12 Şubat 2022, 12:41 tarihinde eklendi

Aloe Vera Yetiştiriciliği

Aloe Vera Yetiştiriciliği

Aloe vera Liliaceae familyasının bir üyesi ve bilinen 400 çeşiti vardır. En çok bilenen Aloe cinsleri  Aloe Cliaris, Aloe X Principis, Barbados Aloe, Cape Aloe, Red Aloe, Sand Aloe, Lace Aloe, Candelabra Aloe, Coral Aloe, Tiger Tooth Aloe, Spider Aloe en çok bilinen ve yetiştirilen türlerdir. Afrika kökenli olan Aloe Vera bitkisi, Asphodelaceae (Liliaceae ) familyasından bir bitki türüdür. Tükçe de adı ile bilinmektedir. Aloe Vera tohum ile yetiştirilen bir bitki değildir. Kendi kökleri ile çoğalır.


İklim İsteği
Aloe Vera orjin olarak çöl bitkisi olup sıcak ve az su isteyen bir bitkidir. Aloe Vera bitkisi için yetiştirlmesi için  ideal yerler Akdeniz, Güney Doğu Anadolu,  Ege, İç Anadolu ve Marmara‘dır. Ancak ideal olan yetişme ortamı ise kışların ılık geçtiği bölgelerdir. Normalde ihtiyaç duyulan sıcaklık 15-28 C° arasıdır. -4 C° soğuğa kadar dayanıklı olmasına karşın yetişmesini yavaşlatmaktadır. Bununla birlikte bitki güney veya batı cepheye bölgede yer almalı. İhtiyacı olan güneş ışınlarını en iyi bu şekilde alabilmektedir.


Toprak İsteği
Kumlu ve tınlı toprak en tercih ettiği toprak türüdür. Toprağın  drenajının çok iyi olması gerekmektedir. Bitki besin maddesince zengin topraklar bitkinini verimi arttırmaktadır. Toprak Ph sı en az 4,5 olmalıdır. 

 

Sulama

Aloe Vera fidesinin dikimi yapıldıktan sonra  1 hafta su verilmemelidir. 1 hafta geçtikten sonra hafta da 1 ya da sıcaklık durumuna göre haftada 2 defa olacak şekilde aloe vera bitkisini sulamaya başlayabilirsiniz. Bu süreçte sulama yaparken toprağı elinizle kontrol edin. Yeterli nem var ise sulama yapılamamalıdır. Kış aylarında Aloe vera bitkisi uykuya geçer. Uyku döneminde bitki kök vermek için çalışır. Sonbahar kış aylarında sulamayı azaltıp 2 haftada bir sulama  yapılmalıdır.

 

Gübreleme

Aloe Vera'nın bitkisinin fosfor ihtiyacı  azot ve potasyuma göre çok daha yüksektir. Özellikle amonyum nitratlı gübreler verilmelidir.  İlkbahardan sonbahara kadar ayda bir kez  sıvı gübre verilir. Bahar ayları boyunca çiçeklenmeyi arttırmak için 10 – 40 – 10 şeklindeki kompoze gübrelerler tercih edilmelidir.

 

Hastalık ve Zararlıları

Kök Çürüklüğü

Hastalığın belirtileri yapraklarda kloroz ve özellikle sıcak havalarda solgunluk şeklinde ortaya çıkar. Genç bitkilerde zararlanma daha çabuk olur. Bitkiden bitkiye kolaylıkla bulaşır. Özellikle hastalıklı bitkiyi kesen bıçakla başka bir bitkinin kesilmemesi gerekir. Mutlaka kullanılan alet temizlenmelidir. Aksi halde sağlıklı bitkiye de hastalık geçer. Çürüme başlamışsa kökteki çürük yerler kesilip atılmalıdır. Kalan kesik yerlerde uygun bir fungusitle ilaçlanmalıdır. Saksı toprağının sürekli olarak ıslak tutulduğu ve toprak sıcaklığının 10 – 20 C° olduğu koşullar patogenlerin bulaşma olanağını arttırdığı unutulmamalıdır. Kökü iyileşen bitki yeni hazırlanmış saksı ve harca dikilmelidir. Bu hastalığa bitkilerin yakalanmasını önlemek için neme çok dikkat etmeliyiz. Fazla sulama ve gübrelemeden kaçınmalıyız.

Pas Hastalığı

Hastalığın ilk belirtileri yaprağın üst yüzeyinde renk açılmasıdır. Daha sonra lekeler birleşerek kahverengi nekrotik lekelere dönüşür. Yapraklar zamanla özümleme alanı daraldığı için solup kuruyabilir. Mutlaka ilaçlama yapılmalıdır. Hastalığın kuluçka süresi 3 hafta olduğu göz önüne alınarak ilaçlama mutlaka yapılmalıdır. Ayrıca sağlam ve hastalıksız anaçlardan çelik alınmalıdır. Fazla nem ve yağmurlama ise sulama hastalığı yayar. Bu nedenle nem denetim altında tutulmalıdır. Fazla azotlu gübreden kaçınılmalıdır.

Kabuklu Bitler

Emici böceklerdir. Yaprakların altında bulunur. Bulundukları yere koruyucu, bal-mumu yapısında bir kalkanla yapışır. Dış görünüm olarak yapraktan ayırt edilemez. Ancak kalkan yerinden kaldırılınca zararlının burada olduğu anlaşılır. Kullanılacak ilaçların kesin olarak kalkanın içine sızacak yapıda olması gerekir. Bu zararlı çok çabuk yayılım gösterir. Mücadelesinde mutlaka ilaçlama yapılmalıdır.

Unlu Bitler

Kabuklu bitlerle yakın akrabadır. Mumsu bir madde ile üzeri kaplıdır.Bitkilerin yaprağına, sapına ve gövdesine zarar verir. Zararlı görüldüğünde mutlaka ilaçlama yapılmalıdır.

 

Kullanım Alanları

Aloe Vera bitksi 4 kısımdan oluşur. Dış katman, iç deri, jel ve lateks.Bunları birbirinden ayırmayı başarırsanız aloe vera yemenin faydaları dahi var diyebiliriz. Ancak bilinçsizce yapılması kesinlikle tavsiye edilmez.

Dış Katman: Zehirli olma ihtimali yüksekti.Ayrıca çevreden gelen toz, kir ve bakteri barındırır.Aynı zaman acı bir tadı vardır.

Lateks : Müshil ilacı yapımında kullanılan malzemeleri içerir. Bu nedenle yenilmesi baş ağrısı, ishal, bulantı ve kusmaya yol açar. Dış katman ile deri arasında yer alan sarı sıvıdır. Fazla tüketilmesi ise ölümlere dahi neden olabilir. 

Jel : Yenilmesi durumunda herhangi bir sorun yaratmayacak, tadının güzel olduğu söylenen iç sıvıdır. Hatta kokyeyl yapımların ek olarak kullanılır. Aloe vera bitkisi ile yapılmış detox içeceklerine de eklenir.

İç Deri : İç deri bölgeyi tüketmek tamamen güvenilirdir. Hatta bir çok restoranda salataların içine tat vermek amaçlı eklenir.
İçinde bulunan 6 farklı antiseptik özelliği ile küf ve mantarı yok etmede oldukça başarılıdır. Aloe Vera süs bitkisi olarakta bilinmaktedir. Kozmetik firmaları tarafından kişisel bakım ürünü yapımında, gıda sektöründe birçok alanda ve en önemli pazarını sağlık sektörü oluşturmaktadır.


Aloe Vera yetiştiriciliği için öncelikle Jel hammadde için en uygun tür olan Aloe Vera’nın seçimi en önemli unsurların başında gelmektedir. Jel hammadde için en uygun tür Aloe Barbadensis Miller Stockton’dur. 

BİR CEVAP YAZ

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Doldurulması zorunlu alanlar işaretlendi *