyunca,  yenileme kredi kullanana,sigorta sözleşmesinin yenilenmesine ilişkin bildirim yapma sorumluluğu ise kredi kuruluşuna aittir.
Kredi kuruluşu, sigorta sözleşmesinin yenileme döneminin geldiğine ilişkin kredi kullanana yapılacak bildirimi poliçenin vade sonu tarihinden on beş iş günü öncesinde gerçekleştirir.
Kredi kuruluşu,sigorta sözleşmesinin yenilenip yenilenmediğine ilişkin kredi kullanana yapılacak bildirimi,yenileme yapıldıysa yenilenen poliçenin vade başlangıcından itibaren, yenileme yapılmadıysa mevcut poliçenin vade sonu tarihinden itibaren beş iş günü içinde gerçekleştirilir.
Kredi kullanan veya şirket tarafından yenileme yapılmasına ilişkin taahhüt verilmiş olması, kredi kuruluşunun yenilemeye ilişkin bildirim yapma yükümlülüklerini ortadan kaldırmaz.
Kredi kullananın sigortanın yapılması için verdiği teklifnamenin reddedilmesi, sigorta sözleşmesi şartlarında değişiklik yapılması, sigortanın herhangi bir nedenle sona ermesi veya prim ödemesinden muaf sigorta haline gelmesi durumlarında,
söz konusu işlemin gerçekleştirildiği günden itibaren beş iş günü içinde, kredi kuruluşu tarafından kredi kullanana bildirim yapılır.

Kredi kuruluşu tarafından bu yönetmelik kapsamında yapılması gereken bildirimlere ilişkin usul ve esaslar müsteşarlıkça tespit edilir.Bildirimlerin zamanında ve gereği gibi yapıldığının ispatı kredi kuruluşuna aittir.
Yenilemelerde , bilgi formunun verilmesine gerek bulunmamaktadır.Ancak , yönetmelik hükümleri kapsamında katılım sertifikası veya poliçe verilir.

İyi Niyet
Kredi kullananın sigorta şirketini seçme hakkı sınırlandırılamaz.Sigorta sözleşmesine veya kredi sözleşmesine sigortanın belirli bir sigorta şirketine yaptırılmasına ilişkin konan her türlü şart hükümsüzdür.
Kredi kuruluşu,kredi kullananın başka bir sigorta şirketi veya sigorta aracısı yoluyla yaptırdığı,talep edilen teminat ile süre şartlarını sağlayan ve dain-i mürtehini kredi kuruluşu olan sigorta poliçesini kabul etmek zorundadır.
Kredi ile bağlantılı ihtiyari sigortalarda, şirketin risk kabul politikası kapsamında belirlenen yenileme kriterleri kredi vadesi süresince kredi kullanan aleyhine değiştirilemez.
Şirketin risk kabul politikası kapsamında sağlık beyanı alması durumunda, yazılı ve sözlü soruların sigortalı tarafından cevaplanması gerekir.

Rehin
Dain-i mürtehin bulunan sigorta poliçelerine yönelik; fesih,iptal,teminat içeriklerinin değiştirilmesi ve iştira edilmesi gibi talepler dain-i mürtehinin konuya ilişkin olarak elektronik ortamda veya benzeri araçlarla şirket tarafından bilgilendirmesinden itibaren üç iş günü sonra sonuç doğurur.Bilgilendirmenin usul ve esasları müsteşarlıkça belirlenir.

İlgili Genelge ve Sektör Duyuruları
Sigorta Acenteleri Yönetmeliği’nin uygulanmasına ilişkin olarak, uygulamada karşılaşılan sorunlara açıklık getirilmesi amacıyla hazine müsteşarlığı tarafından çeşitli genelge ve sektör duyuruları yayımlanmaktadır.İlgili genelge ve sektör duyurularına hazine müsteşarlığı sigortacılık genel Müdürlüğü’nün ya da Türkiye Sigorta Birliği’nin İnternet sitesinden ulaşmak mümkündür.

Sigorta Acentelerinin Temel Yükümlülükleri
- Yasal düzenlemelere ve yönergelere uygun davranmak
- Sigorta şirketinin, acente veya sigortalıların hak ve çıkarlarını korumak
- Sigortacılığın gereklerine uymak,görevlerini iyi niyet ve dürüstlükle yürütmek

Sigortalı Karşısındaki Hak ve Yükümlülükler
Acenteler sigortacılarla belli bir sigorta ilişkisine girmek isteyen kişileri,sözleşme görüşmesi veya kurulması sırasındaki değişikliklerden haberdar etmek zorundadır.Bu bilgilendirmenin içeriği şunlardır:
- Sözleşme konusu, teminatları vb. bilgi eksikliklerinin giderilmesi
- Sözleşmenin işleyişi konusunda bilgiler
Bilgilendirmenin Şekli
-
Sigorta acente ve çalışanları bilgi ve sırları ilgililerin izni olmadan açıklayamazlar.Ayrıca acenteler;
* Aracılık ettikleri sigorta sözleşmeleri ile ilgili olan
* Sigortalı
* Sigorta ettiren ve
* İlgili hak sahiplerinin tüm tebliğ ve ihbarlarını kabul eder.

Acentelik sözleşmesi sona erse bile sigorta ettirenlerle yaptığı veya kısa bir süre içinde yapacağı işlerle ilgili sözleşme ilişkisi devam etmiş gibi sayılır ve elde edeceği komisyona hak kazanır.
Acente;
-
Branşlara göre uygulanacak komisyonlar konusunda anlaşma sağlamalıdır.
- Hesap ve kayıt düzenlerini, üçer aylık dönemlerde mutabakat sağlayacak şekilde oluşturmalıdır.
- Hasar ihbarlarını hemen sigorta şirketi merkezine ulaştırmalıdır.
- Doğabilecek maddi kayıplar sigorta şirketi kanalıyla acente sorumlusundan tazmin edilir.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
(Örnek Olaylar Ders 175 .. )


 

Türkiye’de Sigorta Uygulamaları
- Sosyal sigorta, toplumun karşılaştığı risklere karşı,devlet desteği ile oluşturulmuştur.
- Özel sigortalar, ‘’Bedel (Meblağ) Sigortası ‘’ ve ‘’Tazminat Sigortası ‘’ şeklinde sınıflandırmak mümkündür.

Tazminat Sigortaları
- Amaç,ekonomik kaybın karşılanmasıdır.
- Sigortacının sorumluluğu poliçede yazılı sigorta bedeli ile sınırlıdır.

Bedel Sigortaları
- Poliçede yazılı sigorta bedeli tazminata esas teşkil eder.
- Hayat sigortalarında kişiler istediği sigorta bedeli üzerinden sigorta yaptırabilir.

Sigortalar sınıflandırılırken Mal,Can ve Sorumluluk Sigortaları şeklinde de ayrım yapılabilir.

Mal Sigortaları; Yangın,Hırsızlık,Deprem
Can Sigortaları; Sağlık,Hayat,Ferdi Kaza
Sorumluluk Sigortaları; Üçüncü kişiler mali sorumluluk,mesleki sorumluluk gibi adlandırılabilir.

Mal Sigortaları:Yangın,Hırsızlık,Deprem
- Mal varlığı değerlerinin oluşturduğu sigortalardır.
- Amacı, sigorta ettirenin uğradığı zararı tazmin etmektir.
- Değeri para ile ölçülen her türlü mal,hak ve alacakları kapsar.
- Yangın,kaza,nakliyat,mühendislik ve tarım sigortaları gibi alt başlıklarda gruplandırılabilir.

Yangın Sigortaları
Bu sigorta ile, taşınır ya da taşınmaz mallarda doğrudan çıkan veya çevreden sirayet eden yangının, yangına sebebiyet vermiş olsun olmasın yıldırımın, infilakın veya yangın ve infilak sonucu meydana gelen duman,buhar ve hararetin sigortalı mallarda doğrudan neden olacağı maddi zararlar,sigorta bedeline kadar temin edilir.
Standart yangın poliçesinde hariç tutulmuş grev,lokavt,kargaşalık,halk hareketleri,kötü niyetli hareketler,terör,deprem ve yanardağ püskürmesi,fırtına,kar ağırlığı,sel veya su baskını,yer kayması,dahili su ve kara, hava ve deniz taşıtlarının sigortalı kıymete çarpması gibi ek tehlikeler olarak adlandırılan risklerin yanı sıra, meydana gelmiş olan fiziki bir hasara bağlı olarak ortaya çıkan mali hasarlar, enkaz kaldırma masrafları, kira kaybı ve yangın ve infilak mali sorumluluğu da , yine yangın sigortası kapsamında temin edilebilmektedir.
Savaş,iç savaş,ihtilal,isyan,ayaklanma ve bunların gerektirdiği askeri hareketler nedeniyle meydana gelen zararlar,herhangi bir nükleer yakıttan meydana gelen zararlar,kamu otoritesi tarafından sigortalı şeyler üzerinde yapılacak tasarruflar sebebiyle meydana gelen zararlar ve yangın çıkarmaksızın kavrulma neticesinde meydana gelen zararlar sigorta teminatının dışındadır.
Ayrıca yangın sigortası yaptırmadan yukarıda sayılan ek teminatlar alınamaz.
Sigorta şirketleri konutlar ve işyerleri için paket poliçeler düzenleyerek,yukarıda sayılan teminatları tek poliçeyle güvence altına almaktadırlar.Paket poliçeler ile yangın,yangın mali sorumluluk,yangının birçok ek teminatı ve hırsızlık, cam kırılması ve ferdi kaza teminatları birlikte verilmektedir.

Kaza Sigortaları
Ülkemizde sigorta şirketlerinin toplam portföylerinde önemli bir payı olan kaza sigortaları, uygulamada oto ve oto dışı sigortalar olmak üzere iki bölüme ayrılmaktadır.Oto sigortaları kapsamında trafik,yeşil kart,kasko ve ihtiyari mali sorumluluk sigortaları yer almaktadır.Oto dışı sigortalar kapsamında ise hırsızlık,cam kırılması ve sorumluluk sigortaları (işveren,üçüncü şahıs sorumluluk gibi) yer almaktadır.
Ülkemizde sigorta şirketlerinin toplam portföylerinde önemli bir payı olan Kaza Sigortaları, uygulamada oto ve oto dışı sigortalar olmak üzere iki bölüme ayrılmaktadır.Oto sigortaları kapsamında Trafik,Yeşilkart,Kasko ve İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortaları yer almaktadır.Oto dışı sigortalar kapsamında ise Hırsızlık,Cam Kırılması ve Sorumluluk Sigortaları (İşveren,Üçüncü Şahıs Sorumluluk gibi) yer almaktadır.

Trafik;  Sigortacı,poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu genel şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür.Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.

Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların,sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri  tazminat talepleri ile sınırlıdır.
Araca bağlı olarak çekilmekte olan römork veya yarı römorkların (hafif römorklar dahil) veya çekilen bir aracın sebebiyet vereceği zararlar çekicinin sigortası kapsamındadır.Ancak, insan taşımada kullanılan römorklar bunlar için poliçede özel şartları belirtilecek ek bir sorumluluk sigortası sağlamış olması kaydıyla teminata dahil olur.
Meydana gelen bir kazada zararın önlenmesi veya azaltılması amacıyla, sigorta ettirenin yapacağı makul ve zorunlu masraflar teminat limitleri dahilinde sigortacı tarafından karşılanır.

Bu Sigortanın Kapsamına Giren Teminat Türleri
Maddi Zararlar Teminatı:
Hak sahibinin bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır.Sigortalının sorumlu olduğu araç kazalarında değer kaybı, talep edilmesi halinde ilgili branşta ruhsat sahibi sigorta eksperleri tarafından tespit edilir.Değer kaybının tespiti genel şartlar ekinde ulaşabileceğiniz esaslara göre yapılır.
Sağlık Giderleri Teminatı: Üçüncü kişinin trafik kazası dolayısıyla bedenen eski haline dönmesini teminen protez organ bedelleri de dahil olmak üzere yapılan tüm tedavi giderlerini içeren teminattır.Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamındadır.Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve Güvence hesabının sorumluluğu Karayolları Trafik Kanununun 98. Maddesi hükmü gereğince sona ermiştir.
Sürekli Sakatlık Teminatı: Üçüncü kişinin sürekli sakatlığı  dolayısıyla ileride ekonomik olarak uğrayacağı maddi zararları karşılamak üzere,genel şart ekinden ulaşabileceğiniz esaslara göre belirlenecek teminattır.Kaza nedeniyle mağdurun tedavisinin tamamlanması sonrasında yetkili bir hastaneden alınacak özürlü sağlık kurulu raporu ile sürekli sakatlık oranının belirlenmesinden sonra ortaya çıkan bakıcı giderleri bu teminat limitleri ile sınırlı olmak koşuluyla sürekli sakatlık teminatı kapsamındadır.Söz konusu tazminat miktarının tespitinde sakat kalan kişi esas alınmaktadır.
Sürekli sakatlık tazminatına ilişkin sakatlık oranının belirlenmesinde,sakatlık ölçütü sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporlarına ilişkin mevzuat doğrultusunda hazırlanacak sağlık kurulu raporu dikkate alınır.Tazminat ödemesinde,ilgili sağlık hizmet sunucularınca tanzim edilecek trafik kazasına ilişkin belgelerde illiyet bağı ile ilgili tespitin yer alması durumunda bu tespitin aksini ispat sigorta şirketine aittir.Sigortacı söz konusu rapor hakkında ilgili mevzuat uyarınca itiraz usulüne başvurduğunda mağdurun itiraz üzerine yaptığı belgelenmiş harcamaları bu teminat kapsamında karşılamakla yükümlüdür.
Destekten Yoksun Kalma Teminatı:Üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla ölenin desteğinden yoksun kalanların destek zararlarını karşılamak üzere genel şart ekinden ulaşabileceğiniz esaslara göre belirlenecek tazminattır.Söz konusu tazminat miktarının tespitinde ölen kişi esas alınır.

Bu Sigorta Teminatının Dışında Kalan Haller
- İşletilme halinde olmayan araçların sebep olacağı zararlar,
- Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
- İlgililerin,sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
- Sigortalının,eşinin,sigortalının usul ve fürunun , sigortalıya evlat edinme ilişkisiyle bağlı olanların,sigortalının birlikte yaşadığı kardeşlerinin, mallarına gelen zararlar sebebiyle ileri sürülebilecekleri talepler,
- Destekten yoksun kalan hak sahibinin , sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri,
- Zarar görenlerin beraberinde bulunan bagaj ve benzeri eşya dışında sigortalı araçta veya bu araç vasıtasıyla çekilen römorkta /yarı römorkta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlardan dolayı sigortalıya karşı ileri sürülecek talepler,
- Manevi tazminat talepleri,
- Sigortalının,Karayolları Trafik Kanunu uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
- Sigortalının aracına veya bu araç vasıtasıyla çekilen römorklara ve yarı römorklara veya çekilen araçlara gelecek zararlar nedeniyle ileri sürülecek talepler,
- Çalınan veya gasp edilen araçların sebep oldukları ve Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalının sorumlu olmadığı zararlar, aracın çalındığını veya gasp edildiğini bilerek binen kişilerin zarara uğramaları nedeniyle ileri sürülecek talepler ile çalan ve gasp eden kişilerin talepleri ,
- Motorlu bisikletlerin kullanılmasından ileri gelen zararlar,

 - 12 Nisan 1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununda belirtilen terör eylemlerinde ve bu eylemlerden doğan sabotajda kullanılan araçların neden olduğu ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalının sorumlu olmadığı zararlar ile aracın terör eylemlerinde kullanıldığını veya kullanılacağını bilerek binen kişilerin zarara uğramaları nedeniyle ileri sürecekleri talepler, aracı terör ve buna bağlı sabotaj eylemlerinde kullanan kişilerin talepleri,
- Motorlu araç kazalarından dolayı toprak,yer altı suları, iç sular, deniz ve havanın kirlenmesi ya da kirlenme tehlikesi nedeniyle temizleme , toplanan atıkların taşınması ve bertarafı masrafları ile biyolojik çeşitlilik, canlı kaynaklar ve doğal yaşama verilen zararlar nedeniyle bozulan çevrenin yeniden oluşturulması ile ilgili çevresel zararlardan ileri gelen talepler,
- Gelir kaybı,kar kaybı,iş durması ve kira mahrumiyeti gibi zarar verici olguya bağlı olarak oluşan yansıma veya dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat talepleri,
- İlgili mevzuatta genel hükümlere tabi kılınan talepler,
- 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 104. Ve 105. Maddelerinde düzenlenen sorumluluklar (Bu maddeler kapsamına dahil durumlar bu amaçla yaptırılan zorunlu mali sorumluluk sigortasına tabidir.)
- Cezai kovuşturmadan doğan tüm giderler ile idari ve adil para cezaları,
- Genel şart ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.

- Trafik Sigortası Poliçesi Vade Bitiminde Yenilenmemesi Halinde Sonuçları Ne Olur?
Trafik sigortası poliçesinin vade bitiminde yenilenmemesi halinde her ay için % 5 oranında ceza ödenmektedir.Ayrıca yapılan kontrollerde aracın trafik sigortası bulunmadığı tespit edilirse,araç trafikten men edilir ve para cezası uygulanır.

- Trafik Sigortası Kapsamında Tedavi Giderleri Kapsanır Mı?
Sağlık giderleri teminatı; Üçüncü kişinin trafik kazası dolayısıyla bedenen eski haline dönmesini teminen protez organ bedelleri de dahil olmak üzere yapılan tüm tedavi giderlerini içeren teminattır.Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamındadır.Sağlık giderleri teminatı, Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve güvence hesabının sorumluluğu bulunmamaktadır.

- Sigortalı ve/veya sigorta ettiren sorumluluğu gerektirecek bir olayı ve kendisine yöneltilen istemi ne kadar süre içinde sigortacıya ihbar etmekle yükümlüdür ?
Sorumluluğunu gerektirecek bir olayı , haberdar olduğu andan itibaren on gün içinde; kendisine yöneltilen istemi ise, derhal sigortacıya bildirmekle yükümlüdür.

- Sigortalının değiştiği her durumda mevcut sigorta sözleşmesi,sözleşmenin değişim tarihi itibariyle kendiliğinden sona erer ve ilgiliye gün esasına göre prim iadesi yapılır.Mevcut sözleşme sigortalının değiştiği tarihten itibaren kaç gün boyunca herhangi bir işleme gerek kalmaksızın ve prim ödenmeksizin yeni işleten için sözleşme yapılana kadar geçerlidir?
Mevcut sözleşme sigortalının değiştiği tarihten itibaren onbeş gün süresince herhangi bir işleme gerek kalmaksızın ve prim ödenmeksizin yeni işleten için sözleşme yapılana kadar geçerlidir.

-Yeşil Kart
Bu sigorta, ülkeler arasında seyahat eden motorlu taşıt kullanıcılarına yardımcı olmak ve ilgili motorlu taşıt kullanıcılarının seyahat ettikleri ülkelerde neden oldukları kazaların sonucunda zarar görenlerin korunmasını sağlamayı amaçlamaktadır.Bir motorlu taşıt işletenin,ziyaret ettiği her ülkenin sınırında ayrı bir sigorta poliçesi yaptırması gerekmeksizin,vereceği zararlar teminat altına alınmıştır.
Bu sigorta ile sigortacı,sigortalının poliçede belirtilen ve karayolunda kullanma izni olan motorlu ve motorsuz kara araçlarından, römork veya karavanlardan iş makinelerinden, lastik tekerlekli traktörler, diğer zirai tarım makinelerinden doğan menfaatin aşağıda belirtilen risklerin gerçekleşmesi sonucunda doğrudan uğrayacağı maddi zararları teminat altına alır.
Bu kapsamda,
a) Aracın karayolunda veya demiryolunda kullanılabilen motorlu, motorsuz araçlarla çarpışması,
b) Gerek hareket gerek durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması ,devrilmesi,düşmesi,yuvarlanması gibi kazalar,
c) Üçüncü kişilerin kötü niyet veya muziplikle yaptıkları hareketler ile fiil ehliyetine sahip olmayan kişilerin yol açacağı zararlar,
d) Aracın yanması,
e) Aracın veya araç parçalarının çalınması veya çalınmaya teşebbüs edilmesi,
Kasko sigortası uygulamasında aşağıdaki ürün isimleri altında ve içeriklerinde teminat verilir.

Dar Kasko: Az önce sayılan teminat gruplarından bir kısmı için teminatın verildiği üründür.
Kasko: Az önce sayılan teminat gruplarının tamamı için teminatın verildiği üründür.
Genişletilmiş Kasko:  Az önce sayılan teminat gruplarının tamamı ve Kasko sigortası genel şartlarında ‘’ek sözleşme ile teminat kapsamına dahil edilebilecek risklerden ‘’ bir kısmı için teminatın verildiği üründür.
Tam Kasko: Az önce sayılan teminat gruplarının tamamı ve Kasko Sigortası genel şartlarında ‘’ek sözleşme ile teminat kapsamına dahil edilebilecek tüm riskler ‘’ için teminatın verildiği üründür.

Teminatın içeriği yukarıdaki ürünlerden hangisine uyuyorsa poliçe başlığı,en az 16 punto büyüklüğünde harflerle söz
konusu ürün ismini içerecektir.
Poliçede, Kasko Sigortası Genel Şartlarında sigorta teminatının kapsamına ilişkin olarak belirtilen ifadeler dışında ifade kullanılamaz.Satılan ürünlerin isimlerinin verilen teminatla uyumlu olması gerekmektedir.
Tam kaskoda tamamı,Genişletilmiş kaskoda bir kısmı teminat kapsamında olan; Dar kasko ve Kaskoda ise teminat kapsamında yer almayan ek teminatlar şunlardır;
- Türkiye sınırları dışında meydana gelen zararlar,
- Grev,lokavt,kargaşalık ile halk hareketleri ve bunları önlemek ve etkileri azaltmak üzere yetkili organlar tarafından yapılan müdahaleler sonucunda meydana gelen zararlar,
- Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5 maddesinin 9. Bendinde belirtilen zararlar hariç olmak üzere,3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununda belirtilen terör eylemleri ve bu eylemlerden doğan sabotaj ile bunları önlemek ve etkilerini azaltmak amacıyla yetkili organlar tarafından yapılan müdahaleler sonucunda meydana gelen zararlar,
- Deprem,toprak kayması,fırtına,dolu,yıldırım veya yanardağ püskürmesi nedeni ile meydana gelen zararlar,
- Sel ve su baskını ile meydana gelen zararlar,
- Araçta sigara benzeri maddelerin teması ile meydana gelen yangın dışındaki zararlar,
- Yetkili olmayan kişilere çektirilen araca gelen zararlar ile kurallara uygun olmadan çekilen veya çektirilen araçlara gelen zararlar,
- Aracın sigorta kapsamına giren tam veya kısmi bir zarara uğraması nedeni ile tam hasar halinde tazminatın ödenmesine, kısmi hasar halinde hasarın giderilmesine kadar olan sürede poliçede bu korumaya ilişkin belirtilen limitle sınırlı olmak üzere kullanım ve gelir kaybından doğan zararlar,
- Aracın,kurallara uygun bir şekilde yasal olarak taşınmasına izin verilen patlayıcı ,parlayıcı ve yakıcı maddeler taşınması nedeniyle uğrayacağı zararlar,
- Aracın iddia ve yarışlara katılması sonucu ile bunlara hazırlık denemeleri sırasında meydana gelen zararlar,
- Araç anahtarının ek sözleşmede belirtilen haller sonucunda ele geçirilmesi suretiyle aracın çalınması ve çalınmaya teşebbüsü sonucu meydana gelecek ziya ve hasarlar,
- Ek sözleşmede belirtilen haller sonucunda kaybolan ve çalınan anahtarlar dolayısıyla aracın kilit mekanizmasının değiştirilmesi nedeniyle uğranılan zararlar,
- Kemirgen ve ek sözleşmede belirtilen durumlar dahilinde diğer hayvanların vereceği zararlar,
- Yağsızlık,susuzluk,donma,bozukluk,eskime,çürüme,paslanma ve bakımsızlık nedeniyle meydana gelen zararlar,
- Sigorta kapsamına giren bir olaydan doğmadıkça ve böyle bir olayla sonuçlanmadıkça aracın mekanik,elektrik ve elektronik donanımında meydana gelen her türlü arızalar,kırılmalar ile lastiklerde meydana gelen zararlar.
Sigorta poliçesinde yukarıda sayılmayan ve bu Genel Şartlarda teminat dışında kalan zararlar arasında düzenlenmeyen rizikolar için de ek sözleşme ile teminat sağlanabilir.

Teminat Dışında Kalan Zararlar
- Savaş , her türlü savaş olayları, istila,yabancı düşman hareketleri ,çarpışma (savaş ilan edilmiş olsun olmasın), iç savaş, ihtilal,isyan,ayaklanma ve bunların gerektirdiği inzibati ve askeri hareketler nedeniyle meydana gelen zararlar,
- Herhangi bir nükleer yakıttan veya nükleer yakıtın yanması sonucu nükleer atıklardan veya bunlara atfedilen nedenlerden meydana gelen iyonlayıcı radyasyonların veya radyo aktivite bulaşmaları ve bunların gerektirdiği askeri ve inzibati tedbirlerin neden olduğu bütün zararlar (Bu bentte geçen yanma deyimi kendi kendini idame ettiren herhangi bir nükleer ayrışım olayını da kapsayacaktır.)
- Kamu otoritesi tarafından çekilme hali araçta yapılacak tasarruflar nedeniyle meydana gelen zararlar,
- Poliçede gösterilen aracın, ilgili mevzuat hükümlerine göre gerekli sürücü belgesine sahip olmayan kimseler tarafından kullanılması sırasında meydana gelen zararlar,
- Aracın,uyuşturucu madde veya Karayolları  Trafik Yönetmeliğinde belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar,
- Araca,sigortalı veya fiillerinden sorumlu bulunduğu kimseler veya birlikte yaşadığı kişiler tarafından kasten verilen zararlar ile sigortalının fiillerinden sorumlu olduğu kimseler veya birlikte yaşadığı kişiler tarafından sigortalı aracın kaçırılması veya çalınması nedeniyle meydana gelen zararlar,
- Aracın bir hasar veya arıza nedeniyle zorunlu olarak taşınması veya çekilmesi nedeniyle meydana gelen teminat kapsamındaki zararlar hariç olmak üzere,aracın kendi gücü ile girip çıkacağı ruhsatlı sefer yapan gemiler ve trenler dışında kara,deniz,nehir ve havada taşınması sırasında uğrayacağı zararlar,
- Aracın ruhsatında belirtilen taşıma haddinden fazla yük ve yolcu taşıması sırasında meydana gelen ve münhasıran aracın istiap haddinin aşılmasından kaynaklanan zararlar,
- 3713 sayılı Terörler Mücadele Kanununda belirtilen terör eylemleri ve bu eylemlerden doğan sabotaj sonucunda oluşan veya bu eylemleri önlemek ve etkilerini azaltmak amacıyla yetkili organlar tarafından yapılan müdahaleler sonucu meydana gelen biyolojik ve/veya kimyasal kirlenme , bulaşma veya zehirlenmeler nedeniyle oluşacak bütün zararlar.
- Zorunlu haller (tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme,can güvenliği nedeniyle uzaklaşma vb.) hariç olmak üzere Kasko Sigortası Genel Şartları A.5 maddenin 5.4 ve 5.5 nolu bendlerindeki ihlaller (Aracın,gerekli sürücü belgesine sahip olmayan kimseler tarafından kullanılması / Aracın , uyuşturucu madde veya Karayolları Trafik Yönetmeliğinde belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması) nedeniyle , sürücünün kimliğinin tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrılması.

Kasko Sigortası ile Trafik Sigortası Arasındaki Fark Nedir ?
Kasko sigortası, kendi aracınıza gelen maddi zararları teminat altına almaktadır.Trafik sigortası ise,aracınızın üçüncü kişilere vereceği maddi ve bedeni zararları teminat altına alan ve yaptırılması zorunlu olan bir sigortadır.

Kasko Sigortalı  Bir Aracın Çalınması Halinde,Tazminat Ödenmesinde Bekleme Süresi Var Mıdır ?
Çalınmış olan aracın bulunması için ilgili makamlarca yapılacak araştırmalar 30 gün içinde sonuç vermediği takdirde sigortalı durumu ilgili makamlara başvurduğunu belgelemek suretiyle,sigortacıya bildirir.
Araç kayıtlarına çalınma durumunu gösteren şerh ve sair açıklamanın konduğunu ve aracın ilgili mevzuata göre devrine engel teşkil edebilecek kısıtlamaların bulunmadığını gösteren belgeler sigortayıca teslim edilir.
Sigortacı bu genel şartlara göre tazminatı öder.
Kasko Sigortası Genel Şartlarının B.3.3.3 üncü maddesinin ‘’Sigorta ettiren ve/veya sigortalı rizikonun gerçekleşmesine kasten sebebiyet verir veya zarar miktarını kasten arttırıcı eylemlerde bulunurlarsa,sigortalının bu poliçeden doğan hakları düşer.’’ Hükmü uyarınca ilgililer hakkında cezai soruşturma açılmış ise bu soruşturmanın tamamlanmasına kadar sigortacı tazminat ödemesini bekletebilir.
Çalınmış olan aracın bulunması , sigorta tazminatının ödenmesinden önce olmuş ise sigortalı ,aracı geri almak zorundadır.Sigortacı tarafından değeri ödenen araç, ödemeden sonra bulunursa , sigorta ettiren ve/veya sigortalı keyfiyeti derhal sigortacıya bildirmekle yükümlüdür.Bu durumda anlaşma hükümlerine göre sigortalı tazminatı iade eder veya aracın mülkiyetini sigortacıya devreder.
Araçta çalınma dolayısıyla bir zarar meydana gelmiş ise sigortacı zararı öder.

İhtiyari Mali Sorumluluk: Sigortacı,poliçede gösterilen aracın kullanılmasından doğan ve Karayolları Trafik Kanununa ve Umumi Hükümlere göre aracın işletenine terettüp edecek hukuki sorumluluğu ve bu poliçe teminat kapsamında olmak şartıyla Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası hadlerinin üzerinde kalan kısmını , poliçede yazılı hadlere kadar temin eder.
-Sigortalının kendisinin uğrayacağı zararlar,
- Aracı sevk ve idare ederken uğrayacağı zararlar dolayısıyla ileri sürülen talepler,
- İşletenin veya aracı sevk edenin eşinin,usul ve fürunun ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin uğrayacağı zararlar dolayısıyla ileri sürülen talepler,
- Araç sahibi ile işleteni arasındaki ilişkide araca gelen zararlar dolayısıyla ileri sürülen talepler,
- Poliçede gösterilen aracın ve bu araç ile taşınan malların (yolcu bagajı ve benzeri eşya teminat dahilindedir.) veya çekilen şeylerin bozulması zarar ve ziyaa uğraması yüzünden ileri sürülen talepler,

- Çalınan veya gasp edilen aracın sebep olduğu ve işletenin sorumlu olmadığı zararlar ile aracın çalındığını ve/veya gasp edildiğini bilerek binen yolcuların zarara uğramaları nedeniyle ileri sürülen talepler,
- Sürat yarışlarına iştirak ve yarış güzergahında yapılan antrenmanlar sırasında meydana gelebilecek zarar ve ziyan nedeniyle ileri sürülen talepler,
- Aracın gözetim,onarım,bakım,alım-satım,araçta değişiklik yapılması amacı ile veya benzeri bir amaçla faaliyette bulunan teşebbüslere bırakılmasından sonra aracın sebep olduğu zararlara ilişkin her türlü talepler,
- Patlayıcı ve parlayıcı maddeler taşınması (yedek akaryakıt hariç) sebebiyle meydana gelen zarar ve ziyanlardan dolayı ileri sürülen talepler,
- Terör eylemlerinde ve bu eylemlerden doğan sabotajda kullanılan araçların neden olduğu ve işletenin sorumlu olmadığı zararlar ile aracın terör eylemlerinde kullanıldığını veya kullanılacağını bilerek binen kişilerin zarara uğramaları nedeniyle ileri sürecekleri talepler,aracı terör ve buna bağlı sabotaj eylemlerinde kullanan kişilerin talepleri,sigorta teminatının dışındadır.

Hırsızlık
Bu sigorta ile kırma,delme,yıkma,devirme ve zorlamayla, araç,gereç veya bedeni çeviklik sayesinde tırmanma veya aşma suretiyle ya da kaybolan , çalınan veya haksız yere elde edilen asıl anahtarla veya anahtar uydurarak veya başka aletler veya şifre yardımıyla kilit açma suretiyle girilerek,sigortalı yerlere gizlice girip saklanarak veya kapanarak, öldürme, yaralama ,zor ve şiddet kullanma veya tehditle , yapılması halinde sigortalı kıymetlerde doğrudan meydana gelen maddi kayıp ve zararlar teminat altına alınmıştır.
- Savaş,istila,düşman hareketleri,iç savaş,ihtilal,ayaklanma ve askeri hareketlerden yararlanılarak yapılan hırsızlık,yağma ve bu suçlara teşebbüsten kaynaklanan zararlar,
- Her türlü nükleer risk ya da bunların gerektirdiği tedbirlerden yararlanılarak yapılan hırsızlık,yağma ve tahribat,
- Kamu otoritesi tarafından sigortalı şeyler üzerinde yapılacak tasarruflardan yararlanılarak yapılan hırsızlık,yağma veya bu suçlara teşebbüsten kaynaklanan zararlar,
- Sigortalıyla birlikte yaşayan veya birlikte oturan kimseler tarafından yapılan hırsızlık ve tahribat,
- Hırsızların neden olacağı yangın,infilak ve dahili su zararları,
- Envanter açıkları sigorta teminatının dışındadır.

Yalnızca Hırsızlık Teminatı Alınabilir Mi ?
Hırsızlık teminatı yangın,mühendislik gibi mal sigortalarına ek olarak verilen bir teminat olduğu için yalnızca hırsızlık teminatı alınamaz.

Hırsızlık sonucu oluşan hasar ödemesi gerçekleştikten sonra çalınan malların kısmen/tamamen bulunması halinde sigortalının yükümlülüğü nedir ?
Sigortalı bu durumu sigortacıya bildirmek zorunda olup,sigortalının bulunan malın değerini ödeyerek ya geri alması ya da mülkiyetini sigortacıya devretmesi gerekir.Geri alınma durumunda ise, bulunan şeylerde çalınma dolayısıyla bir kıymet eksilmesi olmuş ise , sigortacı bu zararı ödemek zorundadır.

Cam Kırılması
Sigortacı bu poliçede gösterilen cam ve aynaları kırılma neticesinde uğrayacakları ziya ve hasarlara karşı temin eder.
- Sigortalı cam ve aynaların bulunduğu bina ve mahallerin yıkılması ve çökmesi,
- Sigortalı cam ve aynaların yerlerine konması,takılması ve yerlerinden çıkarılması ile kaide ve çerçevelerinde yapılan tamirler ve yerlerinin değiştirilmesi ve nakilleri esnasında oluşacak ziya ve hasarlar,
- Sigorta ettiren veya kendisi ile birlikte ikamet eden ailesi efradı ve hizmetlileri tarafından kasten yapılan ziya ve hasarlar,
- Sigortalı cam ve aynaların yüzeylerinde meydana gelecek çizilmeler ve sıçrak halinde kopmalar,
- Kaide ve çerçevelerinin ayıp ve kusurları neticesinde harici bir tesir olmaksızın meydana gelecek ziya ve hasarlar,
- Deprem,su basması,yanardağ püskürmesi neticesinde meydana gelen zıya ve hasarlar,
- Savaş,istila,ihtilal,isyan,ayaklanma ve bunların gerektirdiği inzibati ve askeri önlemlerden kaynaklanan zararlar,
- Her türlü nükleer risk ya da bunların gerektirdiği tedbirlerden kaynaklanan zararlar,
- Kamu otoritesi tarafından sigortalı cam ve aynalar üzerinde yapılacak tasarruflar sebebiyle meydana gelen bütün ziya ve hasarlar,
- Terör eylemleri ve bu eylemlerden doğan sabotaj sonucunda oluşan veya bu eylemleri önlemek ve etkilerini azaltmak amacıyla yetkili organlar tarafından yapılan müdahaleler sonucu meydana gelen biyolojik ve/veya kimyasal kirlenme, bulaşma veya zehirlenmeler nedeniyle oluşacak bütün zararlar sigorta teminatının dışındadır.

Sorumluluk Sigortaları
İşveren sorumluluk,üçüncü şahıs sorumluluk,mesleki sorumluluk sigortaları,sorumluluk sigortası örneklerindendir.Bu poliçeler, sigortalıya tereddüt edecek hukuki sorumluluk nedeniyle sigortalıdan talep edilecek tazminatı poliçede yazılı meblağlara kadar temin eder.

Nakliyat Sigortaları
En eski sigortacılık dalı olan Nakliyat Sigortaları,malların bir yerden bir yere veya çok sayı ve/veya türdeki nakil aracıyla taşınması sırasında uğrayabileceği ziya ve hasarları güvence altına alan sigorta türüdür.Diğer bir deyişle,bu sigorta türüyle, denizyolu,demiryolu,karayolu ve havayolu ile yapılan sevkiyat sırasında gerçekleşme ihtimali olan risklere karşı sigortalının mal üzerindeki menfaati korunmaktadır.
Fırtınadan,geminin batmasından veya karaya vurmak veyahut sığlığa bindirmek gibi haller,oturma,çatışma,sabit , seyyar veya sabit (yüzen) bir cisme (buz dahil) çarpma ,malın denize atılması,yangın ve infilak,kaptan ve gemi adamlarının barataryası,yükleme,aktarma ve boşaltma işlemleri esnasında bir veya birden çok dengin düşmesi nedeniyle taşınan yüke gelebilecek ziya ve hasarlar teminat kapsamındadır.
- Yasa ve yönetmeliklere aykırı durumlar,
- İyi niyet kurallarına aykırı söz ve eylemler ve sözleşmenin feshini gerektiren durumlar,
- Ticari ve mali rizikolar,
- Malın kendi ayıp ve kusurundan meydana gelen zararlar,
- Malın taşınma kurallarına uygun olmaması,
- Sıcaklık ve atmosfer koşullarının etkileri,
- Olağan akma,fire ve aşınmalar,
- Fare,kurt ve haşeratların yol açtığı zararlar,
- Sigortalının taşımayı bizzat yaptığı veya adamlarına yaptırdığı takdirde kaptanın ve gemi adamlarının baratarya sonuçları sigorta teminatının dışındadır.

Mühendislik Sigortaları
Sigortacılık sektöründe Makine-Montaj Sigortaları olarak da ifade edilen Mühendislik Sigortaları; İnşaat Bütün Riskler (All Risks) Sigortası , Montaj Bütün Riskler Sigortası, Makine Kırılması Sigortası ve Elektronik Cihaz Sigortası olmak üzere dört alt branşa ayrılmaktadır.
İnşaat Sigortası: Bu sigorta,konusunu teşkil eden değerlerin teminat müddeti içinde,inşaat sahasında bulunduğu sırada , inşaat süresinde bu poliçede gösterilen istisnalar dışında kalan, önceden bilinmeyen ve ani bir sebeple herhangi bir ziya ve hasara uğraması halini temin eder.
- İnşaatın gecikmesi,durması,taahhüdün tamamlanamaması,sözleşmenin fesih ya da ceza uygulamasından doğan zararlar, kar kaybı ve estetik kusurlardan,
- İnşaatla alakalı tüm hava ve kara nakil vasıtaları ile yüzen araçlardan,
- Nakit,kıymetli evrak,fatura,dosya,borç delilleri ve hesaba ilişkin bütün defter ve evrak,inşaat ve tesisat plan ve projelerden,
- Plan,proje veya hesap hatasından,
- Terör eylemleri ve bu eylemlerden doğan sabotaj sonucunda oluşan veya bu eylemleri önlemek ve etkilerini azaltmak amacıyla yetkili organlar tarafından yapılan müdahaleler sonucu meydana gelen biyolojik ve/veya kimyasal kirlenme,bulaşma veya zehirlenmelerden kaynaklanacak bütün zararlar sigorta teminatının dışındadır.
Montaj Sigortası: Genellikle mekanik veya elektrik tesisi ile bağlantılı işlerde sigortalanmış ve montajı yapılan jeneratörler,asansörler,kazanlar ve benzeri yatırımlar için kullanılır.Konusunu teşkil eden değerlerin teminat müddeti içinde,montaj sahasında bulunduğu sırada,bu poliçede gösterilecek istisnalar dışında kalan, önceden bilinmeyen ve ani bir sebeple herhangi bir ziya ve hasara uğraması halini temin eder.
Makine Kırılması Sigortası: Sigortacı,bu poliçe ile poliçenin ayrılmaz cüzünü teşkil eden ekli envanter cetvelinde sayıları,imalat yılları; nitelikleri ve değerleri yazılı makine ve tesisleri deneme devresinden sonra normal çalışır halde iken veya aynı iş yerinde temizleme,revizyon veya değiştirme esnasında veya dururken ani ve beklenmedik her türlü sebepten meydana gelebilecek zararları teminat altına alır.

 

-Savaş,istila,ihtilal,isyan,ayaklanma ve bunların gerektirdiği inzibati ve askeri önlemlerden,
- Her türlü nükleer risk ya da bunların gerektirdiği tedbirlerden,
- Kamu otoritesinin sigortalı kıymetler üzerindeki tasarruflarından,
- Yangın veya yangın dolayısıyla yapılan söndürme,yıkma ve kurtarma işlemleri ve yıldırımın doğrudan doğruya etkilerinden,
- Hangi sebepten olursa olsun her türlü kar kaybı ve mali mesuliyetlerden,
- Hırsızlık veya hırsızlığa teşebbüsten,
- Toprak çökmesi veya kayması , çığ,volkan püskürmesi, deprem,sel,su basmasından
- Makinelerin normal işlemesinden ve mutat kullanılmasından doğan aşınma ve yıpranmalardan veya çürüme, paslanma ve oksidasyondan , buhar kazanlarında kireçlenme ve çamurlanmadan işletmede doğrudan doğruya meydana gelen etkiler, atmosfer şartlarının sebebiyet verdiği tedrici bozulmalardan,
- Kimyevi madde ve gazların ani oksidasyonu veya müşterek reaksiyonları neticesi oluşan infilakları, atmosferik elektrikiyet sebebiyle patlamaya eğilimli tozların infilakından,
- Sigortalı iken hasarlanan ve bu hasar giderilmeden makinenin kullanılmasından,
- Sigortalının veya onun yerine sorumlu kişinin kastı ve ayrıca sözleşme varsa ağır kusurundan,
- Terör eylemleri ve bu eylemlerden doğan sabotaj sonucunda oluşan veya bu eylemleri önlemek ve etkilerini azaltmak amacıyla yetkili organlar tarafından yapılan müdahaleler sonucu meydana gelen biyolojik ve/veya kimyasal kirlenme , bulaşma veya zehirlenmelerden kaynaklanan bütün zararlar sigorta teminatının dışındadır.

 Makine Kırılması Sigortası Kapsamında Hırsızın Makinelere Vereceği Zarar da Karşılanır Mı ?
Makine Kırılması Sigortalarında hırsızlık ve hırsızlığa teşebbüs teminat kapsamında değildir.

Elektronik Cihaz Sigortası:Poliçeye eklenen listede cinsi,adedi,miktarı,sayısı,yapım yılları,niteliği ve sigorta kıymetleri yazılı; tekil ünite veya muhtelif birimler halinde belirtilmiş olan elektronik makine,teçhizat veya bilgi işlem sistemlerinin deneme süresinden sonra normal çalışır halde iken veya aynı işyerinde temizleme,bakım,revizyon ve yer değiştirme esnasında veya dururken önceden bilinmeyen ani ve beklenmedik her türlü sebepten meydana gelen maddi ziya ve hasarların gerektirdiği tamirat masrafları ve ikame bedellerini temin eder.
- Savaş,istila,ihtilal,isyan,ayaklanma ve bunların gerektirdiği inzibati ve askeri önlemlerden,
- Her türlü nükleer risk ya da bunların gerektirdiği tedbirlerden,
- Kamu otoritesinin sigortalı kıymetler üzerindeki tasarruflarından,
- Hangi sebepten olursa olsun her türlü kar kaybı ve mali mesuliyetlerden,
- Sigortalı kıymetlerin normal işlemesinden ve mutat kullanılmasından doğan aşınma ve yıpranmalardan veya çürüme,paslanma korozyon,erezyon ve oksidasyondan,atmosfer şartlarının sebebiyet verdiği tedrici bozulmalardan,
- Sigortalı kıymetlerin imalatçı ya da satıcılarının yasa veya sözleşme gereği sorumluluklarından,
- Sigortanın başlangıcında sigortalının veya temsilcilerinin bilgisi,haberi dahilinde sigortalı kıymetler ve bulunduğu yerle ilgili mevcut kusur,eksiklik ve bozukluklardan,
- Sigortalı iken hasarlanan ve bu hasar giderilmeden sigortalı kıymetin kullanılmasından,
- Sigortacının sorumluluğunu gerektiren bir ziya ve hasar ile ilgisi olmayan, sigortalı ünitelerin fonksiyonlarını yerine getirmek için yapılan ayar,tamir ve bakım masraflarından,
- Valf ve tüpler hariç sigorta,conta,kayış gibi değiştirilebilir parçalar ve yağlar veya kimyasal maddeler gibi belirli sürelerde değiştirilmesi ve yenilenmesi mutat olan malzemeler kullanılmasından,
- Sigortalı kıymetlerin boyalı,cilalı, ya da mineli dış yüzeylerinde meydana gelebilecek sıyrık,çizik gibi estetik kusurlardan,
- Sigortalının veya onun yerine olan sorumlu kişinin kastından ve ağır kusurundan,
- Terör eylemleri ve bu eylemlerden doğan sabotaj sonucunda oluşan veya bu eylemleri önlemek ve etkilerini azaltmak amacıyla yetkili organlar tarafından yapılan müdahaleler sonucu meydana gelen biyolojik ve/veya kimyasal kirlenme, bulaşma veya zehirlenmelerden kaynaklanacak bütün zararlar sigorta teminatının dışındadır.

Tarım Sigortaları
Tarımsal üretimi ve hayvanları beklenmeyen risklere karşı sigorta güvencesi altına alan Tarım Sigortaları çerçevesinde; Bitkisel Ürün,Sera ,Büyükbaş Hayvan Hayat,Küçükbaş Hayvan Hayat,Kümes Hayvanları Hayat ve Su ürünleri sigortaları yapılmaktadır.

Ayrıca, 5363 sayılı Tarım Sigortaları Kanunu ile oluşturulan Tarım Sigortaları Havuzu tarafından kapsama alınacak bitkiler, bitkisel ürünler ve seralar , tarımsal yapılar,tarım alet ve makineleri ile çiftlik hayvanları için , devlet destekli sigorta teminatı sunulmaktadır.

   Kefalet Sigortası:
Bu sigorta sözleşmesi ile sigortacı, borçlunun poliçede tanımlanan borç yükümlülüğünü yerine getirememesi rizikosuna karşı,genel şartlarda ve poliçe özel şartlarında belirtilen hüküm ve şartlar çerçevesinde, borçluya kefil olarak poliçede belirtilen lehdara teminat sağlar.Sigortacı bu sigorta sözleşmesi çerçevesinde üstlendiği yükümlülük uyarınca ilgili lehdar veya lehdarlara ödeme yapar.
Sigortacı, lehdara karşı borçluya doğrudan kefalet yoluyla kendisi kefil olabileceği gibi, dolaylı kefalet yoluyla banka, kredi garanti kuruluşları veya diğer finans kuruluşlarının borçlunun yükümlülüğü için lehdara karşı kefil olmalarına bağlı olarak teminat sağlayabilir.Bu sigorta anlamında ‘’kefalet’’ , borçlunun borçlarına kefil olunmasını veya bu borçlarla ilgili sair taahhütler altına girilmesini ifade eder.
Borçlu, sigorta koruması elde etmek üzere bizzat kendisi sigorta yaptırabileceği gibi, bir başkası da onun lehine sigorta yaptırabilir.Başkası lehine yapılan sigortada,sigorta ettiren için öngörülen yükümlülükler,borçlu için de geçerlidir.
Kefalet sigortası kapsamında, Avans ödeme,İmalat/Bakım/Onarım, Emniyeti suistimal , Gümrük ve Mahkeme, İhaleye Katılım, Ödeme,Performans, Sözleşme teminatı verebilmek mümkündür.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------- >  Örnek Olay Slayt 258

Can Sigortaları (Hayat,Ferdi Kaza,Hastalık)
İnsan hayatına yönelik rizikoları teminat altına alan sigortalara can sigortaları denir.Can sigortaları,insanları ölüm, sakatlık, hastalanma,yaşlanma,kaza geçirme gibi tehlikelere karşı teminat altına alır.Can sigortaları,ferdi kaza sigortası, sağlık sigortası ve hayat sigortalarından oluşur.
Hayat Sigortaları: Sigorta konusu insan hayatı olan,genellikle uzun vadeli sigortalardır.Hayat sigortaları,meblağ sigortalarındandır.
Başlangıçta,hayatı sigorta konusu olan kişinin sigorta süresi içersinde ölmesi halinde,poliçeden yararlanan kişi veya kişilere ya da sigortalının yasal varislerine toplu para ödenmesi amacıyla düzenlenen hayat poliçeleri,zaman içinde kişilerin emeklilik programlarına bir destek niteliğinde ve yatırım amaçlı kullanılır olmuştur.
Bu nedenle hayat sigortaları,kendi içinde risk ağırlıklı ve birikimli olarak gruplanabilir.
Ferdi Kaza Sigortaları: Sigortalının iradesi dışında meydana gelen ani ve harici olaylar neticesinde (kaza) bedensel bir sakatlığa maruz kalmasına veya ölmesi durumlarına karşı teminat sunmaktadır.
Sağlık Sigortaları: Sigortalıların sigorta süresi içinde hastalanmaları ve/veya herhangi bir kaza sonucu yaralanmaları halinde tedavileri için gerekli masrafları ve varsa gündelik tazminatlarını karşılar.

Sorumluluk Sigortaları
Sigorta ettirenin sorumluluğundaki eylem/kazalardan dolayı üçüncü şahısların mal/canlarında meydana gelen zararlar tazmin edilir.
- Hukuki sorumluluk sigortaları
- Motorlu taşıt üçüncü şahıs mali sorumluluk sigortası
- Tehlikeli maddeler sorumluluk sigortası

Sigorta Genel Şartları
- Benzer rizikolar için eşit kapsam ve koşullarda teminat sağlanmasını amaçlayan sözleşme hükümleridir.
- Her bir sigorta dalında üstlenilen risklerin daha kolay yönetilmesini amaçlar.
- Genel ve soyut sözleşme düzenini belirler.

Özel Şartlar
- Sigortacı ve sigortalının üzerinde anlaştığı,genel şartlara eklenen koşullardır.
- Sözleşme üzerinde , özel şartlar başlığı altında belirtilir.
- TTK’nın hükümlerine ve sigortalının aleyhine olmamalıdır.
- Amaç, sigortalının/sigorta edilen menfaatin durum ve risklerine göre yanıt verebilmektir.



7397 sayılı kanun:
- Sigorta hizmetleri konusunda Sanayi ve Ticaret Bakanlığına verilmiş olan görev ve yetkiler, 303 sayılı KHK ile Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığına devredildi.

9 Aralık 1994 Tarih /4059 sayılı Hazine Müsteşarlığı Teşkilat Kanunu:
- Hazine müsteşarlığı bünyesinde Sigortacılık Genel Müdürlüğü kuruldu.
- Sigorta denetleme kurulu,hazine müsteşarlığı merkez denetim birimleri arasına dahil edildi.

Sektördeki Aktörler
- Sigorta şirketleri,Reasürans Şirketleri ve Emeklilik Şirketleri
- Aracılar (Broker ve Acenteler)
- Sigorta Hasar Eksperleri
- Aktüerler ve
- Bağımsız denetim kuruluşları

Broker
-
Sigorta /reasürans sözleşmesi yaptırmak isteyenleri temsil eder
- Şirket seçiminde tamamen tarafsız ve bağımsız davranır
- Kişilerin hak ve menfaatlerini gözetir
- Hazırlık çalışmalarını yürütür,sözleşmelerin uygulanmasında, tazminatın tahsilinde yardımcı olur.

 

 

Sigorta Acentesi
-
Belirli bir yer/bölge içinde ,sigorta şirketlerinin nam ve hesabına sigorta sözleşmelerine aracılık eder.
- Hazırlık çalışmalarını yürütür,sözleşmenin uygulanması ile tazminatın ödenmesine yardımcı olur.

Sigorta Eksperi
-
Kayıp ve hasarların miktarını,nedenlerini ve niteliklerini belirler
- Mutabakatlı kıymet tespiti,ön ekspertiz ve hasar gözetimi yapar
- Tarafsız ve bağımsızdır.

Aktüer
-
Yatırım,finansman,demografi konularında olasılık ve istatistik teorilerini hesaplar.
- Prim,karşılık ve kar paylarını,tarife,teknik esasları hesaplar.

Türkiye Sigorta Birliği
- 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’na göre kuruldu.
- Sigortacılık mesleğinin geliştirilmesi,şirketler arasında dayanışma sağlanması ve haksız rekabetin önlenmesi amacıyla kurulmuştur.
- Kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşudur.
Amaçları;
-
Sigortacılık mesleğinin gelişmesini sağlamak,
- Haksız rekabeti önlemek,
- Üyelerinin dayanışma,birlik içinde,ekonominin ihtiyaçlarına göre çalışmalarını sağlamaktır.

TOBB Sigorta Acenteleri İcra Komitesi
- 5684 sayılı kanun çerçevesinde , TOBB nezdinde oluşturuldu.
Görevleri;
- Acentelik faaliyetlerinin dürüstçe yerine getirilmesini,iş ahlakını, özen ve disiplin içinde çalışılmasını sağlamak
- Acentelik meslek kurallarını oluşturmak,
- Acenteliğin etik kurallarını belirlemek ve uygulamalarda birlik sağlanmasına çalışmak,
- Acenteler arasında haksız rekabeti ve uygulamaları ortadan kaldırmak

Sigorta Eksperleri İcra Komitesi
Görevleri;

- Eksperlik meslek kurallarını oluşturmak
- Haksız rekabeti önlemek
- Mesleki gelişme ve düzenlemeleri izleyerek üyeleri aydınlatmak

Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK)
-
17 Ağustos 1999 depremi sonrası Zorunlu Deprem Sigortası düzenlemesi yapıldı.
- 27 Eylül 2000’den itibaren deprem sigortası zorunlu hale geldi.
Bu sigortayı sunmak üzere kamu tüzel kişiliğini haiz Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) kuruldu.
(Uluslar arası kuruluşlar tarafından örnek uygulama gösterildi.)

Zorunlu deprem sigortası ile depremin ve deprem sonucu meydana gelen yangın,infilak,tsunami ve yer kaymasının sigortalı binalarda doğrudan neden olacağı maddi zararlar (temeller,ana duvarlar,bağımsız bölümleri ayıran ortak duvarlar,bahçe duvarları, istinat duvarları , tavan ve tabanlar,merdivenler,asansörler,sahanlıklar,koridorlar,çatılar, bacalar ve yapının benzer nitelikteki tamamlayıcı kısımlarında meydana gelenler de dahil olmak üzere) sigorta bedeline kadar Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) tarafından teminat altına alınır.
(DASK’a Dahil Olanlar) (Geçen sınav buradan 1 soru vardı DİKKAT)
- 634 sayılı kat mülkiyeti kanunu kapsamındaki bağımsız bölümler,
- Tapuya kayıtlı ve özel mülkiyete tabi taşınmazlar üzerinde mesken olarak inşa edilmiş binalar,
- Bu binalar içinde yer alan ve ticarethane,büro ve benzeri amaçlarla kullanılan bağımsız bölümler,
- Doğal afetler nedeniyle Devlet tarafından yaptırılan veya verilen kredi ile yapılan meskenler sigorta teminatı kapsamındadır.

Zorunlu deprem sigortası bu koşullara uyan; kat irtifakı tesis edilmiş binalar,tapuda henüz cins tashihi yapılmamış ve tapu kütüğünde vasfı ‘’arsa vs.’’ olarak görünen binalar,tapu tahsisi henüz yapılmamış kooperatif evleri için de geçerlidir.

(DASK’a Dahil Olmayanlar)
- Kamu kurum ve kuruluşlarına ait binalar,
- Köy yerleşim alanlarında yapılan binalar,
- Tamamı ticari veya sinai amaçla kullanılan binalar,
- 27 Aralık 1999 tarihinden sonra inşa edilmiş olan ancak ilgili mevzuat çerçevesinde inşaat ruhsatı bulunmayan binalar Zorunlu Deprem Sigortası kapsamı dışındadır.
Kapsam dışındaki binalara,ihtiyari deprem sigortası yaptırılabilir.

- Enkaz kaldırma masrafları
- Kar kaybı
- İş Durması
- Kira Mahrumiyeti
- Alternatif ikametgah ve işyeri masrafları
- Mali sorumluluklar ve benzeri başkaca ileri sürülebilecek diğer bütün dolaylı zararlar
- Her türlü taşınır mal,eşya ve benzerleri
- Tüm bedeni zararlar ve vefat
- Manevi tazminat talepleri
- Deprem ve deprem sonucu oluşan yangın,infilak,tsunami veya yer kaymasının dışında kalan hasarlar
- Depremden bağımsız olarak,binanın kendi kusurlu yapısı nedeniyle zamanla oluşmuş zararlar teminat kapsamı dışındadır.

Zorunlu Deprem Sigortasında belirlenen sigorta bedeline arsa bedeli dahil midir?
- Sigorta bedeline,konutun arsa bedeli dahil değildir.
- Herhangi bir depremde konut tamamen yıkılsa dahi,arsa üzerinde sigortalının arsa payı saklı kalacağından arsa değeri dikkate alınmaz.
- Sigorta tazminatının hesabında,rizikonun gerçekleştiği yer ve tarihte,binanın piyasa rayiçlerine göre bulunan yeni inşa bedeli esas alınır.

Zorunlu Deprem Sigortası İle verilen teminat binanın değerini karşılamazsa ne yapılabilir ?
- Zorunlu deprem sigortası yapılan binanın değeri belirlenen sigorta bedeli tutarının üzerinde ise, bu tutarın üzerindeki kısım için , Zorunlu Deprem Sigortasının yapılmış olması kaydıyla, sigorta şirketleri tarafından yangın sigortası ile birlikte ihtiyari deprem teminatı verilebilir.

18 Mayıs 2012 tarih, 6305 sayılı Afet Sigortaları Kanunu yürürlüğe girdi.Bu tarihten itibaren DASK, Afet Sigortaları Kanunu ile faaliyet gösterir.Devlet tarafından yaptırılan/sağlanan kredi ile yapılan meskenler de bu kanunla birlikte zorunlu deprem sigortası kapsamına alındı.
Zorunlu deprem sigortasının yaygınlığını artırmak maksadıyla bazı ek tedbirler de yürürlüğe girmiştir.Bu kapsamda Zorunlu Deprem Sigortasına tabi yerlerin su ve elektrik abonelik işlemlerinde, zorunlu deprem sigortasının varlığı, ilgili kuruluşça kontrol edilir.
Ayrıca Tapu müdürlükleri tapu kütüğünde tescil ve terkin işlemlerini zorunlu deprem sigortasının yaptırıldığı ve işlem tarihi itibarıyla geçerli olduğu belgelenmedikçe yapamaz.

Sigorta Tahkim Komisyonu
Sigorta ettiren veya sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişiler ile riski üstlenen taraf arasında sigorta sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkların veya güvence hesabından faydalanacak kişiler ile hesap arasında doğan uyuşmazlıkların çözümü amacıyla Türkiye Sigorta Birliği nezdinde Sigorta Tahkim Komisyonu oluşturulmuştur.
Sigortacılık yapan kuruluşlardan,sigorta tahkim sistemine üye olmak isteyenler, durumu yazılı olarak Komisyona bildirmek zorundadır.
Sigorta tahkim sistemine üye olan kuruluşlarla uyuşmazlığa düşen kişi,uyuşmazlık konusu sözleşmede özel bir hüküm olmasa bile tahkim usulünden faydalanabilir.
İlgili mevzuat ile zorunlu tutulan sigortalardan kaynaklanan uyuşmazlıklar için ilgili kuruluş sigorta tahkim sistemine üye olmasa dahi hak sahipleri tahkim usulünden faydalanabilir.Sigorta tahkim sistemine üye olmayan kuruluşlar bakımından Sigorta Tahkim Komisyonu giderlerine katılım Hazine Müsteşarlığınca ayrıca belirlenir.

Komisyona yapılan başvurular,ilke olarak dosya üzerinden değerlendirilmekte ve ancak hakemlerce gerekli görüldüğü takdirde duruşma düzenlemektedir.Tahkim sistemine üye bir sigorta kuruluşu ile uyuşmazlık yaşayan kişilerin öncelikle bu uyuşmazlığın çözümü için ilgili sigorta kuruluşuna başvurmaları gereklidir.
Sigorta kuruluşunun başvuruya cevaben gönderildiği nihai yazı kişinin talebini karşılamadıysa veya sigorta kuruluşundan 15 iş günü içinde yazılı bir cevap alınmadıysa,kuruluştan alınan cevabi yazı (sigorta kuruluşu cevap  vermediyse sigorta kuruluşuna başvuruda bulunulduğunu kanıtlayan belgeler ) ve iddianın ispatına yarayacak diğer belgelerle birlikte komisyona başvurmak mümkündür.
Komisyona başvurulan başvuru formu doldurularak yapılması zorunludur.Sadece ıslak imzalı başvuru formları kabul edilmekte olup, faksla yapılan başvurular dikkate alınmamaktadır.
Başvuru formu bilgisayar üzerinde doldurulduğu takdirde çıktısının alınıp imzalandıktan sonra komisyona iletilmesi gerekmektedir.
Ayrıca mahkemeye,Hukuk Mahkemeleri Kanunu uyarınca tahkime veya Tüketici Sorunları Hakem Heyeti’ne intikal etmiş uyuşmazlıklar hakkındaki başvurular da Komisyon tarafından değerlendirilmemektedir.
Başvuru formuna,sigorta sözleşmesi /poliçe ve taleple ilgili diğer belgelerin yanında başvuru ücretinin yatırıldığını gösteren banka makbuzunun da eklenmesi gerekmektedir.Uyuşmazlığa konu miktar;
 0 - 5000 TL arasındaysa 100 TL ,
5.001 - 10.000 TL arasındaysa 250 TL ,
10.001 – 20.000 TL arasındaysa 350 TL ,
20.001 ve üzerindeyse uyuşmazlık tutarının % 1,5 ‘u (en az 350 TL olmak üzere) başvuru ücreti bulunmaktadır.

Komisyona başvuru yapıldıktan sonra başvuru, Komisyon raportörlerince ön incelemeye tabi tutulur.Bu ön inceleme sonunda Raportörler,başvurunun sigorta hakemleri tarafından esastan ele alınıp alınmayacağının kararını en geç 15 gün içinde verir.Eğer başvurunun hakemlerce incelenmesine karar verilirse başvuru derhal bağımsız sigorta hakemlerine iletilir ve en geç 4 ay içersinde (taraflar aralarında anlaşarak bu süreyi uzatabilir) nihai karar verilir.Uyuşmazlık miktarı 5.000 TL ye kadar olan hakem kararları kesindir.Tutarı 5.000 TL ve üzerinde olan uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı taraflar bir defaya mahsus olmak üzere komisyon nezdinde itirazda bulunabilirler.
40.000 TL üzerindeki uyuşmazlıklarda itiraz üzerine verilen karar taraflarca temyiz edilebilir.
Hakem,kararını Komisyon müdürüne tevdi eder.Komisyon müdürünce karar en geç üç iş günü içinde taraflara bildirilir; ayrıca kararın aslı dosya ile birlikte Komisyonun bulunduğu yerdeki görevli mahkemeye gönderilir ve mahkemece saklanır.
Talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekalet ücreti,Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirlenen vekalet ücretinin beşte biridir.

Güvence Hesabı:
5684 sayılı Kanununun 14.maddesi çerçevesinde , Türkiye Sigorta Birliği nezdinde kuruldu.
Güvence hesabına,Trafik Sigortası da dahil ,zorunlu sigortalarla ilgili başvurulabilir.
Başvuru Durumları;
- Sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar,
- Sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar,
- Sigorta şirketinin mali zayıflığı,iflası halinde ödemekle yükümlü olduğu maddi ve bedensel zararlar,
- Çalınmış/gasp edilmiş aracın karıştığı kazada,işletenin sorumlu tutulmadığı hallerde kişiye gelen bedensel zararlar,
- Zorunlu sigorta teminat limitleri ile sigorta poliçesinde belirtilen teminat arasındaki fark kadar ödenecek bedensel tazminat tutarları,
- Yeşil Kart Sigortası uygulamaları için faaliyet gösteren Türkiye Motorlu Taşıt Bürosunca yapılacak ödemeler,

Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi (SBM)
- Sigorta uygulamalarına ilişkin güvenilir veri elde edilebilmesi amacıyla kuruldu.

Alt Bilgi Merkezleri:
- Trafik Sigortaları Bilgi ve Gözetim Merkezi (Tramer)
- Hayat Sigortaları Bilgi ve Gözetim Merkezi (Haymer)
- Sağlık Sigortası Bilgi ve Gözetim Merkezi (Sagmer)
- Sigorta Hasar Takip ve Gözetim Merkezi (Hatmer)

 

Tramer’in Amaçları:
-
Trafik sigortalarıyla ilgili güvenilir istatistikleri almak
- Uygulama Birliği Sağlamak
- Sigorta sahtekarlıklarını önlemek
- Sigorta sistemine olan güveni artırmak
- Tazminat ödemelerini düzenli gerçekleştirmek
- Zorunlu sigorta yaptırmayan motorlu araç işletenlerini tespit etmek
- Sigortalılık oranlarının artırılmasını sağlamak

Haymer hayat ve kaza branşlarında
Sagmer sağlık ve hastalık branşlarında faaliyet gösterir.

Haymer ve Sagmer ;
- İstatistiklerin doğru ve güvenilir biçimde oluşturulması
- Kamu gözetim ve denetim etkinliğinin artırılması amaçlanır.

Hatmer; Sigorta hasar takip ve gözetim merkezidir.Etkin hasar yönetiminin sağlanmasını amaçlar.
Segem ; Sigorta sektörüne yönelik mesleki eğitim ve sınav organizasyonlarını tek çatı altında yürütür.Sigortacılık sektöründe çalışan insan kaynaklarının kalitesini yükseltmeyi amaçlar.Ayrıca sigortacılık sektörü’nün hizmet ve eğitim kalitesini üst düzeye taşımayı hedefler.Sektörel uygulama ve gelişmeler çerçevesinde eğitim programları hazırlar.
Yurt içi ve yurt dışından gelen talepler doğrultusunda yerinde veya bilgisayar destekli uzaktan eğitim faaliyetlerinin eşgüdümünü sağlar.
Segem eğitimleri; sigortacılık sektörü kurumlarının ve üniversitelerin işbirliği ile konusunda uzman eğitimciler, akademisyenlerle Türkiye genelinde gerçekleştirilir.

Emeklilik Gözetim Merkezi (EGM)
EGM , Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu uyarınca merkezi İstanbul olmak üzere 2003’te kuruldu.
Bireysel emeklilik sisteminin güvenli ve etkin şekilde işletilmesini sağlamak,katılımcıların hak ve menfaatlerini korumak amacıyla Hazine Müsteşarlığı ve SPK gibi denetleyici kurumlara yardımcı olacak verileri hazırlamak,Kamuoyuna sağlıklı bilgi aktarımı için gerekli verileri sağlamak adına görevlendirilmiştir.

Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu
Amaçları ;
-Yurt dışında geçerli sigorta belgeleri düzenlemek ve bu kapsamdaki hasarları karşılamak,
- Yeşil Kart sigortası bulunan yabancı plakalı araçların neden olduğu hasarları çözmek/gidermek
Görevleri ;
- Üyelerinin katılımı ile sigorta/reasürans havuzları kurmak,yönetmek
- Yeşil Kart belgeleri çerçevesinde üyelerine garantör olmak
- Üyelerce uygulanacak sigorta tarifeleri hazırlamak

Yabancı plakalı araçların Türkiye sınırları içerisinde kaza yapması halinde;
Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu, üçüncü şahıs sorumluluk sigortacısı görevini üstlenir, yabancı plakalı araçların Türkiye’de karıştıkları trafik kazalarından doğan tazminat talepleri, Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu’na bildirilir.Zarar,zorunlu sorumluluk sigortası kapsamında değerlendirilerek giderilir.

Tarsim (Tarım Sigortaları Havuzu)
14/6/2005 tarihli 5363 sayılı Tarım Sigortaları Kanunu çıkarılmıştır.
Amaçlar;
- Sigorta sözleşmelerinde standardı sağlamak
- Riskin transferi için uygun ortam oluşturmak
- Tazminatları tek merkezden ödemek
- Tarım sigortalarının geliştirilmesi/yaygınlaştırılmasını sağlamak
- Bu havuzla ilgili işlemler TARSİM AŞ. Tarafından yürütülür.
- Devlet,sigorta sözleşmelerinde çiftçi adına sigorta primine destek sağlar.
- Destek miktarı Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenir.
- Devlet,hasar fazlası desteği verir.

Sektörde Faaliyet Gösteren Farklı Dernekler ve Vakıflarda Vardır ;
- Türk Sigorta Enstitüsü Vakfı
- Türk Loydu Vakfı
- Sigorta Tatbikatçıları Derneği
- Sigorta Acenteleri Derneği
- Sigorta ve Reasürans Brokerleri Derneği
- Aktüerler Derneği
- Genç Sigortacılar Derneği
- Sigorta Eksperleri Derneği
- Sigorta Hukuku Türk Derneği

Sigorta Acentelerinin Sigortacılık Sistemindeki Yeri
Sigorta acenteleri,sigortacılık faaliyetlerinin pek çok aşamasında doğrudan rol üstlenmeleri ve sigorta şirketleriyle olan ilişkileri dolayısıyla sigortacılık sektöründe önemli aktörlerdir.
Sigorta acentesinin hukuki ve ekonomik konumu hem sigorta ettiren hem de sigortacı açısından hayati önemi haizdir.
Çoğu zaman sigortacı ile sigorta ettiren arasındaki ilişki acente yoluyla gerçekleştirilir.
Ülkemiz sigortacılık sektöründe acenteler vasıtasıyla kurulan bu ilişki oldukça yaygındır.
Çünkü sigorta acenteleri,uzun yıllardır sigorta şirketlerinin doğrudan satış kanalı işlevini üstlenmiştir.
Nitekim şirketlerin prim üretimlerinin büyük kısmı acenteler kanalıyla gerçekleştirilmektedir.
Sigorta şirketi ve sigorta acentelerinin , Türk Ticaret Kanunu yanında hukuki olarak ayrıca düzenlenmesi son derece önemli bir husustur.
Bu sayede, sigorta şirketi ile acente arasındaki ilişki çok daha belirgin bir şekilde tanımlanabilecek ve halihazırda uygulamada yaşanan birçok sorun ortadan kaldırılmış olacaktır.
Acente faaliyetleri sigortalıyı doğrudan ilgilendirerek satın alınan hizmetin kalitesini belirlediğinden,sigortalının yaşam kalitesine önemli ölçüde etkide bulunmaktadır.Acente,adeta sigorta şirketinin halka açılan penceresi gibi çalışmaktadır.
Sigorta ettirenle özellikle sözleşmelerin yapılması aşamasında doğrudan temasa geçen ve sigorta ettireni yapacağı sigorta sözleşmesi hakkında yönlendiren acentedir.
Ancak,acentenin rolü bu noktada sadece sözleşmenin yapılması ile sınırlı değildir.
Rizikonun gerçekleşmesi aşamasında da gerek en yakın danışman olarak,gerekse de şirketle temasa geçen aktör olarak önemli görevler ifa etmektedir.
Yapılan açıklamalar çerçevesinde,sigorta acentesinin kanunla düzenlenmesi,sözleşme taraflarının haklarının korunmasında son derece önemlidir.Sigorta acentesinin kullandığı yetkilerin tanımlanması,çerçevesinin çizilmesi ve ilkelerinin ortaya konulması, adil bir sigortacılık piyasasının oluşmasında önemli katkı sağlayacak bir unsurdur.
Acenteler,müşteri ile doğrudan doğruya iletişim halinde olan aracılardır.Öyle ki,gerek satış sürecinde gerekse satış öncesi bilgilendirme veya satış sonrası hizmetlerde sigorta şirketinin temsilcisi sıfatıyla faaliyet gösteren acenteler,ilgili sigorta şirketinin temsilcisi sıfatını taşımaktadır.
Rekabet düzeyi giderek artan sigortacılık sektöründe müşterilerin önemi , her geçen gün artmaktadır.Bu çerçevede, müşterilere daha hızlı ve doğru bilgiler ile ulaşma teknikleri önem kazanmaktadır.Acentelerin doğru satış tekniklerini kullanarak müşterilere yaklaşmaları önemli olduğu gibi,daha önceki acente-şirket-müşteri  ilişkilerinden yola çıkarak yaşanmış örnek olaylardan edinilen bilgilerin ve deneyimlerin kullanılması da önem taşımaktadır.
Ancak,sigorta sektörünün içinde her zaman acenteler yer aldığı halde modern pazarlama teknikleri ile tanışılması daha yeni dönemlere tekabül etmektedir.Bunun sonucu olarak,her bir sigorta şirketi gelişen zaman içinde pazarlama tekniklerini ve pazarlama anlayışlarını özelleştirerek acentelik hizmetlerinden daha fazla yararlanır hale gelmiştir.
Türk sigorta sektöründe,acenteler yolu ile pazarlama şirketlerin önemli bir satış yöntemi olmuş ve acenteler aracılığı il pazarlama,toplam pazarlama faaliyeti içinde (örneğin doğrudan satış,brokerler ya da bireysel aracılar ile satışın yanı sıra) portföyde daha büyük bir pay almaya başlamıştır.
Sigorta Pazarlaması ve Acenteler
Sigorta pazarlaması en genel şekliyle sigortacılık faaliyetleri açısından tatmin edilmemiş müşteri arzu ve ihtiyaçlarının belirlenmesi olarak ifade edilebilir.Genel olarak, müşteri ve sigortalıların arzu ve ihtiyaçları farklılık arz ettiğinden bu taleplerin sigortacılar tarafından risk politikaları çerçevesinde ölçülerek değerlendirilmesi ve sigortacılık tekniğine göre belli esaslar dikkate alınıp gözden geçirilerek elemeye tabi tutulması doğaldır.Bu yapılırken sigorta şirketi tarafından hangi taleplere teminat sağlanabileceği hususunda karar verilir.’’Sigorta Pazarlaması’’ terimi sigorta şirketlerince hedef piyasaların seçimi,seçilen hedef piyasalara hangi sigorta hizmetlerinin sunulacağının belirlenmesi ve bütün bunlara ilişkin pazarlama programlarının geliştirilmesini ifade etmektedir.

Sigortacılık Hizmetlerinin pazarlaması diğer mal ve hizmetlerin üretim,satış ve pazarlamasından farklı özellikler arz etmektedir.Sigortacılık hizmetlerinin satış ve pazarlaması ülkemizde sigortacılığın geniş kitlelere yayılması ,sigorta bilincinin tabana indirilmesi ve halkın bilinçlendirilmesi bakımından önem taşımaktadır.Sigortacılık faaliyetleri en yaygın olarak acenteler aracılığı ile pazarlandığından acentelerin pazarladıkları hizmeti iyi tanımaları ve tanıtmaları gerekmektedir.Satış ve pazarlama fonksiyonu içerisinde acentenin önemi de böylece ortaya çıkmaktadır.
Sigorta acentelerinin sigortacılık sisteminde önemli rolleri ve işlevleri bulunmaktadır.Aracıların sigorta şirketleri ile bu iş için kurulmuş organizasyonların pazarlama faaliyetlerini yürüttükleri varsayıldığında,her türlü sigorta poliçesini satın almak isteyenler ile değişik ürünlere olan talepler ve gereksinimler konusunda bilgi ve birikimleri ile adeta bu konuda piyasaların nabzını tuttuklarını söylemek yanlış olmayacaktır.

Acenteler ve Sigorta Satış Teknikleri
Satış,yapılan bir teklifin kabulunu sağlamak amacıyla karşı tarafı etkileme sanatıdır.Başka bir biçimde ifade edilecek olursa satış,insanların satın alma kararını vermesine yardımcı olmaktır.Müşteriden olumlu cevap alabilmek için ürün bilgilerini tam olarak aktarmak,gerçekçi ve samimi olarak müşteriyi dinlemek,dürüst davranmak ve olumlu bir tavır sergilemek gerekir.Bunun için satış işlemlerini gerçekleştirecek kişiler,belli başlı özelliklere sahip olmalıdır.
Sigorta pazarlamasında acenteler tarafından izlenecek temel ilkeler arasında aşağıda yer alanlar önemlidir.
Bunlar , aynı zamanda sigorta pazarlamasını diğer pazarlama tekniklerinden ayıran unsurlardır.
- Sigortacılık pazarlamasında kar zihniyeti yoktur.
- Müşteri ihtiyaçlarının iyi belirlenmesi önemlidir.
- Acenteler bir yandan sigortacının temsilcisi iken aynı zamanda müşteri danışmanıdır.
- Sigortanın faydaları/külfetler dürüstlük kuralları çerçevesinde aktarılır.
- Acenteler yeterli bilgi ve teknolojik alt yapı ile donatılmış olmalıdır.
- Müşteri memnuniyeti sigorta şirketi ve acente açısından en büyük kazançtır.

Acentelerin Bilgi Kaynağı Olarak İşlevi
Sigorta şirketleri gerek mevcut ürünleri ile ilgili gerekse doğrudan doğruya bu ürünleri satın almak isteyen hakiki ihtiyaç sahiplerinin talep ve gereksinimleri doğrultusunda,acentelerin aktardıkları bilgiler ile deneyimlere dayanarak yenilikçi çalışmalar yapmaktadır.
Nihai Tüketicilerin Bilgilendirilmesi
Sigorta ihtiyacının belirlenmesine aracı olan acenteler bu kapsamda,bizzat müşterinin istediği yere ve onun yakınına, ya da sigortalı kıymetin olduğu yere giderek,ihtiyaçlarının analiz edilmesi,doğru teminatlar sunulması,hasar öncesinde ve riziko gerçekleştiği taktirde uyulması gereken hususlar konusunda sigortalı/sigorta ettirenleri bilgilendirmektedirler.
Bu sayede,sigortanın toplumsal alanda doğru bilgiler aktarılmak suretiyle yaygınlaşmasına aracılık etmektedir.
Hizmet Pazarlaması Konusunda Deneyimlerin Artması
Acenteler aynı zamanda, kazanç amacıyla ticari bir faaliyet üstlendiklerinden mevcut piyasalara satış ve pazarlama konusunda edindikleri yeni taktik ve çağdaş pazarlama anlayışlarını sunmaktadırlar.
Acentelerin ilgili pazarlardan edindikleri deneyimler ışığında,sigorta ürünlerinin çeşitliliği ,teminatların farklılaşması ve gerçek ihtiyaçların daha yakından belirlenip tanınması mümkün olmaktadır.Bu sayede,sektör ivme kazanmakta, talep yaratılmakta ve piyasalar genişleyerek derinleşmektedir.
Kalıcı Bir Rekabet Ortamının Oluşmasına Katkı
Acentelerin pazarlama faaliyetleri sayesinde sigorta satın almak isteyenlerin sayısı artmakta,tüketici davranışları üzerinde sigortacılar daha hızlı bilgi sahibi olabilmekte ve değişen piyasa koşulları ile ilgili etkin kararlar alabilmektedirler.
Sigortacıların ulaşmak istediği amaç doğrultusunda,sahip oldukları ekonomik değerlerle finansal büyüklüğe erişmeleri yine bu paylaşım ve dağıtım ağı sayesinde gerçekleşmektedir.
Sigortacıların Mevcut Risklerinin Dağıtılması
Acenteler,faaliyette bulundukları yerler itibarıyla sigortacıların her coğrafyada temsilcisi olduklarından önemli bir misyon üstlenmektedirler.Sigorta şirketleri acenteler sayesinde ve yine acentelerin aracılık ettikleri sigorta sözleşmelerinin çeşitliliği oranında var olan risklerini yaygınlaştırmaktadırlar.Bu sayede , gerçekleşen riskler sigortacılar yönünden kümül teşkil etmemekte,sağlıklı portföylere ulaşılmaktadır.
Tasarrufun Sağlanması ve Bütçe Kontrolüne Katkı
Sigorta şirketleri yönünden AR-GE faaliyeti,sektörün gelişen ve değişen ihtiyaçları karşısında doğru zamanlama ve doğru ürünler ile piyasada var olma büyük önem taşımaktadır.Sigorta piyasası hakkında en doğru bilgilere,acentelerden elde edilen bilgiler ile ulaşılmaktadır.Bu bilgilerin doğru şekilde derlenmesine aracı olanlar, acentelerdir.Şirketler,tüm bu bilgilerin toplanması ve gözden geçirilmesi konusunda katlanacakları maliyetlerden acenteleri sayesinde tasarruf etmektedir.

Sigortalı/Sigorta Ettirenlerle Doğrudan İlişki Kurulması
Acenteler pazarlama faaliyetlerini yürütürken,doğrudan doğruya sigortalı veya sigorta ettirenlerle ilişki kurmaktadır.
Sigorta şirketlerinin temsilcisi konumunda olan aracılar,sigortacıların direkt temsilcileridir.
Banka Sigortacılığının Yararları:
Bankalar Açısından:
- Yeni bir gelir kaynağı yaratır ve ürün çeşitliliğini artırır
Sigorta Şirketleri Açısından;
- Pazar penetrasyonunu artırır ve dağıtım yöntemlerini çeşitlendirir.
Tüketiciler Açısından;
- Finansal hizmetlere kolay erişim,

Bankalar,sigorta ihtiyaçları konusunda tüketiciyi yönlendirebilir.Bankacılık sektöründe sigortacılık payı önümüzdeki dönemlerde büyük önem kazanacaktır.Banka sigortacılığında tüketiciye daha basit ürünler sunulur.Ürünlerin basit ve banka ürünleriyle bağlantılı olması,banka sigorta satışını artırır.
Banka sigortacılığında en çok satılan ürünler,bankacılığın esas ürünleriyle bağlantılıdır.Mortgage,kredi ve mevduat işlemleriyle ilgili çapraz satışa uygun ürünlerdir.Banka sigortacılığı üretiminin çoğunluğu,bankaların kullandırdıkları kredilerle ilişkilidir.Hayat dışı branşlardaki banka kaynaklı üretimin önemli bir kısmını yangın sigortalarının oluşturması konut kredileri ile gayrimenkul ipoteklerinin sigortalanmasından kaynaklanır.
Bankalar,diğer bankacılık ürünleri için kullandıkları satış kanallarını sigorta satışı için de kullanır.Satışlar ağırlıklı olarak şubeler kanalıyla gerçekleşir.Burada önemli nokta müşterinin eksiksiz bilgilendirilmesidir.Bunun dışında çağrı merkezi, ATM, internet gibi alternatif dağıtım kanallarıyla da satış gerçekleştirilir.Ancak oransal olarak bu kanallar satışın küçük bir kısmını oluşturur.
Bankaların Diğer Satış Kanallarından Farkı
Müşteri karşısında kurumsal bir yapı görmeyi tercih eder.Bu nedenle ihtiyacı olan ürünleri ve finansal hizmetleri alırken sigortayı da bunun bir parçası olarak görür.Herhangi bir kredi işleminde sigorta hizmetlerinin alımında bankanın aracı olması müşteri memnuniyetini arttırır.Burada önemli olan hizmet ve ürün detaylarını aktaran kişi yeterli bilgiye sahip olmalıdır.

Kredilerle Bağlantılı Sigorta Uygulamaları
Tüketici kanunu ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 32.maddesi gereği müşteriler,sigorta teminatını istedikleri kuruluştan alabilirler.Müşterilerin seçim özgürlüğü bulunur.
Bankaların müşterilerini kendi ürünlerini almaya zorlamaları yasaktır.Müşteri memnuniyetsizliği oluşturmamaya dikkat edilmelidir.6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 29 maddesinde , Tüketicinin yazılı veya kalıcı veri saklayıcısı aracılığıyla açık talebi olmaksızın kredi ile ilgili sigorta yaptırılamaz.
Tüketicinin sigorta yaptırmak istemesi halinde,istediği sigorta şirketinden sağladığı teminat,kredi veren tarafından kabul edilmek zorundadır.Bu sigortanın kredi konusuyla,meblağ sigortalarında kalan borç tutarıyla ve vadesiyle uyumlu olması gerekir.’’ Hükmü amirdir.Bu çerçevede ,bankaların işlem yaparken bu hususlara özen göstermesi önem arz etmektedir.

Türk Sigorta Sektörünün Prim Büyüklüğü ve Dağıtım Kanalları
31 Aralık 2012 tarihi itibari ile Türk Sigorta sektöründe 64 sigorta şirketi ve 2 reasürans şirketi faaliyet göstermektedir.
64 şirketin 39’u hayat dışı,8’i hayat ve 17’si emeklilik alanında faaliyet göstermektedir.
2012 sonu itibariyle sektörde faaliyet gösteren 64 sigorta şirketinin prim gelirleri toplamı cari fiyatlarla bir önceki yıla göre %15,52 oranında artarak 19.829.487.052 TL ‘ye yükselmiştir.Aynı dönemde ABD doları bazında toplam prim geliri %7,83 oranında artarak 11.013.885.215 ABD Doları olarak gerçekleşmiştir.
2012 yılında raylı araçlar,hava araçları ve finansal kayıplar branşları dışındaki tüm branşlarda cari fiyatlarla prim üretimi artmıştır.En yüksek artış %67,60 ile Su araçları sorumluluk branşında gerçekleşmiş olup,bunu %51.04 ile destek, %46,17 ile emniyeti suistimal,%44,49 ile kredi, %32,34 ile kara araçları sorumluluk ve %19,71 ile kara araçları branşı izlemektedir.Bu branşları takiben genel zararlar,yangın ve doğal afetler,hastalık/sağlık, hukuksal koruma,su araçları, genel sorumluluk, nakliyat,hava araçları sorumluluk,kaza ve hayat branşları gelmektedir.
 Sigorta sektörünün ülke ekonomileri için taşıdığı önemi gösteren kriterlerden biri de verilen teminat tutarıdır.2012 yılı sonu itibarıyla Türkiye’de sigorta şirketleri tarafından toplam 49,7 trilyon TL teminat verilmiştir.Bu tutar GSİY ‘nin yaklaşık 35 katını aşmakta ve Sigorta sektörünün ülke ekonomisi için önemini ortaya koymaktadır.

 

Satış Kanalı Bazında Prim Üretim Oranları (Nisan 2014)
Nisan 2014 itibariyle tüm şirketlerin toplam yazılan primlerinin satış kanalı bazında payları incelendiğinde, acentelerin %57 ile birinci sırada geldiği,bunu %21 ile bankaların,%13 ile brokerlerin,%9 ile merkezin takip ettiği görülmektedir.
Hayat dışı primlerinin satış kanalı bazında payları incelendiğinde acentelerin %68,bankaların %14 , brokerların %12 ve merkezin %6 , hayat primlerinin satış kanalı bazında payları incelendiğinde ise bankaların %81 , acenteler ve merkezin %9 , brokerların ise %1 paya sahip olduğu görülmektedir.

Dünyada ve Avrupa’da Sigorta Sektörünün Prim Büyüklüğü ve Dağıtım Kanalları
Ekonomik koşullar ve finansal piyasalar 2012 yılında sigortacılar açısından güçlükleri beraberinde getirmiştir.Pek çok gelişmiş piyasada ve Batı Avrupa’da ekonomik büyüme yavaşlarken bazı ülkelerde resesyonist etkiler görülmüştür.
Gelişmekte olan ekonomilerde göstergeler daha olumlu seyrederken bu ülkelerde de gelişmiş piyasalara yönelik ihraç bağımlılığı nedeniyle büyüme yavaşlamıştır.Zayıf ekonomik büyüme pek çok gelişmiş piyasada işsizlik oranlarının artmasına ve hayat sigortalarına yönelik talebin düşmesine sebep olurken düşük faiz oranları karlılık üzerindeki olumsuz etkilerini sürdürmüştür.2012 yılında Dünya genelinde hayat sigortalarında toplam reel prim üretim artışı %2,3 olurken, bu oran hayat dışı sigortalarda %2,6 toplamda ise %2,4 olmuştur.2012 yılında dünya genelinde hayat sigortalarında görülen %2,3 oranındaki reel prim üretim artışı,2011 yılında görülen %3’lük düşüşün ardından olumlu bir gelişme olarak kaydedilmiştir.Buna karşın,büyüme hızı kriz öncesi dönemin büyüme hızına göre geride kalmaktadır.
Gelişmekte olan ülkelerin hayat sigortası piyasalarının tümünde büyüme gözlenmiş ve primler %4,9 oranında artmıştır.
Bu tablo, 2011 yılına göre oldukça olumludur.Hatırlanacağı gibi 2011 yılında özellikle Çin ve Hindistan piyasalarında düzenleyici değişiklikler nedeniyle hayat sigortası piyasalarında büyüme hızı düşmüştü.
Gelişmiş piyasalarda ise hayat sigortalarında büyüme oranı %1.8 olarak kaydedilmiştir.
Ülkeler açısından incelendiğinde dünya genelinde en yüksek prim üretimi 1.27 Trilyon USD ile ABD’de görülmektedir. ABD, bu prim üretimiyle dünya sigortası piyasasının %27,55 ini oluşturmaktadır.ABD’yi 654 Milyar USD prim üretimiyle Japonya ve 311 Milyar USD prim üretimiyle İngiltere takip etmektedir.Bu ülkelerin dünya piyasasındaki payları ise sırasıyla yaklaşık %14 ve %7 olarak kaydedilmektedir.
2012 yılında kişi başına düşen prim üretiminin en yüksek olduğu ülke 7522 USD ile İsviçre olmuştur.İsviçre’yi 5985 USD kişi başı prim üretimiyle Hollanda , 5304 USD prim üretimiyle Danimarka ve 5168 prim üretimiyle Japonya izlemektedir.

En Yüksek Prim Üreten Ülkeler Sıralaması: ABD > JAPONYA > İNGİLTERE
Kişi Başına Düşen En Yüksek Prim Ülkeler Sıralaması: İSVİÇRE > HOLLANDA > DANİMARKA > JAPONYA

Avrupada Prim Üretiminin En Yüksek Olduğu Ülkeler Sıralaması:

İNGİLTERE > FRANSA > ALMANYA > HOLLANDA > POLONYA > MACARİSTAN > TÜRKİYE

Sigortada Fiyatlandırma
- Homojen riziko gruplarında fiyatlandırma,büyük sayılar prensibine göre yapılır.
- İstatistiki modeller kullanılarak risk primi belirlenir ve bazı ek primler ile indirimler uygulanır.

Homojen Riziko Grupları;
- Oto,konut,bireysel sağlık,ferdi kaza,zorunlu deprem sigortaları
Örneğin Oto Sigortasında Göz önüne alınan kriterler ;
- Araç ve sigortalı ayrı değerlendirilir
- Araçta marka,kullanım tarzı,yakıt tipi,tescil tarihi,renk gibi kriterlere bakılır.
- Sigortalı için yaş,medeni durum,meslek,statü,cinsiyet
- Sigortalının önceki poliçe bilgisindeki hasar tutarı ,hasar frekansı ,hasarsızlık kademesi,müşteri skoru
Homojen Olmayan Rizikolarda Poliçe ve İş Bazlı Fiyatlandırma Yapılır.
Homojen Olmayan Riziko Grupları;
- Nakliyat,mühendislik,kurumsal yangın sigortaları,

Bu sigortalarda riziko teftişi,risk analizi ve azami hasar oranları belirlenmelidir.Risklere uygun reasürans kapasitesi sağlanmalıdır.

 

Müşterinin ödeyeceği brüt prim nasıl hesaplanır ?
- Risk primi,fiyata etki eden en önemli unsurdur.
- Hasar oranını ifade eder.
Risk Primine Eklenecekler;
- Hata/yanılma payı
- Genel gider payı
- Katastrof payı
- Aracı Komisyonu payı
- Kar Beklentisi
Bu payların risk primine ilave edilmesi ile net prim bulunur.
Net prim üzerine vergiler eklendiğinde sigortalının ödeyeceği brüt prim bulunur.

Prim Hesaplanmasındaki Etkenler
-
Enflasyon
- Faiz Oranları
- Döviz Kurları ve
- Rekabet

Bir Şirketin Sigortacılık Faaliyetinden Elde Ettiği Gelir Nasıl Hesaplanır ?
Sigortacılık faaliyetinden gelir elde edebilmek için birleşik rasyo oranı %100’ün altında olmalıdır.

Birleşik Rasyo = Gerçekleşen Hasar / Kazanılan Prim + Genel Gider Oranı + Aracılara Ödenen Komisyonlar
Birleşik Rasyo < 100 = Şirket Karda      Birleşik Rasyo > 100 = Şirket Zararda

Hasar
Hasar,sigorta genel şartlarında yer alan rizikonun gerçekleşmesi (menfaatin zarara uğraması) halinde,sigortacının tazminat ödeme yükümlülüğünün doğması durumu olarak tanımlanabilir.
Hasar aynı zamanda,sigorta sözleşmesi ile teminat altına alınmış bir rizikonun gerçekleşmesi durumunda meydana gelen kayıp ve zararın ortak adıdır.
Hasar yönetimi ile hasarın gerçekleşmesiyle başlayan,hasar ihbarı,hasar tespiti ve ekspertizi,hasar dosya sürecini içeren ve hasarın tazmini veya reddiyle sonuçlanan süreçtir.

Hasarın Gerçekleşmesi  >>>   Hasar İhbarı   >>>   Hasarın Tespiti ve Ekspertiz   >>>   Hasar Dosyası   >>>   Hasarın Tanzimi

Hasar İhbarı; Sigortalı ve/veya sigorta ettirenin,rizikonun gerçekleştiğini haber alır almaz sigortacıya taraflar arasında geçerli olan sigorta sözleşmesinde belirtildiği şekilde ve süre içinde derhal bildirimde bulunması (hasar ihbarı yapması) ve gerekli tüm bilgi ve belgeleri sigorta şirketine ibraz etmesi gerekmektedir.
Sigorta şirketlerinin ilgili internet adreslerinde her bir hasar branşı için,hangi belgelerin gerekli olduğuna ve sigortacıya ibraz edilmesi gerektiğine ilişkin açıklamalar yer almakta,aynı zamanda poliçeler ile birlikte verilen bilgilendirme formlarında bu konuya ilişkin açıklamalar bulunmaktadır.
Sigortalı,hasarın gerçekleştiğini öğrendikten sonra ilgili sigorta genel şartlarında belirtilen süre içinde,şahsen veya telefon , telgraf,faks ve mektup aracılığı ile sigortacının genel müdürlük,bölge müdürlükleri veya bölge temsilciliklerinden herhangi birine ve/veya poliçenin tanzimine aracılık eden acentesine ulaşarak hasar bildiriminde bulunabilir.
Hasar Bildirimi Sırasında İstenecek Belgeler Şunlardır :
- Poliçe ve acente numarası
- Sigortalının adı,soyadı,ticari unvanı,
- Hasar Tarihi,
- Tahmini Hasar Miktarı
- Hasarın Mahiyeti
- Ekspertiz yapılacak yerin açık adresi ve telefonu

Sigortalının şirketin hasar departmanlarına ve/veya aracıya kolayca erişim sağlayabilmesi önemlidir.Sigortalının acenteye başvurduğu durumlarda,acentenin en kısa süre içerisinde sigorta şirketinin hasar departmanına bildirimde bulunması gerekmektedir.Hasar başvurusunu alan sigorta şirketinin sigortalıyla iletişime geçmesi veya sigortalıya başvuruyu aldığına ilişkin bilgilendirmede bulunması gerekmektedir.Hasar sürecinin hızlı biçimde tamamlanamayacağı dosyalar için sigorta şirketinin sigortalıya kendisiyle yeniden iletişime geçileceğinin bilgisini vermesi önemlidir.Hasar başvurusunda bulunan sigortalının belli dökümanları sunmasının istendiği durumlarda,sigorta şirketi dökümanların listesini en kısa zamanda sigortalıya iletmelidir.

Hasarın sigorta poliçesi kapsamında yer almadığı durumlarda sigorta şirketinin veya acentenin sigortalıya bunun gerekçelerini kapsamlı biçimde anlatan bir bildirim yapması önemlidir.
Hasarın Tespiti ve Ekspertiz
Hasar bildirimi sonrasında,sigortacı tarafından eksper görevlendirilecekse,sigorta eksperi riziko adresine ve/veya sigortaya konu kıymetin bulunduğu yere giderek ihbar olunan riziko ile ilgili olarak sigortalı ile temas kurarak inceleme ve tespitlerde bulunur.Hasar süreci aslında,sigortalıya verilen nihai hizmettir.Meydana gelmesi muhtemel hasarın nedenlerini araştırarak, bu nedenleri ortadan kaldırmak üzere sigortalıya tavsiyelerde bulunmak, bilgi ve donanım sağlamak ve sigorta poliçesine,tedbir öngören bazı şartlar ilave etmek gibi sigortacı tarafından alınan tedbirlerin tümü, hasarı önleme faaliyetleridir.Hasar olaylarının çoğunda sigortacı kendisine olay hakkında en doğru bilgiyi verebilecek şekilde düzenlenmiş bir form doldurulmasını ister.Daha sonra izlenecek yol ise hasarın önemine ve büyüklüğüne göre değişmektedir.Şirketlerin hasar departmanları tazminat ödemesini doğrudan yapabilecekleri gibi önceden belirlenen limitler,hasarın oluş biçimi ve özelliklerine göre,özellikle geniş kapsamlı teknik bilgi ve kalifikasyon gerektiren hasarlarda, eksper görevlendirmesi de gerekebilmektedir.Hasar tespit ve ekspertiz sürecinde sigortalıya,eksperlerin sigortalı yer ve mallarda ve bunlarla ilgili belgeler üzerinde yapacakları araştırma ve incelemelere izin vererek,bu işlerin yapılmasını kolaylaştırma gereği hatırlatılmalıdır.
Sigorta ettiren,rizikonun gerçekleşmesi halinde sigortalı değilmişçesine gerekli kurtarma ve koruma önlemlerini almalı ve bu amaçla sigortacı tarafından verilen talimata elinden geldiği kadar uymalıdır.Sigortacı veya görevlendirilen eksperlerin, makul amaçlarla ve uygun şekillerde hasara uğrayan bina ve yerlere girmesine,bunları teslim almasına , el koymasına, muhafaza altına almasına ve zararı azaltmaya yönelik girişimlerde bulunmasına yine sigorta ettiren izin vermek zorundadır.
Sigortalı zorunlu haller dışında,
- Hasar konusu yer veya şeylerde bir değişiklik yapmamak,
- Sigortacının isteği üzerine,rizikonun gerçekleşmesi nedenlerini ayrıntılı şekilde belirlemek,
- Zarar miktarıyla delilleri saptamak,rücu hakkının kullanılmasına yararlı olacak ve sağlanması mümkün gerekli bilgi ve belgeleri gecikmeksizin sigortacıya vermek,
- Zararın tahmini miktarını belirtir yazılı bir bildirimi makul ve uygun bir süre içinde hazırlamak,
- Tazminat yükümlülüğü ve miktarı ile rücu hakkının saptanması için sigortacının veya yetkili kıldığı temsilcilerinin sigortalı yer veya şeylerde ve bunlarla ilgili belgeler üzerinde yapacakları araştırma ve incelemelere izin vermek,
- Sigortalı yer veya şeyler üzerine başkaca sigorta sözleşmeleri varsa bunları sigortacıya bildirmek zorundadır.

Hasar Dosyası

Hasar dosyasında yer alması gereken belgeler standart olup hasarın özelliğine göre ek belgeler de talep edilebilir.
Şirketler tarafından oluşturulan hasar dosyalarında yer alması gereken bilgi ve belgeler şunlardır:
- Hasar dosya numarası,
- Poliçe numarası,
- Poliçe sahibi / hak sahibinin ismi,
- Hasarın gelişim ve değerlendirilmesini içeren özet rapor,
- İlgili sigorta türü,
- Dosyanın açılış tarihi,
- Hasarın meydana geliş tarihi,
- İhbar tarihi,
- Hasarın tanımı,
- Hak sahiplerine ilişkin bilgi,
- Değerlendirme tarihi,
- Gerekli hallerde eksper raporlarının yazılı ve/veya elektronik nüshaları,
- Eksperin kimliği,
- Hasarın tahmini tutarı,
- Ödemelerin tarih ve miktarı,
- Talep reddedilmişse red tarihi,
- Aracı varsa aracının adı,
- Hasarın kapanış tarihi,
-Poliçe sahibi/hak sahibiyle yapılan iletişimi içeren belgeler

 

Hasarın Tazmini
Hasar dosyasının incelenme sürecinin tamamlanmasını takiben tazminat süreci başlamaktadır.Sigortacı,hasar miktarına ilişkin belgelerin kendisine verilmesinden itibaren taraflar arasında geçerli olan poliçe genel ve özel şartlarında kararlaştırıldığı şekilde gerekli incelemelerini tamamlayıp hasar ve tazminat miktarını tespit edip sigortalıya bildirmek ve yine belirtilen süre içinde sigortalının tazminatını ödemek zorundadır.Sigorta tazminatının hesabında , sigortalı şeylerin rizikonun gerçekleşmesi anındaki tazmin kıymetleri esas tutulur.
Müşteri memnuniyetinin sağlanmasında bu sürecin sigortacı tarafından doğru şekilde yönetilmesi büyük önem taşımaktadır.Bu süreçte sigortalının , tazminat talebinin karşılanıp karşılanmadığı , karşılanmıyorsa bunun gerekçeleri konusunda doğru şekilde bilgilendirilmesi gerekmektedir.Tazminat talebinin kısmen gerçekleştirilmesi veya tamamen reddedilmesi durumlarında,sigortalıya durumun gerekçeleriyle açıklanması,varsa itiraz ve şikayetlerinin dikkate alınması gerekmektedir.Sigortalının çoğu kez, sigortacılıktan uzak ve teknik konuları rahatlıkla anlayabilecek bilgi ve deneyimden yoksun kişi olduğu unutulmamalıdır.Bu nedenle, sigortalıya basit ve anlaşılır terimlerle,örnek ve açıklamalarla hasarın neden kısmen karşılandığı veya hiç karşılanamadığı anlatılmalıdır.
Bu durumlarda , sigortalıyı en çok tatmin edecek husus, sigortacının hareketlerindeki içtenlik ve varsa ortaya konabilecek belgelerdir.

Sigortaya İlişkin Bazı Teknik Terimler ( 341 nolu slaytta mevcuttur)
 

BİR CEVAP YAZ

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Doldurulması zorunlu alanlar işaretlendi *